Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2943 E. 2023/3582 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2943
KARAR NO : 2023/3582
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 18.05.2022
SAYISI : 2021/1387 E., 2022/431 K.
DAVA TARİHİ : 06.10.2017
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/477 E., 2021/259 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı birlik tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Davalı tarafından ihalesi yapılan Canköy Mesire Alanı ve Çevre Düzenleme Yapım İşini 15/03/2016 tarihinde sözleşme imzalayarak aldığını, Yine Davalı tarafından ihalesi yapılan Canköy – Uluçukur Yolu 1.Kat asfalt sathi kaplama yapılması işini 15/03/2016 tarihinde sözleşme imzalayarak aldığını, her iki işin de tamamlanıp kesin kabullerinin yapıldığını, müvekkilinin uzaklık farkından dolayı fazlaca yapmış olduğu nakliyeden ötürü alacağı bulunduğunu, müvekkili tarafından Elazığ 3.Noterliğinden 16/01/2017 tarih 01155 yevmiye nolu ihtarname gönderilerek başlık kısmında müvekkilinin unvan türü A.Ş iken sehven LTD yazılmasından dolayı maddi hataya rağmen davalının cevaben gönderdiği Suşehri Noterliği 26/01/2017 tarih 312 yevmiye nolu davalının ihtara cevabında maddi hatadan faydalanarak … Taah. Ltd. unvanlı firma ile sözleşmeleri olmadığının bildirildiğini, Canköy – Uluçukur Yolu 1.Kat asfalt sathi kaplama yapılması işi ile ilgili olarak yerinde keşif yapılarak ocak ile yapımı biten yolun orta noktası arasındaki mesafenin tespit edilmesini , Yapılacak keşif ve tespit edilecek nakliye mesafesi sonrasında dosyanın İhale konusunda uzman Bilirkişi heyetine verilerek müvekkiline 07.005/K poz numaralı alt temel malzemesi nakli işi sebebiyle ödenmesi gereken tutarın, her iki ihale sebebiyle hakedişe bağlanmış olupta ödenmemiş alacağının çıkarılmasının istenmesini, 1.Kat asfalt sathi kaplama yapılması işinde şartnamede 07.005/K poz numaralı alt temel malzemesi nakli işinde mesafenin eksik hesaplanması sebebiyetle ileride Bilirkişi raporu doğrultusunda arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL nın hakedişe itiraz tarihi olan 11.08.2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte Davalıdan alınarak Müvekkiline ödenmesine karar verilmesini , Canköy Mesire Alanı ve Çevre Düzenleme Yapım İşi sebebiyle hak edişe bağlanmış olup ödenmemiş olan 273.950,00 TL nin son hakkediş olan 30/09/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte Davalıdan alınarak Müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, Canköy – Uluçukur Yolu 1.Kat asfalt sathi Kaplama yapılması işi sebebiyle hak edişe bağlanmış olup ödenmemiş olan 143.000,00 TL nin hak ediş tarihi olan 11.08.2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte Davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 15.03.2016 tarihinde sözleşme imzalanan Canköy Mesire Alanı ve Çevre Düzenleme İşinin yer teslim tarihinin 15.04.2016 olduğu, Sözleşme bedelinin 1.290.000,00 TL olan işin 12.07.2016 tarihinde iş artışına gidilerek işin 377.976,15 TL bedel arttırılması suretiyle 03.08.2016 tarihinde tamamlanarak kabulünün yapıldığını, davacının alacağı toplam bedelin 1.667.976,15 TL + KDV olduğu, yükleniciye bu ihale süreçlerinde 15.07.2016 tarihinde 271.409,15 TL + KDV, 03.08.2016 tarihinde 314.912,99 TL + KDV, 426.611,634 TL + KDV, 05.05.2017 tarihinde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hibesi ile 500.000,00 TL olmak üzere toplamda 1.695.260,79 TL ödemede bulunulduğu, davacının alacağının 272.951,07 TL olduğu, Ödemesi yapılan projenin hibeye dayalı bir proje olduğu, çeşitli kurum ve