Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2973 E. 2023/962 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2973
KARAR NO : 2023/962
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1100 Esas 2020/361 Karar sayılı ilamı ile davalı şirketin konkordatosunun tasdikine karar verildiğini, davacı bankanın çekişmeli alacağı için İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/211 Esas sayılı davasının açıldığını, akabinde tasdike ilişkin kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iade edildiğini, kaldırma kararı sonrası İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/42 Esas sayılı dosyası üzerinden yeniden yargılama yapılarak neticeten davalının konkordatosunun tasdikine karar verildiğini, bu kararın ilanı sonrasında hak kayıpları yaşanmaması için işbu çekişmeli alacak davasının açıldığını ileri sürerek, 601.353,94 TL alacağının kayıt kabulü ile belirlenecek bir bankaya borçlu tarafından yatırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
İlk derece mahkemesince; dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeksizin dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işbu 2021/285 Esas sayılı davanın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/211 Esas sayılı davası karşısında, derdest bir davanın yeniden açılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle, HMK 114/1-ı ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; ilk davanın tasdik hükmünün kaldırılarak yeniden yargılama yapılması nedeniyle dayanaksız kaldığını, kurulan 2. tasdik hükmü nedeniyle İİK’nın 308 maddesi amir hükmünden kaynaklanan başvuru zorunluluğunun doğduğunu, aksinin kabulü halinde davacının telafisi güç zararının oluşacağını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafça derdest dosyanın karara çıktığı ve kesinleştiği bildirilmiş ise de davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, konkordato tasdik hükmü dışında bırakılan çekişmeli alacağın kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 308/b maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 114 ve 115 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdestlik bulunmaması) dava şartıdır. (HMK 114/1-ı) Derdestlikten söz edebilmek için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Dava sebeplerinin aynı olmasından anlaşılması gereken davada dayanılan hukuki sebepler olmayıp davada dayanılan vakıalardır.

HMK’da düzenlenen dava şartlarında davanın açılabilirliği değil davanın görülebilirliği ön plandadır. Hakim dava şartlarının varlığını dava tarihine göre değil, bu konuda inceleme yaptığı tarihe göre belirler. Çünkü HMK 115. madde dava açılırken bu dava şartlarının bulunmasını bir önşart olarak öngörmemiş ve tamamlanabilme, tamamlandığında dikkate alma esasına göre bu dava şartlarını getirdiğini de açıkça ortaya koymuştur.

Açıklanan nedenlerle dava şartı eksikliği bulunup bulunmadığı belirlenirken dava tarihi değil, incelemenin yapıldığı tarih itibarıyla bir eksiklik bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Kaldı ki HMK 114/1-ı madde hükmüne göre derdestlik için aynı davanın daha önceden açılmış olması yeterli olmayıp bunun yanında diğer davanın hâlen görülmekte olması gerekmektedir. Görülmekte olan önceki dava kesin hüküm oluşturmayacak biçimde sona ermiş ise hâlen görülmekte olma koşulu ortadan kalkmış olduğu için sonradan açılan davada derdestlik nedeniyle dava şartı eksikliği bulunduğundan söz edilemeyecektir.

Somut olayda; davacı tarafça ilk olarak açılan ve İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/211 Esas sayılı dosyası ile görülmüş olan, çekişmeli alacak davasına dayanak İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1100 Esas sayılı konkordato tasdik hükmü, yapılan istinaf başvuruları neticesinde, bölge adliye mahkemesince kaldırılmış ve buna dayalı olarak ilk davanın konusuz kaldığı kabul edilerek karar verilmiştir. Konusuz kalma nedeniyle kurulan hükmün, işbu temyiz incelemesine konu bölge adliye mahkemesi kararı tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Açılan ikinci dava ise yine aynı mahkemece kaldırma kararı sonrası 2021/42 Esas sayılı dosya üzerinden verilen tasdik hükmü olup, bu davanın İİK’nın 308/b maddesindeki usule uygun şekilde açıldığında tartışma bulunmamaktadır.

Bu durumda aynı alacakla iki ayrı dava açılmasındaki temel saikin ilk tasdik kararı ortadan kalkmış olduğu için önceki davanın konusuz kaldığının kabul edilmesidir. İlk tasdik kararının ortadan kalkmasıyla önceki davanın konusuz kalıp kalmadığı tartışılabilir ise de bunun tartışma yeri bu dosya olmayıp önceki dosyadır. Kaldı ki konusuz kalma kararı sonraki süreçte kesinleşmiştir.

Bu davanın açıldığı tarihte konusuz kaldığı kabul edilen dosyadaki karar kesinleşmemiş ise de bölge adliye mahkemesinin karar verdiği tarihten önce kesinleşmiş olup istinaf incelemesinin yapıldığı tarihte önceki dava nedeniyle görülmekte olan derdest bir dava bulunmamaktadır. Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi yapılırken, derdestliğe ilişkin dava şartı eksikliği bulunup bulunmadığının dava tarihine göre değil dava şartı incelemesini de kapsayan istinaf incelemesinin yapıldığı karar tarihine göre belirlenmesi gerekir. Bu durumda dava tarihi esas alınarak derdestliğe ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu kabul edilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi yerine dava şartı eksikliğinin ortadan kalktığı gözetilerek bir karar verilmelidir.

Bu durumda mahkemece; süreç içerisinde gelişen durum da dikkate alınarak, işbu davanın esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddi doğru olmamış, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,

1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.