Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2668 E. 2023/2872 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2668
KARAR NO : 2023/2872
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/52 E., 2022/47 K.
HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde; müvekkili yüklenicinin davalı ile aralarındaki sözleşmeye göre yaptığı imalâtlara karşılık bakiye 9.289,00 TL alacağının ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini ancak takibe itiraz üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, davanın kabulü ile haksız itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında, müvekkiline ait inşaat nedeniyle ticari ilişki olduğunu, inşaatlarda kullanılan radyatör ve tesisat malzemelerinin davacıdan alındığını, kullandığı malzemelerin bedeli varılan hesap mutabakatı sonunda davacıya çek keşide edilerek ödendiğini, çeklerin tahsil edildiğini ancak eksik fatura kesildiğini, kalan faturaların da kesilmesi talep edilmesine rağmen davacının yerine getirmediğini belireterek davanın reddini, müvekkili lehine %20 tazminata hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30/06/2016 tarihli ve 2015/2 Esas, 2016/498 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davalı borçlunun Afşin İcra Müdürlüğünün 2011/2439 sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, kabul edilen bedel üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı 1.857,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı iş sahibi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 03.12.2019 tarihli ve 2019/1058 Esas, 2019/4975 Karar sayılı kararıyla taraflar arasında başkaca bir akdî ilişki kurulduğu iddia edilmediğinden ödemelerin faturada belirtilen imalâtlar için yapıldığının kabulü gerektiği, mahkemece davacı isticvap edilerek sözlü anlaşmaya göre yapılan imalâtlar açıklattırılıp konusunda uzman bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak ve imalâtın yapıldığı yıl piyasa fiyatları ile bedeli hesaplattırıldıktan sonra davalının kanıtladığı ödemelerin bulunan imalât bedelinden mahsubu neticesinde sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında akdî ilişki kurulduğu konusunda ihtilâf olmadığı, bedel yönünden uyuşmazlık bulunduğu, taraflar arasında başkaca bir akdî ilişki kurulduğu iddia edilmediğinden ödemelerin faturada belirtilen imalâtlar için yapıldığının kabulü gerektiği, bozma ilamı doğrultusunda davacının yapılan imalatlar yönünden gerek 10/09/2020 tarihli celsede, gerekse keşif mahallinde isticvap edildiği, bilirkişi raporunda dava konusu faturanın dava konusu işin yapıldığı yerdeki kalorifer tesisatı için uygun olduğunun ve işin yapıldığı yıl 33.289,00 TL malzeme bedeli olduğunun belirtildiği, davalı tarafça sunulan çeklerin iş bedeli karşılığı ödendiğinin sabit olduğu, ödenen toplam bedelin sunulan faturadaki bedeli karşıladığı ve davalının borcunu ödediği gerekçesiyle davanın reddi ile davacı tarafça, borcun ödenmesine karşılık, davalı aleyhine takip başlatıldığından davacı aleyhine takip konusu asıl alacağın %20’si oranında 1.857,80 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı yüklenici vekili temyiz dilekçesinde; bozmaya uygun karar verilmediğini, davalının fazla ödemede bulunduğunu ancak fazla miktarın neden ödendiğinin açıklanmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, fatura bedelinin bir kısmı üzerinden icra takibi yaptığını, davalının 8.000,00 TL’lik bir çek daha vermeyi taahhüt ettiğini ancak çeki vermediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 nci maddesi, 438 nci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrası, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67 nci maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla ve özellikle davanın itirazın iptali istemine ilişkin olmasına ve mahiyeti gereği icra takibine sıkı sıkıya bağlı olmasına göre davacı yüklenici vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Her ne kadar mahkemece, yargılama sonucunda davanın reddi ile takip konusu alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmişse de İcra İflas Kanununun 67/II. maddesi uyarınca davalı borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının icra takibinde haksız olması yanında, kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerektiği, somut olayda her ne kadar davacı yüklenicinin takipte haksız olduğu kabul edilmiş ve eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için icra takibine girişen davacı bakiye iş bedelinin kendisine ödenmediğini ve alacaklı olduğunu ispatlayamamış ise de davacının kötüniyetli olarak takip yaptığı kanıtlanamadığından bu durumda mahkemece koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi yerine kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 438 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;

1. Davacı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı yüklenici vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “Davalı lehine takip konusu asıl alacağın %20 si oranında 1.857,80 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” ibaresi çıkartılarak yerine “Davalının kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,20/09/2023 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.