kuruluşlardan talep edilen ve alınan hibelerle ödemesinin yapıldığı, yüklenicinin de bunu bilerek sözleşmeye imza attığını, birlik imkanlarınca yükleniciye bekleme olmadan ödemelerde bulunulduğunu, ödenek aktarıldığı zaman kalan tutarın da ödendiğini, Davacının Canköy-Uluçukur Yolu 1. Kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması işinde bahsettiği ocak malzemesinin itinerde 1.700 metre olarak gösterildiğini, İş başladıktan sonra da yolun teknik standartlarına uygun bir ocaktan malzeme alınması teknik eleman tarafından söylenmesi üzerine bu hususun yüklenici tarafından kabul edildiğini, firmanın buna itiraz etmeyerek iş sonunda talepte bulunmasının kabul edilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Canköy — Uluçukur Yolu 1. Kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması İşinde; 07.005/K pozuyla ilgili olarak davacı yüklenicinin davalı idareden alacağının bulunmadığı, Canköy Mesire Alanı ve Çevre Düzenleme Yapım İşi ve Canköy — Uluçukur Yolu 1. Kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması İşi kapsamında davacı yüklenicinin davalı idareden 7.504,95 TL alacağının bulunduğu, Türk Ticaret Kanununun 10.maddesi uyarınca ticari borcun faizinin vade bitiminden işletilmesi gerektiği göz önüne alındığında; davacının 16.01.2017 tarihinde gönderdiği Elazığ 3.Noterliğinden 16/01/2017 tarih 01155 yevmiye nolu ihtarname gönderilerek başlık kısmında davacının unvan türü A.Ş iken sehven LTD yazılmasından dolayı davalının cevaben gönderdiği Suşehri Noterliği 26/01/2017 tarih 312 yevmiye nolu davalının ihtara cevabında … Taah. Ltd. unvanlı firma ile sözleşmeleri olmadığının bildirildiği anlaşılmakla davalının temerrüde düşürülmediği, dava konusu yapım işinin kamu hizmeti sunulmak üzere düzenlenen ihale sözleşmesi kapsamında gerçekleşen bir iş olduğu, işin idare tarafından yaptırılma gayesi dikkate alındığında ticari nitelikte bir olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığı, bu itibarla davacının ticari faiz talebinin yerinde olmadığı, bakiye hak ediş alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna ulaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından iş bu davanın 06/10/2017 tarihinde açıldığını, dava açıldıktan uzun süre sonra 08/05/2018 tarihinde müvekkilinin banka hesabına 408.594,95.-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davalı tarafından yapılan bu ödemeden sonra Mahkemeye 15/05/2018 tarihinde dilekçe sunarak ödenen 408.594,95.-TL’lik tutara temerrüt ihtar tarihi olan 20/01/2017 tarihinden ödeme tarihi olan 08/05/2018 tarihine kadar işlemiş ticari faizin hüküm altına alınmasını ve ödenmemiş ana para alacağının da faizi ile ödenmesine hükmedilmesini talep ettiğini, mahkemece davalının 408.594,95.-TL’yi dava açılmadan önce ödemiş kendilerinin de para ödenmesine rağmen dava açmış gibi hüküm kurduğunu, müvekkilin 08/05/2018 tarihli ödeme yapıldıktan sonra kalan ana para alacağı olan 7.504,95.-TL’ye dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin kararın da hukuka aykırı olduğunu, mahkemece yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ilgili de hukuka aykırı bir şekilde hüküm kurulduğunu, 408.594,95.-TL sanki dava tarihinden önce ödenmiş gibi ret kararı verildiğini, açılan dava değeri ile ile kabul edilen tutar arasında oranlama yaparak 408.594,95.-TL na karşılık gelen yargılama giderlerinin de müvekkil üzerinde bırakıldığını, 408.594,95.-TL üzerinden de müvekkil lehine avukatlık ücretine hükmetmesi gerekirken sadece 2.430,40 TL ve 7.504,95.-TL nin toplamı üzerinden avukatlık ücretine hükmedildiğini, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğinin dikkate alınmadığını, harçlar ile ilgili hüküm kurar iken de sanki ödeme dava tarihinden önce yapılmış gibi hüküm kurulduğunu ve nispi karar ve ilam harcı ile ilgili hukuka aykırı hüküm kurulduğunu,
