Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/3469 E. 2023/3382 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3469
KARAR NO : 2023/3382
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/295 E., 2022/83 K.
DAVA TARİHİ : 16.12.2013
HÜKÜM/KARAR : Kabul-Red

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen sıra cetveline itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda,Yargıtay(Kapatılan)23.Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının … aleyhinde açmış olduğu davanın kabulüne, davalı … aleyhinde açmış olduğu davanın reddine, karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, borçluya ait taşınmazın satıldığını, icra müdürlüğünün sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararına karşı yapılan şikayet sonucu Pendik1.İcra Mahkemesince haciz tarihleri belirlenerek garame yapılmasına karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğin, icra müdürlüğünce düzenlenen 04.12.2013 tarihli sıra cetvelinde mahkeme kararının dikkate alınmadığını, 4.sırasında bulunan vergi dairesinin alacağının zaman aşımına uğradığını, takibin 6183 sayılı Yasanın 35. maddesi ve VUK 10. maddesinde belirtilen usule uygun yapılmadığını, 2. sırada yer verilen …’nin alacağının da zaman aşımına uğradığını, hacizlerin düştüğünü alacak miktarının satış tarihi esas alınarak hesaplanması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; alacağın zaman aşımına uğramadığını, dava dışı borçlu şirket yetkilisine ödeme emri tebliğ edildiğini, şirket yetkilisinin sıra cetveline konu taşınmazı vergi dairesine rızaen teminat gösterdiğini, muhtelif yıllarda borçlarına mahsuben ödemeler yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde; hacizlerinin düşmediğini, alacaklı oldukları tutarın 11.419,35 TL’den daha fazla olduğunu, alacağın düşük hesaplandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28/04/2015 tarihli ve 2013/447 Esas, 2015/128 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi incelemesi sonucunda sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu, davacının itirazlarında haklılık bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. 1. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. 1. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay(Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 tarih ve 2019/843 Esas, 2019/1191 Karar sayılı ilamı ile dava dışı borçluya ait taşınmazın 23.10.2007 tarihinde satıldığı, icra müdürlüğünün ilk sırada Çankaya Vergi dairesi olduğundan sıra cetveli yapılmasına gerek olmadığına ilişkin 22.07.2009 tarihli kararının, Kafkas Petrol ve Pet. Ür. Turz. Teks. San. Ltd. Şti ve Saray Apartmanı Yöneticiliğinin şikayeti üzerine Pendik 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/828 E. -2010/226 K. sayılı ilamı ile İcra müdürlüğünün 22.07.2009 tarihli kararının iptal edilerek garame yapılarak paylaştırma yapılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu karar davacı bakımından usuli kazanılmış hak oluşturduğundan sıra cetvelinde ilk iki sırada yer verilen ipotek ve kanuni rehin hakkı alacaklarının ödenmesinden sonra kalan satış bedelinin Çankaya Vergi Dairesi ve davacı arasında garame yapılarak paylaştırılması gerekirken mahkemece eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca paylaşıma konu taşınmaz 23.10.2007 tarihinde satıldığına göre sıra cetvelinde 2. sırada yer verilen …’nin alacağının 01.09.2009 tarihi itibariyle hesaplanmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi ek raporuna göre davalı … Apt. Yöneticiliğinin alacağının 23.10. 2007 tarihi itibari ile hesaplandığı, sıra cetvelinde ilk iki sırada yer verilen ipotek ve kanuni rehin hakkı alacaklarının ödenmesinden sonra kalan satış bedelinin Çankaya Vergi Dairesi ve davacı arasında garameten paylaştırılması gerektiği gerekçesiyle Davacının … aleyhinde açmış olduğu davanın kabulüne ile sıra cetvelinde ilk iki sırada yer alan alacakların ödenmesinden sonra kalan bakiyenin davacı ile davalı … arasında garame yapılarak paylaştırılmasına, davacının davalı … aleyhinde açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir.

VI- TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Gerekçeleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olup kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarına ilişkin itirazlarının dikkate alınmaksızın mevcut raporlara dayalı olarak dosyanın karara çıkarıldığını bilirkişi raporunda Vergi dairesi ile davacıya garame sonucu aynı rakamın ödenmesi gerektiği sonucuna nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını, İlk haciz alacaklısının müvekkili alacağının olduğunu ve satış bedelinden alacaklı olduğu tutarın tamamını alacağını kalan tutar olursa sıralamaya göre taksim edileceğini, bozma doğrultusunda bilirkişi raporu hazırlanmadığını, 6183 sayılı Yasa gereğince Amme İdareleri ilk hacze iştirak eder ve satış bedeli aralarında garameten taksim olunacağını, eksik inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporu ve buna bağlı olarak verilen kararın hatalı olduğunu temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1-Uyuşmazlık
Sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.

2- İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3/2, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) geçici 2 ve HUMK’nın 26.09.2004 tarih 5236 sayılı Kanunla değişmeden önceki haline göre 428,438 ve 439. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 140 ve devamı maddeleri, 6183 sayılı Yasa 21. maddesi

3- Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak rapor alınıp karar verilmiş ise de; …’nin alacağının satış tarihi olan 23.10.2007 tarihi itibariyle hesaplanması gerekirken ara kararı da bu şekilde kurulmasına rağmen bilirkişi tarafından 23.10.2017 tarihine kadar 5717 günlük işlemiş faiz alacağı hesabı yapıldığı, fazladan 10 yıl faiz belirlendiği anlaşılmaktadır.

2.2. Garame hesabı alacaklıların alacakları oranında satış bedelinden pay alması esasına dayanır. Garameye katılan alacaklıların alacakları toplamı içinde payı hesap edilerek paylaştırılan parada o oranda pay almaları sağlanmalıdır. Mahkemece ½ oranında bedelden pay ayrılması doğru olmamıştır.

2.3. Sıra cetveline şikayete ilişkin taleplerde mahkeme sıra cetvelinin iptali gerekiyor ise gerekçesinde icra müdürünün yeni yapacağı sıra cetvelinde gözeteceği esasları belirleyip hüküm kısmında sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmelidir. Aksi karar verilmesi halinde hüküm kesin hale geleceğinden alacağını başka yollardan alan alacaklının bu durumu icra müdürlüğü tarafından gözetilemeyeceği ve buna benzer sorunların çıkması sonucunu doğuracaktır. Somut olayda mahkemece hüküm yerinde sıra cetvelinde yer alanlara verilecek bedelleri belirleyerek karar verilmiş olması dairemizin ilke kararlarına aykırı olmuştur.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.