Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2657 E. 2023/3157 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2657
KARAR NO : 2023/3157
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2502 E., 2021/2034 K.
DAVA TARİHİ : 18.03.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/224 E., 2019/245 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 16/11/2011 tarihli sözleşme ile Bursa Bilim ve Teknojileri Merkezi Binası İnşaatı yapımının kararlaştırıldığını, müvekkilinin işi tamamladığını ve geçici kabulün yapıldığını, geçici kabul tarihinden sonra yurt genelinde 31/01/2015 – 01/02/2015 tarihleri arasında yaşanan şiddetli lodosun etkisi ile binada meydana gelen hasarın davacının kusuru ve eksik imalatı sonucu olmamasına rağmen meydana gelen hasarı tazmin ettiğini ileri sürerek, ödemek zorunda kaldığı hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşme ve eki düzenlemeler gereğince kesin kabul tarihine kadar sözleşme konusu yapım işinin korunmasından sorumlu olduğunu, idarenin talimatı ile onarımı yapılan imalatların hatalı veya ayıplı imalatlar kapsamında olup, bedelinin yükleniciye ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan sözleşme eki YİGŞ’in 25. maddesine göre, taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğu, kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanacağı tarihe kadar tamamen yükleniciye ait olduğu, yüklenicinin, gerek malzemenin şartnameye uygun olmamasından ve gerekse yapım işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı, idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeler ile sürekli bakım işlerini kendi hesabına derhal yapmak zorunluluğunun bulunduğu, binanın kesin kabulü yapılmadan önce meydana gelen hasardan davacının sorumlu olduğu, bu nedenle yaptığı masrafları davalıdan talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Bursa Bilim Merkezinde meydana gelen hasarın fırtına nedeni ile meydana geldiğini ve bu hasarın müvekkilinin yaptığı imalatla ilgili olmadığının açık olduğunu, müvekkilinin işe başlama ve geçici kabul tarihi arasındaki dönem için all risk sigortası ve geçici kabul ile kesin kabul arasındaki dönem için de bakım devresi teminatı adı altında yaptırması gereken sigortaları yaptırdığını ve idareye sunduğunu, idare tarafından herhangi bir itiraz ya da eksiklik olduğu yönünde beyan gelmediğini, ilave teminat istenen bir sigorta talep edilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.1 maddesinde ilk sırada uygulanacağı belirlenen Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9. maddesinde yüklenicinin iş yerindeki her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıtlar, tesisler ile sözleşme konusu yapım işinin korunmasında 43. maddedeki hükümler dikkate alınmak şartıyla işe başlama tarihinden kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı, yine 42. madde gereğince geçici kabul ile kesin kabul tarihi arasında geçecek sürenin teminat süresi olduğu, teminat süresi içinde yüklenicinin işlerin bakımını yapmak ve tümünü iyi bir şekilde korumak, çıkabilecek kusur ve aksaklıkları gidermek zorunda olduğu, kullanma ve işletme sonucu olmaksızın ortaya çıkan kusur ve aksaklıkların giderilmesi ve teminat süresinde işlerin bakım giderlerinin yükleniciye ait olduğunun 43/4. maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle geçici kabulden sonra fırtına nedeniyle binanın inşaat imalatlarının zarar görmesinden kaynaklanan sorumluluğun idareye yüklenemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacı yüklenici tarafından istinaf dilekçesinde de belirtilen gerekçelerle verilen karar temyiz edilmiş ise de; istinaf mahkemesince yukarıda belirtilen değerlendirmeler usul ve yasaya uygun olduğundan davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.