Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2879 E. 2023/1882 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2879
KARAR NO : 2023/1882
KARAR TARİHİ : 17.05.2023


MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/610 E., 2022/722 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/16 E., 2022/184 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 13/04/2018 yürürlük tarihli 01/05/2018 ve 31/05/2021 tarihi arasında geçerli olmak üzere OSGB sözleşmesi imzalandığını, sözleşme maddesi gereği davalı şirketin aylık 17.000,00 TL + KDV olmak üzere 19.785,00 TL ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, hizmetin eksiksiz sunulduğunu, davalının 04/07/2019 tarihli yazısı ile sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin 6.maddesi ile davalı şirketin sözleşmenin feshi halinde sözleşmenin bittiği tarihe kadar kalan ücretin %25’i oranında ceza-i şart ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ödenmesi gerekin ücretin %25’lik kısmı son alınan ücret üzerinden hesaplandığında 143.399,27 TL olduğunu, müvekkil şirketin ceza-i şart üzerinde zarar ettiğini beyanla, davanın kabulüne, ıslah dilekçesi ile talebini 125.515,56 TL’na yükselterek, sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında 13/04/2018 yürürlük tarihli OSGB sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin maddeleri gereği ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak tarafların sözleşmeyi sona erdirme iradelerini her zaman ortaya koyabileceğini ve taraflardan birinin sözleşmeyi sürdürmesinde menfaatinin bulunmadığı hallerde sözleşmeyi feshedebileceğini, müvekkilinin sözleşmenin devamında şirketin menfaatinin bulunmadığını, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğini beyanla, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkemece alınan 04/10/2021 tarihli raporda; sözleşme hükümleri çerçevesinde fesih tarihi olan 04/07/2018 ile sözleşme bitiş tarihi olan 31/05/2021 tarihleri arasında enflasyon oranı da dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği KDV dahil toplam cezai miktarın 125.515,56 TL olduğu tespit edilmiş, raporun dosya içeriğine ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş, tarafların rapora karşı itiraz dilekçesi sunmadıkları da anlaşılmış olmakla dosya içeriğine uygun bulunan rapor çerçevesinde hüküm kurulmuş, sözleşmenin her iki tarafının tacir olması sebebi ile davalı şirketin yönetim kurulunun değiştiği, yapılan teklif araştırması sonucunda davacı ile yapılan sözleşmenin şirketi zarara uğrattığı gerekçeleri ile sözleşmeyi feshettiği savunmasının kararlaştırılan cezai şartın bağlayıcılığını etkilemeyeceği değerlendirilmiş, Davacı vekilince 03/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarının arttırılmasına karşı davalı yanca ıslah ile artırılan kısım için zaman aşımı def’inin ileri sürüldüğü, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve fesih tarihi ile bitim süresi dikkate alındığında sürenin dolmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin zaman aşımı def’isine itibar edilmemiş, açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, 125.515,46 TL’nin 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, 115.515,46 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin derhal fesih hakkını kullandığını, müvekkili şirketin sözleşmenin devamında menfaati kalmadığını, cezai şart ödeme zorunluluğu olmadığını, zaman aşımına uğradığını, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararı gerekçesi değerlendirilmiş ve mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili şirketin derhal fesih hakkını kullandığını, müvekkili şirketin sözleşmenin devamında menfaati kalmadığını, ceza-i şart ödeme zorunluluğu olmadığını, zaman aşımına uğradığını beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklan ceza-i şart istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Taraflar arasında 13/04/2018 tarihli İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin “sözleşme süresi” başlıklı 5. maddesinde sözleşmenin 01.05.2018 ile 31.05.2021 tarihleri arasında geçerli olacağının belirtildiği, davalı şirketin 04/07/2019 tarihli fesih beyanı ile ” teklif araştırması sonucu sizden de almış olduğumuz teklif değerlendirilmiş olup, sonucunda daha uygun teklif başka firmalardan alınmıştır. Firmanızın şirketimize sağladığı OSGB hizmeti durdurulmuş olup, alacaklarınız imkanlar doğrultusunda en kısa zamanda ödenecektir ” denildiği, sözleşmenin 6.maddesinde “Taraflardan her biri herhangi bir neden göstermeksizin bir ay (otuz gün) önceden ihbar etmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir. Yüklenici, sözleşmenin bu yolla feshi halinde, sözleşmenin bittiği tarihe kadar kalan süre ücretin %25’ini talep edebilir. İşveren, bu ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ettiğini beyan eder.” hükmünü içerdiği anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince mahkeme kararı değerlendirilmiş olup, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.