Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2326 E. 2023/977 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2326
KARAR NO : 2023/977
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile yurt dışında faaliyet gösteren dava dışı … firması ve onun Türkiye’deki acentası olan davalı arasında konaklama hizmetini konu alan ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda düzenlenen avans sözleşmesine dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında iflas yoluyla adi takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının yurt dışında faaliyet gösteren … isimli şirketin acentesi olduğunu, TTK’nın ilgili hükümleri gereği bu firmaya izafeten acenteya karşı dava açılabileceğini, fakat bu durumun acenteya hukuki ilişkinin tarafı haline getirmeyeceğini, sözleşmenin taraflarının davacı ve … firması olduğunu savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yurt dışında faaliyet gösteren … isimli firmanın iflas ettiği, bu nedenle firma ile davalı arasındaki acentelik ilişkisinin sona erdiği, davalının müvekkilini temsil yetkisi kalmadığı gerekçesiyle, davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın avans kullanım sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, müvekkili ile yurt dışı firması olan … arasındaki sözleşme herhangi bir nedenle sona ererse, avans hesabında kalan paradan davalı acentanın sorumlu olacağının kararlaştırıldığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin acenta olarak temsil ettiği … firması ile davacı arasında “Pazarlama ve Kullanım Sözleşmesi” başlıklı bir ana sözleşme ve bu sözleşmeye bağlı olarak mahsuplaşma işlemlerinin nasıl yapılacağına dair “Avans Kullanım Sözleşmesi” başlıklı ayrı bir ek sözleşme düzenlendiği, davacı şirketin, dava dışı yurt dışı firmasına verdiği hizmetlerin bedelini bu sözleşmeler kapsamında davalı şirket aracılığı ile tahsil ettiği, sözleşmede davalı şirketin ana sözleşmeden bağımsız olarak sorumluluk yüklendiğine dair bir hüküm bulunmadığı, bu sebeple ilk derece mahkemesince davanın husumetten reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davalının avans kullanım sözleşmesi nedeniyle sorumlu olduğunu, konaklama bedellerinin müvekkili şirkete önceden avans olarak ödendiğini, hizmet verildikten sonra mahsup işlemlerinin avans kullanım sözleşmesine göre yapıldığını, bu sözleşmeye göre, ana sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde avans hesabında kalan paradan davalının sorumlu olduğunu, ana sözleşmenin karşı tarafı olan yurt dışı firması iflas ettiğinden borçtan davalının sorumlu olduğunu, avans sözleşmesinin davacı ile davalı arasında düzenlendiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1. maddesi ile 370 ve 371. maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 . maddesinin birinci fıkrası
uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.