Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2336 E. 2023/2356 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2336
KARAR NO : 2023/2356
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1093 E., 2022/309 K.
DAVA TARİHİ : 05.08.2015
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/307 E., 2019/34 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan Bodrum 5. Noterliği’nin 22/03/2013 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin sözleşmede taahhüt ettiği inşaat alanından daha fazlasını 01/06/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde yapılan değişiklikten faydalanarak yaptığını, ilave inşaat hakkının %25 olduğunu, ancak sözleşmede imar durumunda daha yüksek bir inşaat izni verildiği takdirde arsa payına göre maliklere hisse verileceğinin kararlaştırılmış olmasına karşın müvekkiline artıştan hisse verilmediğini, müvekkiline verilmesi gereken arsa payı hissesine karşılık gelen alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; imar planında parsel için belirlenen emsalde bir değişiklik meydana gelmediğini, yalnızca emsal dışı alanlarda uygulanan kat sayısında değişiklik yapıldığını ve bunun da bağımsız bölümlere yansıtıldığını, sözleşmede öngörülen metrekareden daha fazlasının arsa sahiplerine verildiğini, sözleşmede 8. kat sonrasının yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, davacının kat artışına yönelik bilgisi olduğunu ve kat irtifakı kuruluşunda bizzat bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapuda davacı adına kayıtlı taşınmazın üzerinde kat karşılığı inşaat yapılmak üzere yüklenici davalı ile davacı arasında Bodrum 5 . Noterliğinde düzenlenmiş 22/03/2013 tarih ve 2108 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 4.maddesine göre bahse konu arsanın arkasında bulunan parsel ile arasındaki Kadıköy Belediyesine ait imar yolunun belediyeden alınmasından sonra imar durumunun istenilen şekli alması halinde 1. ve 2. maddelerde yazılı bedelin müteahhit tarafından mezkur gayrimenkulün üzerine plan ve projesine uygun olarak inşa edilecek olan binada 8 kat malikinden her birine minimum 160-165 m² brüt, katta tek daire olarak arsa sahipleri adına tahsis edilerek ödeneceği, mal sahiplerine verilecek dairelerin kullanım alanının minimum 125-130 m² olacağı, kullanım alanına, kat bahçesi, Fransız balkonlar, klima balkonu, yangın geçiş hol, şaft boşluklar, dış cephe prekast kaplama farkı ve kat holü dahil olduğu, emsal hesabının belediyenin avan projeyi onaylamasından sonra belli olacağı, ilk 8 katın yönetim planında belirtileceği üzere her katta bir daire olmak şartıyla mal sahiplerine verileceği, 9. kattan itibaren (9. Kat dahil) bu metraj dışında kalan katlar ve çatı arasının da taahhüdün bedeli olarak mütahhide kalacağı, imar durumunda daha yüksek inşaat izni verildiği takdirde arsa payına göre maliklere hisse verileceği, şayet imar durumunda aleyhte bir durum söz konusu olursa aynı şekilde arsa payına göre hisse azalması gerçekleştirileceği, müteahhitin kendisine kalacak daireleri dilediği büyüklük ve adette palanlamakta serbest olduğu, buna göre müteahhide kalacak daire sayısının değişkenlik gösterebileceği, sözleşmenin 13. maddesinde imar durumunun herhangi bir sebeple değişmesi halinde oluşan değişikliğin müteahhitle mal sahipleri arasında ana arsadaki hisseleri oranında bölüşüleceği, yine 14. maddesinde imar durumu ile ilgili olarak inşaata ilişkin hakların artması veya düşmesi taraflarca bu sözleşmedeki oranlar dahilinde paylaşılır, bu durumda tarafların birbirlerinden ek bir ivaz talebi mevzu bahis olamaz hükümlerinin bulunduğunun