YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3371
KARAR NO : 2023/2036
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2238 E., 2022/1036 K.
DAVA TARİHİ : 03.01.2020 Sıra Cetvelinin 25.12.2015
HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/2 E., 2021/243 K.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı borçludan olan alacaklarının tahsili amacıyla takip yaparak borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz koyduklarını, davalının da borçlu şirketten olan alacakları nedeniyle takip yaparak haciz uyguladığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinden çıkarılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın dava dışı borçludan alacağının tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini ve alacak kesinleştiğini, davacı tarafça hiçbir dayanak geçerli iddia ileri sürülmeksizin iş bu icra dosyasında alacağın muvazaalı olduğu iddia edildiğini, davacı tarafın bu soyut iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklı üzerinde olduğu, davalının alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono vb. belgelerin, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, davalının borçludan olan alacağının varlığını ispata yönelik yeterli delil de ibraz edemediği, takibe dayanak yapılan ticari alacağın ispat edilemediği, tanık anlatımları miktar itibariyle alacağın varlığını ispata elverişli olmayacağı gibi takip sebebi ile uyumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalının alacak iddiasına konu protokolün ve davalının gelir durumunun araştırılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının takibin dayanağının ticari alacak olarak gösterilmesine rağmen ticari alacağını olduğunu ispat edemediği, elinde belge bulunan alacaklının takip dayanağı olarak bu belgeyi göstermesi gerekirken, her zaman düzenlenebilecek nitelikteki belgenin takip talebine eklenmediği, ilk derece mahkemesince alacağın varlığının ispat edilemediği yönündeki gerekçesinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafından alacağın varlığı usulüne uygun olarak ispat edilemediğinden ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalının sosyal ekonomik durum araştırmasının yapılmasının dosyaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki sebepleri ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-h ve 115/2 inci maddeleri ile 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142 nci maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.