YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2131
KARAR NO : 2023/2222
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/305 E., 2021/128 K.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVACILAR : 1-… 2-… vekilleri Avukat … 3-… 4-… 5-… 6-… 7-… vekilleri Avukat …
ASIL DAVADA DAVALILAR : 1-… 2-… vekilleri Avukat …
BİRLEŞEN DAVADA DAVALI : … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 05.10.2007 – Birl Dava 07.01.2011
HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabulüne, Birleşen Davanın Reddine
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri ve asıl davada davalılar …, … vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde tebligata rağmen gelen olmadığı anlaşılmakla dosya üzerinden işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacılar vekilleri, müvekkillerine murislerinden kalan ve tevhitle 480 ada 275 sayılı parseli oluşturan 480 ada ve 60, 58 269, 137, 22, 135 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde inşaat yapılması amacıyla davalı yükleniciler … ve … ile 1992, 1997 ve 2000 yıllarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yapıldığını, sözleşmelerde taraf hisseleri %50-%50 olarak belirlenerek, binanın % 50 hisse itibari ile önce eşit gruba ayrılacağı daha sonra ise kur’a ile yerlerin tespit edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenicilerin ise bu düzenlemeye aykırı şekilde kendi istekleri doğrultusunda müvekkillerinin bilgisi dışında kat irtifakı kurarak bağımsız bölümlerden kıymetli olanları kendileri, daha düşük olanları ise müvekkilleri adına tescil ettirdiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ana taşınmazın kaydının eski hale getirilmesine, sözleşme hükümleri uyarınca müvekkilleri hissesine karşılık gelen bağımsız bölümlerin tespitine ve tapuda adlarına tesciline, bu taleplerin kabul görmemesi durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, ıslah dilekçeleriyle davacı …’ler vekili talebini 195.650,00 TL; davacılar … ve … vekili ise 88.150,00 TL olarak arttırmıştır.
Birleşen davada davacılar vekilleri, müvekkilleri ile yükleniciler … ve … arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicilerinin bağımsız bölümlerin paylaşımına ilişkin hükümlere uymadığını ileri sürerek, 180 ada, 275 parsel üzerinde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde sözleşmeye aykırı olarak tesis edilen hisseler nedeniyle, taşınmazın üzerindeki tüm tapu kayıtlarının iptaline, ana taşınmaz kaydının eski hale getirilmesine, sözleşme hükümleri uyarınca müvekkil hisselerine karşılık gelen bağımsız bölümlerin tespitine ve davacılar adına tesciline, sözleşmenin mahkemece tesciline, bu taleplerin kabul görmemesi halinde 7.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalılar … ve … vekili, paylaşımın sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … tereke idaresi vekili, ölü kişiye karşı dava açılamayacağını, davacılar ile yüklenici davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde …’un taraf olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı tereke idaresi vekili, davacılar ile yüklenici davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde …’un taraf olmadığını, tereke idaresinin Kadıköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, (Tereke Hakimliği’nin 2002/66 tereke sayılı) dosyasından bilirkişiler aracılığı ile sözleşmenin uygulanması ve tereke idaresinin yükleniciden talep edeceği bağımsız bölümlerin belirlenmesi sonrasında idare memurluğuna verdiği yetki ile tapuda yüklenici ile tapu tescil işlemi yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.04.2013 tarihli ve 2007/356 Esas, 2013/364 Karar sayılı ilamıyla tapunun iptali ile taşınmazın eski malikleri adına tapuya tesciline karar verilmesi yönündeki talebin, kabul edilir hiç bir makul tarafı olmadığı gibi, hak ve nesafet kurallarına da uygun düşmediği, dava konusu taşınmaz üzerinde inşaat yapıldığı ve bir kısım bağımsız bölümlerin paylaşımının yapıldığı, bu aşamadan sonra, tapunun iptaline karar verilmesinin herkesi mağdur edeceği, davacıların haklarının tam olarak verilmediği, bu alacaktan ölen davalı …’un sorumlu olduğu, diğer davalılar … ve …’ın hukuki sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada davalılar … ve … hakkında açılan davaların reddine, davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddine, asıl ve birleşen davada davacılar …,…,… ve … için 195.650,00 TL’nin; asıl ve birleşen davada davacılar … ve … için ise 88.150,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte birleşen davada davalı …’un terekesinden ya da mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara eşit miktarlarda ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri ile birleşen davada davalı … tereke idaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 11.09.2014 tarih ve 2014/673 Esas, 