tesbit edildiği, taşınmaz üzerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna ve ek raporuna göre; taraflar arasında yapılan 22/03/2013 tarihli sözleşme sonrasında davaya konu Kadıköy ilçesi, Zühtüpaşa mah. 426 ada 2 parsel sayılı taşınmazın içinde bulunduğu Kadıköy bölgesinde TAKS ve KAKS katsayılarında herhangi bir değişimin olmamasına rağmen Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde 08/09/2013 tarihinde 28759 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile bazı mekanlara ait alanların inşaat alanına dahil edilmemesi şartının getirilmesi ile bina inşaat alanında yaklaşık %25 artış olduğu, inşaat alanındaki artışın planlı alanlar imar yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile sağlandığı, planlı alanlar tip imar yönetmeliğinde malikler lehine yapılan değikliğin imar durumundaki bir değişiklik olarak değerlendirildiği, bu durumda kök raporlarının aynen geçerli olduğu, talep edilecek alacak bedelinin 165.919,00 TL ( 16,5919 m² X 2.000,00 TL /m² ) = 132.735,20 TL olup , davacının bu miktarı esas alarak davasını ıslah ettiği, bu yönden de davanın kabulü yoluna gidildiği, şu halde, her ne kadar yapının yapıldığı alan TAKS ve KAKS katsayılarında herhangi bir değişiklik olmasa da Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 08/09/2013 tarih ve Resmi Gazetenin 28759 sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren bazı mekanlara ait alanların inşaat alanına dahil edilmesinden kaynaklı olarak davalının da bu tip yönetmeliğinden istifade ettiği, tip imar yönetmeliğinin lehe olması nedeniyle inşaat alanının daha da fazlalaştığı, bundan da taraflar arasındaki sözleşmenin 13. ve 14. maddesi gereğince payı oranında davacının da yararlanması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme gereği dava konusu taşınmazda yapılması gerekenden fazla kat yapıldığı, arsa sahiplerine sunulan teklifteki bina dış cephe görünümünden de yapının 12 kat olarak göründüğü, sözleşmeden sonra yayınlanan planlı alanlar tip imar yönetmeliği sonrasında meydana gelen imar artışı ile yapılan yenileme teklifinde ve sözleşme esnasında yapımı kararlaştırılan 12 kat yerine 14 katlı yapı yapıldığı, 13. ve 14. katın imar artışından kaynaklandığı, bunun imarın yükselmesi olarak kabulü gerektiği, hakkaniyetin dahi bunu gerektirdiği, taraflar arasında yapılan sözleşemede ise; imar durumunun herhangi bir sebeple değişmesi halinde oluşan değişikliğin müteahhit ile mal sahiplerine arasında ana arsadaki hisseleri oranında bölüşüleceği, imar durumu ile ilgili olarak inşaata ilişkin hakların artması veya düşmesinin taraflarca bu sözleşmedeki oranlar dahilinde paylaşılacağının kararlaştırılmış olduğu, alınan raporlardan da davacının talep edebileceği hissesi karşılığının hesaplandığı, hesaplanan ve davacı tarafça dava ve ıslahla değerin arttırıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, toplam 132.735,20TL’den 50.000,00 TL’ye dava tarihi olan 05/08/2015 tarihinden kalan 82.735,20TL’ye ise 09/11/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sözleşmenin 12 kat üzerinden yapılmadığını, mahkemece davalının yapacağı binanın 12 katlı olacağını iddia ve kabul edildiğini, bu görüşün taraflar arasındaki sözleşmeye ve toplanan delillere uygun olmadığını, sözleşmenin 4. maddesinde, “İlk 8 katın yönetim planında belirtileceği üzere her katta 1 daire olmak şartıyla mal sahiplerine verileceğini, 9. kattan itibaren (9. kat dahil) bu metraj dışında kalan kat ve çatı arası da taahhüdün bedeli olarak müteahhide kalacaktır.” hükmüne yer verildiğini, taraflarca imzalanmış belgelerde binanın 12 katlı