Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2648 E. 2023/3156 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2648
KARAR NO : 2023/3156
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1628 E., 2022/355 K.
DAVA TARİHİ : 19.07.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/80 E., 2021/344 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile diğer davalılar arasında 08.08.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin ise davalı yüklenici …’den 450.000,00 TL bedel karşılığında üç adet daire satın aldığını, ancak inşaatın yarım bırakıldığını ve dairelerin teslim edilmediğini ileri sürerek; müvekkilinin satın aldığı dairelere karşılık gelen arsa payı hissesinin iptali ile müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde 450.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1-Davalı arsa sahipleri vekili cevap dilekçesinde; müvekkilleri ile davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2-Davalı … davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimini tam olarak yerine getirmediği, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının arsa sahibi olan davalılardan sözleşme hukuki ilişkisine dayalı olarak bir istekte bulunamayacağı, satış bedelini ancak akidi olan yükleniciden isteyebileceği gerekçesiyle; arsa payının iptali ile davacı adına tescil talebinin reddine, 450.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından müvekkili aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, arsa maliklerinin zorunlu olarak davalı gösterildiğini, müvekkilinin satın aldığı dairelere karşılık gelen arsa payının iptali ile müvekkil adına tescili taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın yasal ve hukuksal gerekçelere dayandırılarak verilmiş olduğu ve özellikle davalılar aleyhine açılan davanın tapu iptal ve tescil talebine yönelik olup, 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesine göre nisbi vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesi içeriğini tekrar etmiş, inşaatı tamamlandığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan temliken tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 1987/2 Esas – 1988/2 Karar ve 30.9.1988 Tarihli Kararı.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davalılar arasında 08.08.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ise de, yüklenici tarafından sözleşmede kararlaştırılan sürede inşaat tamamlanamamış, böylece yüklenicinin sözleşme uyarınca kendisine düşen bağımsız bölümleri 3. kişilere devir şartları oluşmamış, arsa sahibinin davacının talep ettiği daireleri devir borcu doğmamıştır. Dosya kapsamı, ve inşaatın mevcut durumu itibariyle davacının inşaatın tamamlandığını ispatladığından söz edilemeyecektir. Bu durumda dava konusu daireye karşılık gelen arsa payının iptali isteminin reddine, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödenen bedelin iadesine ve davalı arsa sahipleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine dair verilen hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.