Bilirkişi ve mahkemenin hak ediş alacağından ödenmemiş kısmın 7.504,95.-TL olduğunu belirtmiş ise de müvekkilin davanın başında ödenmemiş alacağının 416.950,00.-TL olduğunu, buna göre yapılan ödeme ana paradan düşülse bile 8.355,05.-TL lık fark kaldığını, bilirkişi ve mahkemenin aradaki farkın yasal kesinti olup olmadığı (damga vergisi vs.) konusunda da bir açıklama yapmadığını,
Mahkemenin ticari faiz talebin reddi ile yasal faiz uygulanmasına ilişkin kararının da hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasındaki işin ticari bir iş olduğunu, müvekkilinin tacir olduğunu, müvekkili tacir olduğundan taraflardan ticari faiz uygulanması gerektiğini, nakliye mesafesine ilişkin açmış oldukları alacak davasında mahkemenin 2.430,40.-TL nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verdiğini, bu hesaplamanın yanlış olduğunu, müvekkiline nakliye ödemesi yapılır iken esas alınması gereken nakliye mesafesinin 3.174,62 metre olduğunun yapılan keşif ve bilirkişi raporuyla ortaya çıktığını, müvekkile yapılan ödemenin ise 800 metre mesafe üzerinden yapıldığını, müvekkiline 800 metre mesafe için sözleşme birim fiyatlarına göre 60.760,00.-TL + KDV ödendiğini, bilirkişi raporunda ödeme yapılırken dikkate alınmayan 2.374,62 metre nakliye mesafesi karşılığı sözleşme fiyatı ile belirlenecek iş bedelinin müvekkile ödenmesi gerektiğini belirttiğini, ancak bu görüş ve hesaplamayı Kamu Kurumlarının uyguladığı formüle göre yapmaları gerekirken bir hesap yapmamalarının hatalı olduğunu beyanla, davanın kısmen reddine ilişkin hüküm kısmının ve müvekkil aleyhine olan hüküm kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında “Davacı yüklenicinin nakliye alacağı bulunmadığı kanaat ve tespitlerini bildiren son bilirkişi raporu, ilgili yasal mevzuata, sözleşmeye, davacının verdiği birim fiyat teklifine, dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Mahkemece 03.01.2020 tarihli bilirkişi raporuna ek olarak düzenlenen 24.06.2020 tarihli ek raporda hesaplanan 2.430,40 TL nakliye alacağına karar verilmiş ise de davalı idarenin bu yönde bir istinafı bulunmamaktadır.
Mesire alanı ve çevre düzenleme işinden kalan hakediş alacağı yönünden;
Mesire alanı bedeli için davacı yüklenici tarafından düzenlenen faturalar ile davalı idare tarafından düzenlenen ödeme belgeleri incelenerek davacı yüklenicinin davalı idareden (1.968.211,86 + 343.168,63) – 2.303.875,54 — 7.504,95 TL alacağının bulunduğu hesap edildiği, mesire alanından kaynaklanan hakediş alacağı miktarına yönelik istinaf nedeni yönünden ikinci rapor hesaplamaya dayanmakta olup bu rapordaki miktara itibar eden mahkeme kararının bu yönüyle doğru olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Faiz başlangıç tarihi yönünden;
Türk Ticaret Kanunun 10.maddesi uyarınca ticari borcun faizinin vade bitiminden işletilmesi gerektiği göz önüne alındığında; davacının 16.01.2017 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamenin 20.01.2017 tarihte tebliğ edildiği ve ihtarnamede verilen 7 günlük sürenin sonunda davalının temerrüte düştüğü, bu nedenle 20.01.2017 tarihinden itibaren ticari faiz talep edebileceği sonucuna varılmıştır. Zira ihtarname içeriğinde sözleşme tarihleri ve bilgisi ayrıntılı yer almakta olup ihtarname içeriğinden neyin ihtar edildiği açıkça anlaşılmaktadır. Sözleşmeye konu işlerin isimleri açıkça zikredilmektedir.