olarak inşa edilececeğine dair en küçük bir ibare bulunmadığını, dolayısıyla sözleşmede binanın kaç katlı yapılacağının kararlaştırılmadığını, sadece inşa edilecek ilk 8 katın arsa sahiplerine, 9. Kattan itibaren tüm katların ise davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, davalının alacağı kat sayısı açısından sözleşmenin ucu açık bırakıldığını, binanın 14 kat yapılmasını sağlayanın yönetmelik değişikliği olmadığını, tevhit şartının yerine getirilmesi olduğunu, sözleşmede binanın kaç katlı olarak inşa edileceğinin açıkça belirtilmemiş olmasının bilinçli olarak yapıldığını, sebebinin sözleşmenin “Tevdit Edilecek Taşınmaz” başlıklı 4. maddesinde öngörülen “Bahse konu arsanın arkasında bulunan parsel ile arasındaki Kadıköy Belediyesi’ne ait imar yolunun belediyeden alınmasından sonra imar durumunun istenilen şekli alması halinde” şartı getirildiğini, bu şartın getirilme amacının arsanın arkasında bulunan Belediye’ye ait kapanan imar yolunun davalı tarafından satın alınarak arsayla tevhid edilmesinin düşünülmesinden dolayı sözleşmenin bu imar yolunun satın alınması halinde ortaya çıkacak duruma uygun olmasını sağlamak olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı tarafından bu imar yolunun Belediye’den satın alınarak arsayla tevhid edildiğini ve tevhid sonrası oluşan yeni parselin emsaline göre 14 katlı olacak bir bina için avan ve mimari proje hazırlanarak ruhsat alınıp inşaat yapıldığını, avan ve mimari projenin 14 kat üzerinden hazırlandığını, sözleşmenin 4. maddesinde öngörülen kapanan imar yolunun davalı tarafından satın alınması sonrasında bu imar ile arsanın tevhid edilmesi üzerine oluşan yeni parselin 14 katlı olacak şekilde yapılmaya uygun hale geldiğini, kat sayısında bir değişiklik olmadığını, hem bilirkişi raporları hem de mahkemenin kabulünün hatalı olduğunu, yönetmelik değişikliğinin imar artışı meydana getirmediğini, davacıların imar artışı iddiaları üzerine bilirkişilerin de bu doğrultuda rapor düzenlediklerini, sözleşme yapıldığında arsaya ilişkin maxKAKS (Maximum Kat Alanı Kat Sayısı) 2,07 olduğunu ve sözleşmeden sonra da değişmediğini, bilirkişi raporlarında meydana geldiği ileri sürülen imar artışının ne kadarlık bir artış olduğunun da belirtilemediğini, bunun belirtilememiş olmasının sebebinin ise zaten böyle bir artışın bulunmaması olduğunu, sözleşmeden sonra Planlı Alanlar Tip Yönetmeliğinin değiştiğini ve inşaat brüt alanının % 25’i kadar m² avantajı sağlayan bir durumun ortaya çıktığını, hem yönetmelik değişikliği öncesinde hem de sonrasında hazırlanan pojede yapılacak binanın 14 katlı olarak planlandığını ve kat adedinde bir değişiklik meydana gelmediğini, çünkü Yönetmelik değişikliği KAKS’ı değiştirmediğinden kat adedinde bir artış meydana gelmediğini, bu sebeple Yönetmelik değişikliği meydana gelmese dahi bina 14 katlı olarak yapılabilecek durumda olduğunu, yönetmelik değişikliği tüm katların brüt ve net alanlarına yansıtıldığını, sözleşmeye göre arsa sahiplerine verilecek dairelerin kullanım alanları minimum 160-165 m², net kullanım alanlarının ise minimum 125-130 m² iken, yönetmelik değişikliği sonrasında hazırlanan proje ve iskana göre her bir katın brüt 179 m2, net 139 m² kullanım alanı oluşacak şekilde bina inşa edildiğini, dolayısıyla Yönetmelik değişikliği üzerine mümkün hale gelen binadaki bağımsız bölümlerin brüt ve net m²’lerindeki artışın, her bir kata m2 olarak eşit bir şekilde yansıtıldığını, davacının da bu avantajdan yararlandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan 22.03.2013 tarihli sözleşme gereğince davalı yüklenici belediyeden tasdikli 