Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2662 E. 2023/2748 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2662
KARAR NO : 2023/2748
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/143 E., 2022/518 K.
HÜKÜM/KARAR : Davacının istinaf başvurusunu esastan reddine, davalının kısmen kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/92 E., 2019/587 K.

Taraflar arasındaki Silahsız Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesine dayalı Toplu İş Sözleşmesi gereğince ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışına ilişkin fiyat farkının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun harç yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18.03.2016 tarihinde imzalanan Silahsız Özel Güvenlik Hizmeti Alımına Ait Sözleşme kapsamında 01.04.2016-31.12.2016 dönemi için hizmet yürüttüğünü, Güvenlik İş Sendikasının işyerinde TİS yapmaya yetkili kılındığını, yetki belgesini 29/08/2016 tarihinde tebliğ aldığını, ardından toplu iş sözleşmesini kanun hükümlerine göre yürütmek ve sonuçlandırmak üzere Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikasını 02.09.2016 tarihinde yetkilendirdiğini, Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikasının 05.09.2016 tarihli kararı ile ihale süresinin bir yıldan az olmasından bahisle 6356 savılı Kanunun 35/2 maddesi gerekçe gösterilerek reddedildiğini, yasal prosedüre göre uyuşmazlığın Yüksek Hakem Kurulunun (YHK) 02.03.2017 tarihli kararıyla sonuçlandırıldığını, YHK tarafından bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin 01.09.2016-31.12.2016 yürürlük süreli olduğunu, Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikasına verilen yetkilendirmenin geçerli olduğunun ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin Güvenlik-İş Sendikası ile Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası arasında yürütülmesi gerektiğinin tespiti amacıyla dava açıldığını, toplu iş sözleşmesinin YHK tarafından neticelendirilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, karara karşı Kamu işletmeleri işverenleri Sendikası tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine BAM 6. Hukuk Dairesi tarafından yetkilendirmenin geçerli olduğuna hükmedildiğini, TİS’in uygulanması için Güvenlik-İş Sendikası tarafından kendisine ve Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne başvuru yapıldığını, mevzuat maddelerinde belirtilen cezai müeyyidelerle karşılaşmamak için TİS’ten kaynaklanan alacakları ve sigorta primlerini yasal süresi içerisinde yatırdığını, TİS ile ilgili ödemelerin, sigorta primlerinin vs. davalı tarafından ödenmesinin zorunluluk arz ettiğini, ihtarname tebliğine rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine ilamsız takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu asıl alacak ve faizin toplamı olan 108.985,04 TL alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça icra takibine konu edilen SGK primlerinin kendisinden talep edilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, tüm işçilik alacaklarından ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan alacaklardan işveren sıfatıyla davacı şirketin sorumlu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62/1-e maddesi uyarınca ihale edilen işlerde alt işveren tarafından münhasıran bu Kanun kapsamında yüklenilen iş kapsamında çalışan işçileri kapsayacak olan toplu iş sözleşmelerinin alt işverenin yetkilendirmesi kaydıyla kamu işverenleri sendikası tarafından yürütülmesi ve sonuçlandırılması halinde fiyat farkı ödeneceği, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun “fiyat farkı verilebilmesi” başlıklı 8. maddesinde öngörülen “Toplu iş sözleşmesinin kamu işveren sendikası tarafından yürütülmesi ve sonuçlandırılması” koşulunun da gerçekleştiği, ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışına ilişkin fiyat farkının idarece karşılanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için takibe itirazın haksız bulunmasının, alacağın likit ve belli olmasının gerektiğini, alacağın likit ve belli olduğunu, itirazın haksız olduğunu, dolayısıyla icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, lehine alacağın %20’sinden aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde; görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, davacı ile arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi gereğince davacı tarafından ödenen tutarların tarafına rücu edilemeyeceğini, sözleşme ve eklerinde işçinin her türlü özlük haklarının ödenmesinden yüklenici firmanın sorumlu tutulduğunu, toplu iş sözleşmesinin üye olduğu kamu iş veren sendikası tarafından alt işveren firma tarafından verilen yetki ile imzalanması koşuluyla firma ile birlikte müştereken müteselsilen sorumlu olabileceğini, dava konusu alacağa dayanak gösterilen toplu iş sözleşmesi sürecinin üyesi olduğu veya yetkilendirdiği bir kamu iş veren sendikası tarafından yürütülmediğini, Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen karar süreçlerinde bulunmadığını ve temsil edilmediğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 8.maddesi gereğince herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, harçtan muaf olduğu halde harçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine hükmedilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirket tarafından yapılan yetkilendirmenin geçerli olduğu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun “fiyat farkı verilebilmesi” başlıklı 8. maddesinde öngörülen “Toplu iş sözleşmesinin kamu işveren sendikası tarafından yürütülmesi ve sonuçlandırılması” koşulunun da gerçekleştiği, ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışına ilişkin fiyat farkının idarece karşılanmasının gerektiği, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacının ve davalının harca ilişkin istinaf sebebi dışındaki sair istinaf başvurusunun esastan reddine; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56/b maddesi yollamasıyla 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca davalı üniversite harçtan muaf olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın icra inkar tazminatı talebi yönünden kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2-Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesine dayalı Toplu İş Sözleşmesi gereğince ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışına ilişkin fiyat farkının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan .sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.