Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2272 E. 2023/2383 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2272
KARAR NO : 2023/2383
KARAR TARİHİ : 15.06.2023


MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1395 E., 2022/72 K.
DAVA TARİHİ : …
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : …1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/495 E., 2021/378 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … ve katılma yoluyla davacı tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı … tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalı … vekilleri Avukat … ve Avukat … ile davacı … vekili Avukat … geldi. Tebligata başka gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gün ve saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların davacıyı, arsasına inşaat yapacakları ve bunun karşılığında başka bir parselden bitmiş vaziyette 4 adet daire verecekleri vaadi ile aldattıklarını, bu kapsamda davacıya ait arsanın davalılardan …’e devredildiğini, davacının oğluna 4 adet bağımsız bölüm tapusu devredilmiş ise de bu bağımsız bölüm tapularının müvekkiline devredileceği taahhüt edilen bağımsız bölümlere ilişkin olmadığının, henüz temeli atılmamış boş bir arsaya ilişkin kat irtifakı tapuları olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, …ili … ilçesi … ada 20 parselde davalı … adına kayıtlı tapunun iptali ile taşınmazın müvekkili adına tescilini, olmazsa taşınmazın değerinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; arsanın bedeli karşılığında davalıdan devralındığını, müvekkilinin davacı ile diğer davalılar arasındaki hukuki ilişkiden haberdar olmadığını, aynı konu hakkında ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin beraat ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, 20830 ada 1 parseldeki dört adet dairenin tapularının davacıya değil de tarihsiz daire satış sözleşmesine dayalı olarak davacının oğlu … ’ye devredildiği, sözleşmede, dava konusu taşınmaz karşılığında bu devirlerin yapıldığına dair bir kayıt yer almadığı, davalı tapu maliki … ile dava dışı kişiler ve diğer davalılar arasında herhangi bir ilişki tespit edilemediği, davacının, iddia ettiği sözlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde dayalı olarak taşınmazı davalı …’e devrettiğine dair bir delil sunmadığı, bu nedenle tapu iptal ve tescil isteminin yerinde olmadığı, aynı şekilde taşınmazın, diğer davalılar ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında devredildiği de ispat edilemediğinden davacının terditli tazminat isteminin de yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalıların hile ile müvekkilinin arsasını aldıklarını, onun yerine müvekkilinin oğluna, henüz temeli atılmamış 20830 ada 1 parseldeki dört adet dairenin kat irtifakı tapularını devrettiklerini, oysaki bitmiş vaziyette dört daire vermeyi taahhüt ettiklerini, gösterdikleri dairelerden farklı dairelerini tapularını devrettiklerini, hilenin her türlü delil ile ispatının mümkün olduğunu, tanık beyanları ile hilenin sabit olduğunu, dava konusu taşınmazın, davalı

yüklenicilerin talimatı ile yanlarında inşaat işçisi olarak çalışan davalı …’e devredildiğini, davalı …’ın herhangi bir bedel ödemediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar …,…’ın ceza mahkemesinde yapılan yargılamada, davacının arsasına karşılık davalı şirkete ait 4 adet bağımsız bölümün davalının oğlu …’a devredildiğini ancak davacıya kaba inşaatı bitmiş inşaattan değil, adi yazılı sözleşmede belirtildiği gibi boş arsa üzerine yeni yapılacak inşaattan bağımsız bölüm verme konusunda anlaştıklarını beyan ettikleri, mahkeme içi ikrar niteliğinde olan bu beyana göre davacı ile davalı yükleniciler arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olduğu, davacının oğluna devredilen bağımsız bölümlerin tapularının bir başka mahkemede açılan dava sonucunda iptal edildiği, kaldı ki davalıların da inşaatı fiilen yapıp teslim etmedikleri, böylelikle davalıların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmedikleri, davacı arsa sahibinin avans olarak verdiği tapunun iadesini istemekte haklı olduğu, bu durumda, davalı …’ın iyiniyet savunmasının dinlenme olanağı bulunmadığı, mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın davalı … adına olan kaydının iptali ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacı ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi bulunmadığını, parselin imar durumunun da buna müsait olmadığını, davacının, taşınmazın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak devredildiğine dair bir iddiasının bulunmadığını, davacının devrettiği arsasının karşılığında, davalı … İnş…Ltd. Şti.’nin bir başka taşınmazda yaptığı inşaattan dört adet daire aldığını, bir bakıma takas işlemi yapıldığını, davacının arsasının daha sonra emlakçı vasıtasıyla satışa çıkarıldığını, taşınmazı dava dışı …’in satın aldığını ve bedelini ödediğini, ancak aralarındaki güvene dayanarak tapunun akrabası olan müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, ceza davasında beraat ettiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davacı vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde; müvekkilinin hile ile kandırıldığını, taahhüt edilen daire yerine boş arsadan daire verildiğini, sözleşmenin bu nedenle baştan itibaren geçersiz olduğunu, kararın gerekçesinin bu yönden hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalılardan … vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenler yükletilmesine,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davacı … yararına takdir olunan 8.400,00 TL
duruşma vekalet ücretinin, davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine ve yine vekili duruşmada hazır
bulunan davalı … yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan
tahsili ile davalı …’e ödenmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden davacı ile davalı …’den alınmasına,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.