Faiz türü yönünden;
Uyuşmazlık konusu olan imâl ve inşa işi tarafların ticari faaliyetleri ile ilgili olduğundan, TTK’nın 19. maddesi gereğince ticari iştir. Aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince taraflardan birisi için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri içinde ticari iş sayılır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/II. maddesi hükmünce davacı taşeron avans faizi talep edebileceğinden ve bu davada da ticari faiz istenildiğinden kabul edilen alacağa davacının talebi gereği avans faizi işletilmelidir.
Vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerine esas alınacak miktar yönünden;
Dava 06/10/2017 tarihinde açılmış,,ön inceleme duruşmasından sonra tahkikat aşamasında, 08/05/2018 tarihinde davacının banka hesabına 408.594,95.-TL ödeme yapılmıştır. Davacı, davalı tarafından yapılan bu ödemeden sonra Mahkemeye 15/05/2018 tarihinde dilekçe sunarak ödenen 408.594,95.-TL’lik tutara temerrüt ihtar tarihinden (20/01/2017) ödeme tarihi olan 08/05/2018 tarihine kadar işlemiş ticari faizin hüküm altına alınmasını ve ödenmemiş ana para alacağının da faizi ile ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesinde davacı açıkça temerrüt tarihinden itibaren asıl alacağa faiz talep etmiş olduğundan ve davalı dava devam eder iken bir kısım ana parayı ödediğinden bu ana paraya temerrüt tarihi olan 20/01/2017 tarihinden ödeme tarihi olan 08/05/2018 tarihine kadar faize hükmetmek gerekmektedir. Zira her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Yine vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Sonuç itibarıyla istinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf nedenlerinin belirtilen yönlerden kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün faizin başlangıç tarihi, türü, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda düzeltilmesi mümkün olduğundan ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak” alacak miktarları yönünden mahkeme ile aynı bedelle hüküm kurulmuş, faizin işlediği tarih temerrüt tarih olarak belirlenmiş ve yasal faize hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı birlik tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ticari faize hükmedilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen yasal faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen alacak miktarının yanlış hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hakedişlerin ödenek geldikçe davacı tarafa ödendiğini, davacının kendilerine gönderdiği ihtarnamede şirket isminde LTD.ŞTİ yazdığı ancak şirketin A.Ş olduğu bu yüzden bu şirket ile sözleşmesinin bulunmadığını belirttiklerini, davacı tarafın kendilerini temerrüde düşürmediğini ve temerrüt faizinin işletilmemesi gerektiğini ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği belirtilmiş ise de; hükümde alacağa yasal faize hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Davacının Canköy – Uluçukur Yolu 1.kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması İşinde şartnamede 07.005/K poz numaralı alt malzemesi nakli işinde mesafenin eksik hesaplanması nedeniyle 3.174,00 metre nakliye mesafesi karşılığı 2.430,40 TL’nin temerrüt tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davacının Canköy – Uluçukur Yolu 1.kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması İşinde şartnamede 07.005/K poz numaralı alt malzemesi nakli işinde mesafenin eksik hesaplanması nedeniyle 3.174,00 metre nakliye mesafesi karşılığı 2.430,40 TL’nin temerrüt tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” ibaresinin yazılması ve
Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “Davacının Canköy Mesire Alanı ve Çevre Düzenleme Yapım İşi ve Canköy – Uluçukur Yolu 1.kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması İşi nedeniyle 7.524,75 TL nin temerrüt tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davacının Canköy Mesire Alanı ve Çevre Düzenleme Yapım İşi ve Canköy – Uluçukur Yolu 1.kat Asfalt Sathi Kaplama Yapılması İşi nedeniyle 7.524,75 TL nin temerrüt tarihi olan 20/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.