Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/3119 E. 2023/2194 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3119
KARAR NO : 2023/2194
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1064 E., 2022/381 K.
DAVALILAR : 1- … Akaryakıt İnşaat Tem. Hiz. Taş. Gıda San. ve Tic. A.Ş.
vekili Avukat … 2- 3K İnşaat Turizm Gıda Sanayi ve
Ticaret Limited Şirketi
DAVA TARİHİ : 15.05.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/349 E., 2019/599 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı… Akaryakıt İnşaat Tem. Hiz. Taş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı… Akaryakıt İnşaat Tem. Hiz. Taş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … mirasçıları tarafından … İnş., Ak Sigorta, … Akaryakıt ve davacı idare aleyhine açılan Ankara 3. İş Mahkemesinin 2009/982 Esas sayılı davada … İnş.yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kısmen kabulü ile alacak kalemlerinden tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verildiğini, hüküm altına alınan alacağın tahsili için Sincan 5. İcra Dairesinin 2013/1186 sayılı dosyasıyla başlatılan takip sonucu davacı tarafından icra dosyasına, talep edilen miktarın ödendiğini, ödenen bu bedelin diğer davalılardan rücuen tahsili için davacı tarafından Ankara 12. İcra Müd. 2016/1186 sayılı dosyasıyla başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı… Şirket vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davacı ile aralarındaki hizmet sözleşmesinde çalışan personelin kıdem ve diğer tazminatlarının taşeron şirket tarafından ödeneceğine dair hüküm olmadığını, ihale yapılırken verilen teklif içinde kıdem tazminatı yaklaşık fiyat teklifi olmadığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri gereği personel tazminatlarından asıl işveren belediyenin sorumlu olduğunu, haksız davanın reddini dilemiştir.

2.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı … Belediyesine ait olan şantiyede müteahhit firma… Tem. ile 3K İnşaat Tur.vs.. Ltd. Şti. ortak girişimi sigortalısı olan işçi …’un geçirdiği iş kazası sonucu vefatı nedeniyle mirasçılarının iş mahkemesine açtığı maddi-manevi tazminat talepli dava sonucu hüküm altına alınan alacağın tahsili için başlattığı icra takibi sonucu davacı idarenin icra dosyasına yaptığı ödemelerin rücuen tahsili için başlattığı takibe davalıların itirazı sonucu eldeki davanın açıldığı, ceza dosyasında ve mahkemede alınan bilirkişi raporunda müteveffa … ‘un %30, davalı… Akaryakıt vs..Ltd. Şti. ile 3K İnşaat Tur.ortak girişiminin %50, Çankaya Belediye Başkanlığının ise %20 oranında kusurlu olduğu, ceza davasında kusurlu bulunan … Şantiye sorumlu müdürü… ile kademe sorumlusu …’in ayrı ayrı %5 oranında kusurlu oldukları, bu kusurların işveren kusuru içinde değerlendirildiği nazara alındığında, davacı idarenin kendi kusuruna tekabül eden miktar haricinde diğer davalıların kusuruna tekabül eden kısmı da icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı, iş mahkemesi kararlarında hükmedilen ve davalılarca ödenmesi gereken tutarlarla ilgili davacıya kusur atfedilemeyeceği, bu nedenle davacının ödediği tutarı davalılardan rücuen talep edebileceği anlaşılmakla, davalıların yaptığı itirazın iptaliyle takibin devamına, şartları bulunmadığından davacının icra inkar isteminin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı şirket… Akaryakıt İnş.Tem. Hiz. Taş. Gıda San.ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili tarafından, icra inkar tazminatı isteminin kabulü gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılması istenmiştir.