22.11.2013 tarihli mimari projeye uygun olarak bina yapıldığı ve 31.12.2015 tarihinde iskan ruhsatı alındığı, Kadıköy Belediye Başkanlığından alınan cevabi yazıdan anlaşıldığı üzere, imar planında herhangi bir değişiklik olmadığı gibi, yapılacak bina için hazırlanan iki ayrı projede de binanın 14 kat olarak planlanmış olduğu, Arsanın Kat Alanı Kat Sayısı= 2,07 ve Taban Alanı Kat Sayısı = 0,35 oranları da değişmemiş olduğu, davalı yüklenici tarafından belediyeye ait arka taraftaki alanın tevhid edilmesi ile fazla inşaat alanı sağlanmış olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede binanın 12 kat olacağı veya daha yüksek katlı olacağına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, aksine sözleşmede 8. kat sonrasında inşa edilecek bağımsız bölümlerin davalı yükleniciye ait olacağının düzenlendiği, sözleşmeye göre imar artışı olması ve daha yüksek imar izni verilmesi durumunda maliklere arsa payına göre hisse verilmesi öngörülmüş olup, dosya kapsamına göre herhangi bir imar artışının olmadığı, bu durumda, davacının davalı yükleniciden imar artışı sebebiyle alacağının bulunmadığı, tüm bu hususlar göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davacının davasının reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Davalı tarafından Kadıköy Belediyesi’nden belediye yolu olarak tanımlanan parselin satın alınması ile arsa sahiplerine ait parsel ile birleştirilmesi neticesinde elde edilecek olan parsel üzerinde inşaat yapımının kararlaştırıldığını, yani parsel tevhidinin sözleşmenin kurucu unsuru olduğunu, tevhit olmaması halinde kat karşılığı üstlenilebilecek bir proje bulunmayacağını, tevhidin m² alanının artışı ile bir ilgisinin bulunmadığını, davalı yüklenicinin kat maliklerine sunduğu teklifte binanın 12 katlı olduğunun görüleceğini, binanın 14 katlı yapılmasına bir itirazları bulunmadığını, ihtilaflı konunun fazladan yapılan 2 kat için arsa maliklerine hak ettiği artışın verilmemesi olduğunu, 01/06/2013 tarihli Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesinden sonra davalı yüklenicinin yeniden proje vermek sureti ile %25 artış oranından faydalandığını ve bunun neticesinde inşaatın 14. kata kadar çıkabildiğini, dosya kapsamındaki Belediye yazısına göre yeni imar yönetmeliğinin brüt alanda %25 artışa sebebiyet verdiğinin belirtilmesine karşın Bölge Adliye Mahkemesi’nce davanın reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararında iskanın alındığı belirtilmiş ise de iskanın alınmadığını, davalı yüklenici lehine haksız bir artış meydana geldiğini, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Taraflar arasında Bodrum 5. Noterliğinin 22/03/2013 tarih ve 2108 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Buna göre;
MADDE 4: TEVHİD EDİLECEK TAŞINMAZ
Bahse konu arsanın arkasında bulunan parseli ile Kadıköy belediyesine ait imar yolunun belediyeden alınmasından sonra imar durumunun istenilen şekli alması halinde yukarıda 1 ve 2 no.lu maddelerde yazılı bedel tapuda kat’i ferağ takriri sırasında nakden tediye edilmeyip işbu bedel müteahhit tarafından mezkur gayrimenkulün üzerine plan ve projesine uygun olarak inşa edilecek olan binada 8 kat malikinden her birine minimum 160-165 m² brüt katta tek daire olarak arsa sahipleri adına tahsis edilerek ödenecektir. Mal sahiplerine verilecek dairelerin kullanım alanı minimum 125-130 m² olacaktır. Kullanım alanına kat bahçesi, Fransız balkonlar, klima balkonu, yangın geçiş hol, şaft boşluklar, dış cephe prekast kaplama farkı ve kat holu dahildir. Emsal hesabı Belediyenin avan projeyi onaylamasından sonra belli olacaktır.

