YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3886
KARAR NO : 2023/955
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2019/19620 Esas sayılı takip dosyası ile davalı şirket aleyhine başlatılan iflas yolu ile takibin davalının haksız itirazı neticesinde durduğunu ileri sürerek, itirazın kaldırılması ile davalının iflasının açılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının cari hesaba dayalı alacağının zamanaşımına uğradığını, takip dosyasında talep edilen biçimde borçları olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı hakkındaki iflas erteleme davası kapsamında verilmiş tedbir kararı nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığı ve bilirkişi raporu ile sübut bulan davacı alacağının depo kararına uygun şekilde süresinde ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının iflasının açılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, tedbir kararının takip başlatmaya engel oluşturmadığını, istinaf mahkemesi kararında tedbir kararının geniş yorumlandığını, takip ödeme emrinin usulüne uygun tanzim edilmediğini, ödemenin hangi para cinsinden talep edildiğinin belli olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK’nın 179/b-1 maddesi uyarınca iflas erteleme kararı tedbirleri uyarınca zamanaşımı süresinin işlemeyeceği, iflas takibi kapsamında tanzim edilen ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 174. maddesi yollamasıyla 158 ve 179 uncu maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 101 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146 ve 147 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğu iddiası mevcut olmayıp, geçmişten gelen cari hesap ilişkisi ve buna dayalı alacak hakkında genel zamanaşımı hükümlerinin (10 yıllık) uygulanması gerekmesine göre, usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.