2.Davalı… Akaryakıt İnşaat Tem. Hiz. Taş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili, tüm sorumluluğun davacıya ait olduğu, %50 kusur oranının yüksek olduğu, kazanın davacı ve vefat edenin dikkatsizliği nedeni ile meydana geldiği, sözleşme ve şartnamede tazminat ödeneceğinin düzenlenmediği, alacak ve sorumluluk bedelinin hatalı olduğu, vefat edenin maaşının yanlış hesaplandığı, ödeme ve oranlamanın değerlendirilmediği, hatalı rapor esas alınarak hüküm verildiği, faiz ve zamanaşımı konusunda hatalı tespit yapıldığı, ödeme tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceği, bilirkişi raporuna itirazın dikkate alınmadığı, her şirket için ayrı hesap yapılmadığı hususlarını ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alacağın hesaplanmasının yargılamayı gerektirdiği, likit, belirlenebilir olmadığı, icra inkar tazminatı isteminin reddinin isabetli olduğu, vefat eden işçinin dava dışı mirasçılarının davacı, davalılar ve dava dışı şirketlere İş Mahkemesinde maddi manevi tazminat davası açtığı, davanın kabul edildiği, kararın kesinleştiği, mirasçıların icra takibi yaptığı, davacının icra dosyasına ödeme yaptığı( 30/09/2013 tarihli dekont ile icra dosyasına 80.737.31 TL ödediği ve icra dosyasında 22/04/2015 tarihinde posta çeki hesabına 166.784.44 TL haciz yapıldığı), eldeki dava dayanağı icra dosyasında da davacının davalılar aleyhine 166.784.44 TL asıl alacak ve 2.344.12 TL faiz için ilamsız icra takibi yaptığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin eki olan teknik şartnamenin 9/C maddesinde “kaza, iş güvenliği ve kazalardan doğacak her türlü maddi ve manevi sorumluluk yükleniciye aittir.” düzenlemesi bulunması, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda davalıların oluşturduğu ortak girişime %50, vefat eden işçiye %30, davacıya %20 kusur dağıtıldığı, İş Mahkemesi dava dosyasına sunulan kusur bilirkişi raporunda da kusur dağılımının aynı olduğu, olayın haksız eyleme dayandığı, ödeme tarihinden faiz işletilebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı ile davalı… Akaryakıt İnşaat Tem. Hiz. Taş. Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı şirket… Akaryakıt İnş.Tem. Hiz. Taş. Gıda San.ve Tic. A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Vekili Temyiz Dilekçesinde;
1.Takip konusu alacağın belirli ve sabit olduğunu, borçlu tarafından da bilindiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmişlerdir.

2.Davalı Şirket… Akar. İnş.Tem. Hiz. Taş. Gıda San.ve Tic. A.Ş. Vekili Temyiz Dilekçesinde;
1.Dava konusu zararın kendi kusurlarından kaynaklanmadığı, tamamen belediye ve müteveffadan kaynaklı olduğunu, bu nedenle kusurun tespitine ilişkin raporun hatalı olduğunu,

2.Gerekçeli kararda “taraflar arasında yapılan sözleşmenin eki olan teknik şartnamenin 9/c maddesinde -kaza, iş güvenliği ve kazalardan doğacak her türlü maddi ve manevi sorumluluk yükleniciye aittir- düzenlemesinin bulunması sebebiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davaya konu alacaklardan, asıl işveren davacı Belediyenin sorumlu olduğunu, zira bu konuda 2014 yılında yasal düzenleme yapıldığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 62. maddesinin 1. fıkrasının E bendi ile 4857 sayılı İş Kanunun 112. maddesi, 10.09.2014 tarih ve 6552/8 sayılı yasal düzenleme ile davacı kurum ile yapılan sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm işçilik alacaklarından ve tazminatlardan sorumlu olduğuna ilişkin anlaşmanın ilgili maddesinin geçerli olmadığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinde yapılan değişiklik gereği kıdem tazminatlarından asıl işveren belediyenin sorumlu olduğunu,

3.Belirtilen yasaya şubat 2019 yılında yapılan ekleme ile idare tarafından yapılan ödemeler ile ilgili rucü davası açılamayacağını açılan davaların ise konusuz kaldığı şeklinde hükme bağlanacağı yönde yasal düzenleme yapıldığını, iş bu davanın bu yönden de reddi gerektiğini,

4.Davalıların kendi içindeki kusur oranlarının da yeni bir dava açılmasına sebebiyet verilmemesi için belirlenmesi gerektiğini,

5.Yerel mahkemece faiz ve zamanaşımı hususunda hatalı tespit ve hesaplamalar istinaf incelemesinde de aynen tekrar edilmiş olup hatalı olarak ödeme tarihinden itibaren faiz işletildiğini,

