Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2956 E. 2023/3575 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2956
KARAR NO : 2023/3575
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/181 E., 2022/47 K.
DAVA TARİHİ : 14.03.2013
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay(Kapatılan) 15.Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Ankara 5. Noterliğinde 16/06/2005 tarih ve 6394 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesini ve yine aynı Noterliğin 09/07/2007 tarih ve 8933 yevmiye numaralı ek sözleşmesini imzaladıklarını, sözleşmeye göre inşaat süresinin ruhsat alındıktan itibaren 24 ay olarak kararlaştırıldığını ve gecikmeden dolayı bir yıl için arsa sahiplerinin her dairesi için kira rayiç bedelinin yarısı tutarında kira bedeli ödeneceğinin belirtildiğini, yüklenici tarafından yerine getirilmesi gereken imalatların sözlü ve yazılı ihtarlar yapılmış olmasına rağmen dava tarihi itibariyle tamamlanmadığını, müvekkilinin gecikme nedeniyle tazminata hak kazandığını belirterek, gecikme nedeniyle 56.700,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, verdiği ıslah dilekçesiyle talebini 99.438,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin her iki sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini, yapılan tespitin tek yanlı olduğunu, tespitte belirtilen bedellerin piyasa rayiçlerinin çok üzerinde olduğunu, dairelerin teslim edildiğini, davacı tarafın yapması gereken imalatları kooperatif üyeliri ile anlaşmadığı için yapmayarak müvekkilinin inşaatı teslim etmesinin uzamasına neden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15/03/2016 tarihli ve 2013/149 Esas, 2016/125Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 2016/8145 Esas, 2019/2213 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 08.06.2020 tarihli ve 2019/3279 Esas, 2020/1381 Karar sayılı kararı ile “Tapu kayıtlarının incelenmesi ile gecikme tazminatı istenen bağımsız bölümlerin bir kısmının ferdileştirme işlemi, bir kısmının satış işlemi ile dava tarihinden önce dava dışı kat malikleri adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Bağımsız bölümlerin devir tarihinden sonrası için davacı kooperatifin gecikme tazminatı istemesi mümkün değildir. Davadan önce ise, fiilen teslim edildiği ve hak sahipleri tarafından kullanılıyorsa, teslim tarihine kadar gecikme tazminatı isteyebilir. Bu bakımdan davacı kooperatifin sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatı isteyebileceği en geç tarihin, abonelik kayıtları, tanık beyanları, bağımsız bölümlerin dava dışı kat malikleri adına tescil tarihleri de değerlendirilmek sureti ile her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, gecikme tazminatının bu tarihleri aşmak sureti ile tüm bağımsız bölümler için dava tarihine kadar eksik inceleme ile hesaplanması yanlış olmuştur. Mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından” davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı yüklenicinin taahhüdünde bulunan binaları 05/08/2011 tarihine kadar yapı kullanma izin belgesi alarak teslim etmemesi ve bağımsız bölümlerin dava tarihinden önce satış ve ferdileşme nedeniyle devredilmiş olması nedenleriyle bozma ilamı doğrultusunda binaların bitirilmesi gereken 05/08/2011 tarihi ile devir tarihleri arasındaki dönemde davacının toplam 18 adet bağımsız bölüm için talep edebileceği kira tazminatı 39.673,00 TL olarak hesaplandığı, söz konusu bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; teslimin var sayılabilmesi için iskanın da alınması gerektiği, sadece fiili teslimin yeterli olmadığını, dava tarihinde iskanın alınmamış olduğunu dava tarihine kadar hesaplama yapılması gerektiği ve faiz olarak yasal değil ticari faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde geç teslimden kaynaklanan kira alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası.
Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı her ne kadar dava tarihine kadar alacağın hesaplanmasını talep etmiş ise de, iskandan önce fiili teslimin ispat edilmesi veya bağımsız bölümün satışı halinde bu tarihe kadar kira alacağının hesaplanması gerektiği, Mahkemece hükmedilen bedelde hukuka aykırılık bulunmadığı ayrıca davacı dava dilekçesinde istediği faiz türünü belirlemediğinden yasal faize hükmedilmesinin hukuka uygun olduğu temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

31/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.