2014/5528 Karar sayılı ilamı ile tarafların temyiz itirazları incelenmeksizin, asıl ve birleşen davada davacıların tapu iptal ve tescil isteminin reddi yönünden gösterilen gerekçenin hiçbir hukuki dayanağının olmadığı, tapu iptal ve tescil istemi ile ilgili olarak, sözleşmeler hükümleri de değerlendirilerek inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, arsa sahiplerinin ve yüklenicilerin farklı hisse oranlarına sahip oldukları ve bağımsız bölümlerinin mevcut durumları dikkate alındığında taşınmazlardaki bağımsız bölümlerin sözleşmeyle belirlenen usullere uygun olarak paylaşılmasının mümkün olmadığı, davacı arsa sahiplerine eksik hisse devri nedeniyle eksik hisse bedellerinin verilmesi gerektiği, bunun da asıl davada davalı yüklenicilerin sorumluğunda olduğu, asıl dava ve birleşen davada davalı … tereke idaresinin sözleşmelerin tarafı olmaması sebebiyle sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, 195.650,00 TL’nin davalılar …,…’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar …,…,…,… ve …’e 7.500,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren kalan miktarın ise ıslah tarihi olan 05.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, 88.150,00 TL’nin davalılar …,…’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ,…’a 2.500,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren kalan miktarın ise ıslah tarihi olan 07.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, diğer davalı … yönünden davanın reddine, birleşen davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri ve asıl davada davalılar …, … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri temyiz dilekçelerinde; mahkemece bozma ilamı doğrultusunda asıl ve birleşen davadaki tapu iptal ve tescil istemleri ile ilgili sözleşmeler hükümleri kapsamında hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadığını, yapılan paylaşımın sözleşmelere aykırı olduğunu ve davacılara verilen bağımsız bölümlerin ana yapının tümü göz önüne alındığında hem konum hem de maddi değerleri açısından çok az değer ve önem taşıyan bağımsız bölümler olduğunu, …’un da mevcut sözleşme hükümleri doğrultusunda bağımsız bölümlerin paylaşımında sorumluluğu bulunduğunu, davacılar ile davalı yükleniciler arasındaki sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen ret kararının yasaya, usule ve somut olaya aykırı olduğunu, davacıların zararlarından birleşen davada davalı terekenin de sorumlu olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
2. Asıl davada davalılar … Ve … vekili temyiz dilekçesinde; mahkeme tarafından Yargıtay bozma ilamına uyulmasının müvekkilleri açısından usuli müktesap hak doğurduğunu, müvekkillerinin asıl ve birleşen davacıların murisleri ile ve davalı … ile ayrı ayrı üç tane sözleşme yaptığını, mahkemenin …’un taraf olmaması gerekçesi ile davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, karara esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere müvekkillerinin almaları gerekenden daha az arsa payı aldıklarını, dağıtımda fazla hisse alan tek kişinin vekaleti sona eren ve resmi mümessil tayin edilen … terekesi olduğunu, fazla pay aldığı belirtilen diğer davalı … terekesinin haksız kazanç elde ettiğini bundan hem müvekkillerinin hem de davacıların zarar gördüğünü belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil, mümkün olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre asıl ve birleşen davalarda davacılar vekillerinin ve asıl davada davalılardan …, … vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri kararlaştırılan paylaşım açısından taraflar için bağlayıcıdır. Sözleşmede %50 oran belirlenmiş olup gerek yüklenici ve gerek arsa sahiplerinin bu oranda tatmin edilmesi gereklidir. Yargılama sonucunda paylardaki eksik oranlara göre tapu iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmesi yapılmış olup bu husus dairemizce de uygun bulunmuştur. Ayrıca Yüklenicilerin maliki oldukları taşınma değerlerine göre eksik yer aldıkları arsa sahiplerinin yüklenicilerden herhangi bir talepte bulunamayacaklarına ilişkin tesbit de dosyadaki verilerle uyumludur. Ancak arsa sahiplerinden …’un sözleşme kapsamında davacı arsa sahiplerine göre alması gerekenden daha fazla yer aldığı ve davacılara göre fazladan zenginleştiği sabittir. Bu durumda asıl ve birleşen davada davacı arsa sahiplerine verilmesi gereken eksik pay ve hisse bedelinden asıl davada davalı yüklenicilerin sorumlu olmadığı, birleşen davada davalı arsa sahibi … terekesinin sorumlu olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin ve asıl davada davalılardan …, … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin ve asıl davada davalılar …, … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan asıl ve birleşen davada davacılar, asıl davada davalılar … ve … yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.