6.Müteveffa işçinin yakınları tarafından açılan icra takibinde kapak hesabı alınıp alınmadığı, alındı ise davacı … tarafından hangi oranlamaya istinaden kısmi ödeme yapıldığı, bu oranlamanın doğru olup olmadığı gibi hususlar değerlendirilmeksizin rapor tanzim edilmesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, raporda ve Yerel Mahkeme kararında davacı vekilinin beyanları doğru kabul edilerek ve başkaca herhangi bir hesap yapılmadan yapılan ödemelerin ve oranlamaların doğru olduğu kabul edildiğini, bu yanlışlığın istinaf incelemesinde değerlendirilmediğini, açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesi uyarınca işçinin ailesine ödenen maddi ve manevi tazminat bedelinin rücuen tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacı … Belediyesine ait olan şantiyede müteahhit firma… Tem. ile 3K İnşaat Tur.vs..Ltd. Şti. ortak girişimi sigortalısı olan işçi …’un geçirdiği iş kazası sonucu vefatı nedeniyle mirasçıları tarafından iş mahkemesinde maddi-manevi tazminat talepli dava açılmış, hüküm altına alınan alacağın tahsili için icra takibi başlatılmıştır. Söz konusu icra takibi nedeniyle davacı idarenin icra dosyasına yaptığı ödemelerin rücuen tahsili için başlattığı takibe davalıların itirazı sonucu eldeki dava açılmıştır.

3.Davacının, icra dosyasına ilk önce tazminat davası neticesinde kendisine düşen kusur oranı doğrultusunda 30/09/2013 tarihli dekont ile 80.737,31 TL ödediği, ardından bakiye takip borcu için 22/04/2015 tarihinde davacının posta çeki hesabının 166.784,44 TL kısmının haczedildiği görülmüştür. İşbu dava dayanağı icra dosyasında davacının davalılar aleyhine 166.784,44 TL asıl alacak ve 2.344,12 TL faiz için ilamsız icra takibi yaptığı anlaşılmıştır.

4.Taraflar arasında yapılan sözleşmenin eki olan teknik şartnamenin 9/C maddesinde “kaza, iş güvenliği ve kazalardan doğacak her türlü maddi ve manevi sorumluluk yükleniciye aittir.” düzenlemesi bulunması, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda davalıların oluşturduğu ortak girişime % 50, vefat eden işçiye %30, davacıya %20 kusur dağıtıldığı, İş Mahkemesi dava dosyasına sunulan kusur bilirkişi raporunda da kusur dağılımının aynı olduğu, alacağın hesaplamasının yargılamayı gerektirmesi ve likit belirlenebilir olmaması hususları göz önünde bulundurulduğunda mahkemenin verdiği kararda isabetsizlik bulunmamıştır.

5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı… . İnş. Tem. Hiz. Taş. Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgilere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

– KARŞI OY YAZISI –

İcra inkâr tazminatına hükmedebilmek için borçlunun itiraz tarihinde kötü niyetli olması aranmaz. Sadece haksız olarak takip konusu likit alacağa itiraz edilmesi, bu tazminata hükmedilmesi için yeterlidir. Likit alacaktan maksat, taraflar alacak ve miktarı üzerinde uzlaşamasalar bile; borçlu, tek başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda ise alacak likit alacaktır.

Somut olay da, davacı/alacaklı belediye, iş mahkemesi ilamına istinaden ölenin mirasçılarına icra marifetiyle ödediği meblağı, bu kez yüklenici olan davalı adi ortaklığı oluşturan iki şirketten tahsil için icra takibi başlatmıştır. Takip borçlularının itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İlk derece mahkemesi itirazın iptaline karar verdiği halde inkâr tazminatına hükmetmemiştir. Davacı taraf, “inkâr tazminatına hükmedilmemesini” istinaf konusu yapmasına rağmen istinaf istemi reddedilmiştir. Bu husus davacı tarafından temyiz nedeni yapılmış olmasına rağmen Dairemizin Sayın çoğunluğu kararın onanmasına karar vermiştir.

Takibin konusu para alacağının ilamdan kaynaklandığı ve takibin devamına karar verildiğine göre alacağın likit olduğu ve yapılan itirazın haksız olduğu sabittir. Bu durumda inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetsiz olması gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken onanmasına dair Sayın çoğunluğun kararına muhalifim.