YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3300
KARAR NO : 2023/3198
KARAR TARİHİ : 09.10.2023
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2419 E., 2022/767 K.
DAVA TARİHİ : 15.04.2014
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/219 E., 2019/302 K.
Taraflar arasında genel kurul kararlarının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kooperatifin 2007, 2008, 2009, 2010 yıllarında yapılan genel kurulların tamamen hayali olduğunu, katılımı olmayan üyelerin var gösterilerek ve imza tutanakları sahte imzalar ile oluşturulduğunu, davacıların genel kurullara davet edilmedikleri gibi katılımlarının da olmadığını ileri sürerek davalı kooperatifin 2007, 2008, 2009, 2010 yıllarına ait genel kurul kararlarının ve yönetim kurulu temsil yetkisini yokluk ile butlanın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süresi içerisinde açılmadığını, kooperatif hakkında iflas kararı verilmiş olup tüzel kişiliği bulunmadığını, davacıların da artık üye olmadıklarını, davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hem hazirun listesi başlıklı listede hem de tebliğ alındı listesinde genel kurula katıldığı belirtilen bakanlık temsilcilerinin imzaları bulunmadığı, grafoloji raporlarında da belirlendiği üzere 2007 ve 2008 yılında mevcut 10 ortakdan 7’sinin, 13 ortağın yer aldığı 2009 yılı genel kurulunda 7 ortağın ve 15 ortağın yer aldığı 2010 yılında yapılan genel kurula katılmış gözüken 7 ortağın imzalarının kendilerine ait olmaması karşısında iptale konu edilen genel kurul kararlarının kanunun emredici hükümlerine alenen aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 06.06.2007, 20.05.2008, 24.03.2009 ve 08.11.2010 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların müflis kooperatifin üyesi olduklarından artık kooperatif üyesi olarak genel kurul iptal davası açma hakkına haiz olmadıklarını, dava ve taraf ehliyetleri bulunmadığını, grafoloji uzmanından bilirkişi incelemesi kararı verilmiş olmasına rağmen bilirkişiden rapor alınmadığını, Ağır Ceza Mahkemesinde alınan rapor ile yetinildiğini, bu raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişinin dava konusu olayda uzman olmadığını, raporu geç hazırladığı gerekçesiyle adli yargı komisyonu/ yazı işleri tarafından uyarılması üzerine alelacele üstünkörü ve dosyayı incelemeden uzmanlık alanı olmayan bir konuda rapor düzenlendiğini, bilirkişi incelemesinde cevap dilekçesinin görülmemiş olması nedeniyle yeniden inceleme yapılması gerektiğini, bilirkişinin kriminal incelemeden geçen ve fotokopi olduğu için imza mukayesesinin yapılmasının mümkün olmadığı söylenen belgeler için imzaların çıplak gözle fark edilecek kadar tek düze ve aynı kalem ile aynı elden çıktığı yönündeki tespitin yetki aşımı olduğunu, Bakanlık temsilcilerinin genel kurul yasaya uygundur ibaresinin genelleme yapılarak itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, davacı tarafın dayandığı delillerin fotokopi olup hukuk sisteminde fotokopinin delil olarak kullanılması ve buna dayalı olarak hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, uzman kriminal raporuna göre dahi imzaların davacılara ait olmadığına yönelik net bir şekilde tespitin mevcut olmadığını, raporda 2010 yılı dışındaki genel kurul toplantıları açısından davacıların genelkurula katılmadıklarına yönelik bir tespit ve imza incelemesinin mevcut olmadığını, Bakanlık temsilcileri raporları ile davacıların genel kurula katıldıklarının tespit edildiğini, her ne kadar yokluk/butlan davasında süre yok ise de bu davaların dürüstlük kuralına aykırı olarak hakkın kötüye kullanılması şeklinde açılamayacağını, davacıların 2007, 2008, 2009 yıllarına ait genel kurul tutanaklarından haberdar olmamaları yaşamın olağan akışı içinde bilmemelerinin izahı bulunmadığını, iflas kararı üzerine iflas masasının teşekkül ettiğini ve masa alacaklılarının alacaklarını masaya kaydettirdiklerini 8 yıldır tasfiye sürecinin devam ettiğini, bu dava sonucunda aleyhte çıkacak sonucun tasfiye sürecinde kaos çıkaracağını, iyiniyet kurallarına aykırı olan bu davanın hem masanın tasfiyesini sekteye uğratacağını hem iyi niyetli üçüncü kişi olan alacaklıları mağdur edeeceğini hem de farkında olmasalar da davacıların hakkını zayi edebilecek kaos ortamı oluşturacağını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/448 E., 2019/169 K. sayılı ilamı ile davalı kooperatifin dava konusu 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarındaki genel kurul tutanaklarında sahtecilik yapıldığının tespit edilmesi, genel kurul toplantılarına kooperatif üyelerinin hiç çağrılmadıkları, üyelerin toplantılara iştirak etmedikleri halde usulünce çağrıldıkları ve kararların kanun ve ana sözleşmeye uygun alınmış gibi gerçeğe aykırı tutanaklar düzenlendiğinin bilirkişi raporları ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden tespit edildiği, hukuk hakiminin ceza mahkemesinin tespit ettiği maddi olgularla bağlı olması nedeniyle, mahkemece kooperatif ortaklarının genel kurula katılma haklarının ihlal edilmesi, genel kurul toplantı ve karar yeter sayılarına uyulmaması gibi emredici kurallara aykırılık kesin hükümsüzlük oluşturduğundan davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45/3, 51 nci maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Genel kurul kararlarını sakatlayan hukuka aykırılıklar bakımından Dairemizin yerleşmiş içtihatları gereğince kararlar yoklukla malul, mutlak butlanla malul ve iptal edilebilir kararlar olarak üçe ayrılmaktadır. Emredici kurallara aykırı kararlar bakımından kararın şekil ve kurucu unsurları bakımından emredici kurallara aykırılık halinde (örneğin, toplantı ve karar yeter sayılarının bulunmaması) yokluk yaptırımı ile karşı karşıya kalacağı kabul edilmektedir.
3. Mahkemece dava konusu genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken genel kurulun iptaline karar verilmiş olması doğru olmamış ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “iptaline” ibaresinin çıkartılarak yerine “yok hükmünde olduğunun tespitine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.