İlk 8 katın yönetim planında belirtileceği üzere her katta tek daire olmak şartıyla mal sahiplerine verilecektir. 9. Kattan itibaren (9, Kat dahil) bu metraj dışında kalan katlar ve çatıarası da taahhüdün bedeli olarak müteahhide kalacaktır. İmar durumunda daha yüksek inşaat izni verildiği takdirde arsa payına göre maliklere hisse verilecektir.

Yüklenici kendine kalacak daireleri dilediği büyüklük ve adette planlamakta serbesttir. Buna göre yükleniciye kalacak daire sayısı değişkenlik gösterebilir.

2.1. Kadıköy Belediye Başkanlığı’nın 08/03/2016 tarihli yazısına göre, taşınmaza ilişkin 15/02/2013 tarihli ve 17/12/2013 tarihli imar durumları gönderilmiş, 15/05/2014 tarihindeki otoparklarla ilgili plan notu ilavesinden başka 2013 yılından bu güne kadar imar durumu şartlarında değişiklik olmamıştır.
– Kadıköy Belediye Başkanlığı’nın 26/01/2017 tarihli yazısına göre, 5 parsel, 11/05/2006 onaylı uygulama imar planına göre KAKS 2,07, TAKS 0,35 şartlarında ayrık düzen konut alanında kaldığı, bu şartlarda ve 23/06/2007 onaylı İstanbul Büyükşehir İmar Yönetmeliğine göre hazırlanarak teklif edilen mimari avan proje 28/05/2013 tarihinde, mimari uygulama projesi ise 22/08/2013 tarihinde (her iki projede)2 bodrum kat+ zemin kat+ 14 normal kat+ çatıpiyesli olarak İmar Müdürlüğünce onaylandığı, ancak bu onaylı projeye yapı ruhsatı almadığı, İnşaat brüt alanının %25’i kadar m² avantajı veren, 01/06/2013 tarihinde uygulamaya konulan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin sonrasında, talep üzerine 5 parsel için imar uygulama imar planına ve yeni yönetmelik şartlarına göre, 08/11/2013 tariihnde avan proje, 22/11/2013 tarihinde ise mimari uygulama projesi 2 bodrum kat+ zemin kat+ 14 normal kat+ çatıpiyesli olarak onaylanmış, 31/12/2013 tarihli yapı ruhsatı verilmiştir.

2.2. Somut olayda, temyiz incelemesine konu Bölge Adliye Mahkemesi kararında inşaat için 31/12/2015 tarihinde iskan alındığı belirtilmiş ise de taraflar arasındaki gecikme tazminatı konulu Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (kapatılan) 2020/874 Esas sayılı dosyasında ve eldeki dosya kapsamında iskan ruhsatına rastlanmamıştır.

2.3. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce imar artışı olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yeniden bilirkişi heyeti oluşturulmak sureti ile davalı yüklenicinin Kadıköy Belediyesi’ne sunduğu ancak yapı ruhsatı almadığı 22/08/2013 onay tarihli mimari proje ile 01/06/2013 tarihinde uygulamaya konulan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği sonrası 22/11/2013 tarihinde onaylanan ve 31/12/2013 tarihli yapı ruhsatına esas mimari projenin karşılaştırılarak, bu iki mimari proje arasında inşaat alanları bakımından bir fark olup olmadığının tespit edilmesi, bununla birlikte taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde arsa sahiplerine verilecek olan daire büyüklükleri ve diğer hükümleri de dikkate alınarak, inşaat alanında bir artış meydana gelmiş ise bu artışın arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlere yansıtılıp yansıtılmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz peşin harcın istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,

8400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine,

13/06/2023 gününde oy birliği ile karar verildi.