Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2777 E. 2023/3161 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2777
KARAR NO : 2023/3161
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/911 E., 2021/2524 K.
DAVA TARİHİ : 16.05.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Korkuteli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/264 E., 2020/87 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı mirasçıları vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Gündüz’ün müvekkiline borçlu olduğunu, davalının Korkuteli 1. Noterliğinin 3406 yevmiye numaralı ve 12/07/2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olduğunu ve borcunu bu sözleşmeden alacağı taşınmazları devraldıktan sonra ödeyeceğini bildirdiğini, ancak davalının davalı arsa sahipleri ile gizli şekilde anlaşarak tapu kayıtlarının üçüncü şahıslar adına geçirileceği haberini aldıklarını, bunun üzerine Antalya 10. İcra Müdürlüğünün 2014/3326 Esas sayılı dosyası ile İİK’nın ilgili maddeleri gereği borçluya düşen taşınmazların borçlu adına tescil işlemini yaptırmak için borçlu namına dava açmak üzere taraflarına dava açma yetkisi verildiğini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca borçluya tapudan devri gereken taşınmazların tespiti ile davalılar adına olan taşınmaz ve tapu kayıtlarının iptali ile borçlu Melek Gündüz adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1-Davalılar … Aydın, …, … ve … cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalı müteahhidin inşaatı tamamlamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

2-Bir kısım davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan şartların gerçekleşmemiş olması nedeniyle yüklenicinin tapulara hak kazanamadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı arsa sahipleri ile yüklenici/borçlu Melek Gündüz arasında 12.07.2012 tarihlerinde yapılan taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme uyarınca işe başlama tarihinin ruhsat tarihi (07.01.2014) olduğu, işin süresinin 1 yıl olduğu nazara alındığında 07.01.2015 tarihinde işin bitmiş ve iskan edilebilir hale getirilmiş olması gerektiği, ancak yüklenicinin işi bitirmediği ve tarafların 03.02.2015 tarihinde tarihinde sözleşmeyi karşılıklı anlaşarak geriye etkili olacak şekilde feshettikleri, 23.05.2016 tarihinde yapılan keşif ile yüklenicinin sözleşmeye göre yaptığı imalatın fiziki oranının %51,67 seviyesinde olduğunun belirlendiği, bu haliyle imalatın tamamlanma oranına göre inşaatın katlanabilir seviyede olmadığı, anılan sözleşme ilk sayfa 4. paragrafta tarafların inşaatın %100 seviyesinde tamamlanması halinde yüklenicinin tapu alma hakkı kazanacağını kararlaştırdıkları, anılan maddeyle çelişkili olarak ikinci sayfa 3. paragrafta yüklenicinin dairelere kademeli hak kazanacağı hususunun düzenlemiş olduğu, ancak yerleşik Yargıtay içtihatları nazara alındığında teslim süresi çoktan geçmişse ve eserin getirildiği fiziki seviye bunun gerisinde kalmışsa yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan kademeli devir ferağı hükmünden yaralanamayacağı, çünkü yüklenicinin eseri kararlaştırılan olağan seyrinde yürütmekle mükellef olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesine arsa sahipleri ile borçlu aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettikleri halde bu hususun dikkate alınmadığını, mahkemece 271.000,00 TL üzerinden harç alınmasının ve miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaptıkları araştırmalarda müteahhidin mal kaçırmak ve davalardan kurtulmak amacıyla kötüniyetli şekilde sözleşmeyi feshettiğini, belediyedeki inşaat ruhsatında keşif tarihinden sonraki süreçte de müteahhidin Melek Gündüz olduğunun anlaşıldığını, feshin anlaşmalı bir fesih olduğunu, borçlu Melek’in inşaatın yapımına devam ettiğini, mahkemece inşaatın gelmiş olduğu son duruma ilişkin keşif taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde diğer deliller demek suretiyle haklarını saklı tuttuklarını, mahkemece davanın açılış tarihi itibariyle uygulamada olan usul hükümlerine göre yemin teklifinde bulunup bulunmayacağının taraflarına sorulması gerektiği halde, bu konuda işlem yapmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık deliline dayanıldığını ancak tanıklarının dinlenmediğini, sözleşmenin yanlış yorumlandığını, devir borcunun doğduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu Melek ile davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye yönelik feshedilmesi nedeniyle bilirkişi raporuna göre şikayete konu taşınmazların %51,67’sinin tamamlanmış olması, teslim süresinin geçmiş olması ve eserin getirildiği fiziki seviye göz önüne alındığında taraflarca sözleşmede kararlaştırılan kademeli devir işlemi mümkün olmadığından, taşınmazların tamamlanma oranına göre tapu iptali ve tescilinin mümkün olmadığı, davacı delil listesi vermemiş ve açıkça yemin deliline dayandığını bildirmemiş olduğundan davacıya yemin hakkının hatırlatılmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının delil listesinde tanık deliline dayanmış olmasına rağmen, tensip 8 nolu ara kararı gereğince tanıklara ilişkin delillerini bildirmediği, davacının yargılama ve istinaf aşamasında halen tanıklarını ve hangi hususta dinleneceğini belirtmediği gözönüne alındığında davacının tanıkların dinlenmediğine yönelik istinaf isteminin isabetli görülmediği, davanın tapu iptali ve tescili davası olması nedeniyle nisbi harca ve vekalet ücretine tabi olduğu, iptali istenilen bağımsız bölümlere yönelik bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre, dava tarihi itibariyle belirlenen değer üzerinden nisbi harç alınmasının ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığı, ayrıca davanın niteliği itibariyle taşınmazların tamamlanma oranı gözönüne alındığında, taşınmazların tapu iptali ve tescilinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının sonuca etkili olmadığı, daha sonra taşınmazların tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin yeniden keşif talebinin de sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 94 ve 120/2 maddesi gereğince alınan yetki belgesine istinaden açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacılar vekilince karar temyiz edilmiş ise de; dava konusu taşınmazın getirildiği fiziki seviye itibariyle kademeli devrin mümkün olmadığı, davacı delil listesi vermemiş ve açıkça yemin deliline dayandığını bildirmemiş olduğundan davacıya yemin hakkının hatırlatılmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının tanıklara ilişkin delillerini ve hangi hususta dinleneceğini bildirmediği, tapu iptali ve tescili davası nisbi harca ve vekalet ücretine tabi olup, dava tarihi itibariyle belirlenen değer üzerinden nisbi harç alınmasının ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığı, daha sonraki süreçte taşınmazın tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin delil sunulmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgililerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.