Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/3555 E. 2023/2082 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3555
KARAR NO : 2023/2082
KARAR TARİHİ : 29.05.2023


MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/976 E., 2022/969 K.



Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müflisten hakedişten ve senetlerden kaynaklanan alacağına binaen başlatılan takiplerin kesinleştiğini ve toplam 7.945.443,04 TL kesinleşmiş alacağın masaya kayıt talebinin iflas idaresi tarafından reddedildiğini ileri sürerek alacağının masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iflas idaresinin davacıdan olan alacakları ile takas ve mahsup edilmesini istediklerini, alacağın somut belgelerle ispatlanması gerektiğini diğer alacaklıların menfaatlerinin korunması amacı ile talebin reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alacağın ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, 27.09.2018 tarihli celsede bilirkişi incelemesi yapılmak üzere delil avansı yatırılması için verilen kesin süreye rağmen avansın yatırılmadığı, davanın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müflis şirketin davacıya olan borcunu kabul ettiğini ancak ödeme imkanı bulunmadığını, yapılan takiplerin kesinleştiğini, bilirkişi ücretinin yüksek olduğunu, basit bir incelemeyle heyetin de karar verebileceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alacağın kesinleşmiş olmasının alacağın varlığının kesinleştiği sonucunu doğurmayacağı, işin çözümünün bilirkişi incelemesini gerektiği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesi içeriğini tekrarla delil avansının yatırılmaması durumunda o delilden vazgeçilmiş sayılması gerektiği, mevcut delillerle karar verilebileceği, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK’nın 235. maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemli davada icra takipleri kesinleşmiş olsa dahi diğer alacaklıların da haklarının korunması gerektiği, davacının alacağın varlığını ispatlaması gerektiği dikkate alındığında temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.