Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/2141 E. 2023/2237 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2141
KARAR NO : 2023/2237
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/777 E., 2022/269 K.
DAVA TARİHİ : 26.04.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/395 E., 2018/1322 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı vekili Avukat … ile davacı vekili Avukat …’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı iş sahibi vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 27/05/2013 tarihli sözleşme ile davalı yüklenicinin davacının ruhsat sahibi olduğu ilaçları üretmeyi yüklendiğini, sözleşmeye binaen, tüm zarar kalemlerinin sorumluluğunun davalıya ait olduğunu, Sağlık Bakanlığı tarafından piyasadan geri çekilen … Ampul IM/IV 50 mg/2 ml adlı ürünün hatalı üretilmesinden kaynaklı zararların davalı tarafça sözleşme gereği tazmin edilmesi gerektiğini belirterek, şimdilik 181.075,64 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu ilaca geri çekme işlemi uygulanmasında davalı firmanın üretimden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını, ürünün üretim ruhsatının davacıya ait olduğu ve üretim metodlarının davacı firma tarafından belirlenmiş olduğunu, ürünün Bakanlık tarafından belirlenen kriterlere uygun olarak ürün ruhsatındaki metotlara ve parametrelere uygun olarak üretildiğini, bakanlıkça hazırlanan raporda numunelerin ortalama Absorbans değerinin limit dışı olduğundan bahisle geri çekilme işleminin uygulandığını, bundan doğan sorumluluğun davacı firmaya ait olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan analizlerde ürünün absorbans değerinin bakanlıkça belirlenen limiti aşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/395 Esas, 2018/1322 Karar ve 13.12.2018 tarihli kararı ile; davalı yüklenicinin parti kısım ilaçların formülüne uygun olarak üretmediği, labarotuvar incelemesinde bir kısmında ilaç etken maddesi olan ranitidin HCI adı verilen maddenin maksimum değerinin aşılmış olduğunun ifade edildiği, bu nedenle üretilen ilaçların ayıplı olduğu, TBK 475/1 maddesi dahilinde eser; iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, davacının ilaç üretiminden kaynaklı olarak analiz, geri çekme, dosya inceleme ücreti ve idari para cezaları toplamından oluşan 181.075,64 TL’yi davalıdan istemekte haklı olduğu gerekçesiyle bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince, müvekkili şirketin kendisine getirilen hammaddeyi ruhsatına uygun oranlayıp, ampullere doldurup, kontrol ve analizlerini yaptıktan sonra davacıya teslim ettiğini, imalat sonrası satış, muhafaza ve benzeri sorumlulukları bulunmadığını, bu aşamadan sonra ısı ve ışıktan absorbans değerinin bozulmasından davalı şirketin sorumlu olmadığını, bilirkişi raporunun hiçbir teknik, bilimsel bir incelemeye dayanmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eserin ayıplı üretilmesinden dolayı oluşan zararların giderilmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK’nın 281/2 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı vekili cevap ve aşamalardaki dilekçelerinde özetle; sözleşme konusu ürünün davalı tarafından yapılan analizlerinde absorbans değerinin Bakanlıkça belirlenen limiti aşmadığı ve 0.140/FİRM. SPES. değerinin altında olduğu, bu hususta bitmiş ürün analiz sertifikaları incelenmeden değerlendirme yapıldığı, ürünün üretiminde kullanılan hammadde ve yan maddelerin davacı tarafından verildiği, ürün analizinin ne zaman yapıldığının önemli olduğu, analizlerin ürün üretilip, teslim edildikten ve davacı tarafından satışı yapıldıktan sonra yapıldığı, bu durumda sorumlulukları olmadığı, ilacın satışından sonra tespit edilen absorbans değerinin üretimden kaynaklandığını tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı, renk ve görünüm anlamını taşıyan absorbans değerinin ısıya ve ışığa maruz kaldığında rengi bozulabileceği gibi, 3. ve 6. aylarda bu değerin aranmayacağının ilacın ruhsatından kaynaklanan protokolde açıkça yazılı olduğuna dair savunmada bulunmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde, davalının bu teknik itirazlarını karşılamadığı, mahkemece de teknik itirazları giderir şekilde ek rapor alınmadığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 281. maddesi gereğince, tarafların bilirkişi raporuna itiraz etme, ek rapor ve yeniden rapor alınmasını talep etme hakları olup, alınan bilirkişi raporunun davalının teknik anlamdaki itirazlarını giderir mahiyette olmadığı anlaşıldığından, mahkemece az yukarıda belirtilen davalının teknik konulardaki itirazlarını karşılayacak ve sözleşme hükümleri de değerlendirilecek şekilde HMK’nın 281/2. gereğince ek rapor alınması gerekirken bu husus atlanarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması uygun bulunmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. “Değerlendirme” bölümünün 2. bendinde açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile
temyiz olunan, ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine
ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan
davalıya verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.