Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2268 E. 2023/2755 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2268
KARAR NO : 2023/2755
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1881 E., 2022/143 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/662 E., 2020/120 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu, Konya ili, … İlçesi, … Mahallesinde kain tapunun 32575 ada ve 4 parsel sırasında kayıtlı taşınmazın 519,95 m² miktarındaki kısmın davacıların murisi kısıtlı … adına kayıtlı iken, kısıtlının vasisi olan davalı … tarafından kötü niyetli olarak ve kısıtlıyı zarara uğratacak şekilde davalı şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak taşınmazın davalı şirkete devredildiğini, davalı yüklenicinin emsal sözleşmelerde 200 m² arsa karşılığında 3+1 daire, 160 m² arsa karşılığında 2+1 daire, ayrıca bu dairelerin giriş veya beşinci katta olması halinde 180 m² arsa karşılığı 3+1 daire, 140 m² karşılığı 2+1 daire vermekte iken davacıların murisinin 519,95 m² arsası karşılığında Konya ili, … ilçesi, … sokakta bulunan 168 m² büyüklüğünde 3+1 daire ve 83.000,00 TL verildiğini, bu devirden dolayı davacıların murisi olan kısıtlının zarar gördüğünü ileri sürerek müvekkillerinin uğramış olduğu zararların tazmini amacı ile söz konusu arsaya ilişkin devir işlemlerinin iptali ve söz konusu kısıtlının mirasçısı konumunda olan müvekkillerinin payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; muris …’un kısıtlanarak kendisine torunu diğer davalı …’un vasi olarak atandığını, vesayet makamı olan Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden aldırılan rapor ile murise ait arsa karşılığında 3+1 ve 2+1 daire verilmesinin kısıtlının lehine olduğunun belirtildiğini ve gerekli izin ve yetkinin verildiğini, yapılan sözleşme nedeniyle kısıtlının ve dolayısıyla mirasçıların zararının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunma yetkisinin bulunmadığı, murisin ölümü ile geriye mirasçı olarak davacılar dışında mirasçıların da olduğu, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvurusunda özetle; eldeki davanın tüm mirasçılar adına ikame edildiğini, ancak dava dilekçesinde sehven üç mirasçı olarak …, … ve …’nın davacı olarak belirtildiğini diğer mirasçıların isminin belirtilmediğini daha sonra diğer mirasçılar olan … ve …’nın davacılar kısmına eklendiğini, dosya içerisinde bulunan Konya ….Noterliğinin 03/04/2018 tarih ve 3610 yevmiye numaralı vekaletnamesi incelendiğinde de tüm mirasçıların ortak vekalet ile davacı vekilini vekil olarak tayin ettiklerini, mahkemece ara kararla mirasçı …’nın veraset ilamını ibraz etmek ve davacılar dışındaki mirasçıların muvafakatini almak veya … terekesine temsilci tayin etmek üzere iki haftalık kesin süre verildiğini, bu ihtarın yapılmasının ardından 21/12/2018 tarihli dilekçe ile eksikliğin sehven yapıldığı izah edilerek diğer davacıların da davaya dahil edilmelerinin mahkemeden talep edildiğini, mahkemece kurulan ara karardan dönüldüğünün ifade edilerek davanın reddine karar verildiğini, mahkemece dahili davacı dilekçesinin kabul edilmemesi durumunda kendilerine iş bu dava ile birleştirme talepli olarak diğer davacılar adına dava açmak için süre verilmesi ya da söz konusu terekeye temsilci atanması amacıyla dava açmak üzere süre verilmesi gerekmekte iken bu hususun göz ardı edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; açılan davanın taşınmazın terekeye döndürülmesi, başka bir deyişle; kök muris …’un tüm mirasçıları adına tescili istemine ilişkin olmayıp, davacıların miras payına yönelik olduğundan davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından mahkemece bu gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kısıtlı muris vasisinin vesayet görevini kötüye kullanarak akdetmiş olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye devredilen taşınmazın tapusunun iptali ile davacı mirasçıların payları oranında adlarına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanununun 701 ila 703 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Bilindiği üzere; elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan tereke adına hareket etmeksizin yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların da paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur.
Somut olayda, muris …’un, davacıların murisi Naşire Kabadayı haricinde de mirasçıları olduğu, tapu iptal ve tesciline karar verilmesi talep edilen taşınmazın terekeye döndürülmesi, başka bir deyişle kök muris …’un tüm mirasçıları adına tescili istenmemiş olup, davacıların kendi miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesi talep edildiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/1881 Esas, 2022/143 Karar
ve 02.02.2022 tarihli kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca
ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.