YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2116
KARAR NO : 2023/2221
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/747 E., 2021/1943 K.
DAVACILAR : 1-… 2-… vekili Avukat …
DAVALILAR : 1-… vekili Avukat … ve diğer 9 davalı
DAVA TARİHİ : 27.06.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/181 E., 2021/47 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı arsa sahipleri vekili Avukat … gelmiş tebligata rağmen başka gelen olmadığı davacılar vekili Avukat …’ın mazeret dilekçesi gönderdiği, duruşmanın yokluklarında yapılması talep ettiği görüldü. Hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan yüklenici … Ltd. Şti.’nin diğer davalılar murisleri ile 29.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden davalı yükleniciden 28.01.2005 tarihli satış sözleşmesiyle 102 ada 1 parsel üzerinde yapılı bulunan meskeni 108.000 Euro karşılığında satın aldıklarını ve bedelini yükleniciye nakit olarak ödediklerini, davalıların arasında Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/166 E. 2014/14 K. sayılı dosyasıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası açıldığını ve davanın davalı yüklenici aleyhine sonuçlandığını, mahkemece sözleşmenin geriye etkili feshine ve içinde müvekkillerinin de oturduğu 3 adet yapının yıkılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek, söz konusu yapının müvekkilleri adına tesciline, bu husus mümkün olmadığı takdirde yapının değeri veya oturumu ölçüsünde arsadan müvekkilleri adına arsa payı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı arsa sahipleri vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı yüklenici şirketin sözleşmeye aykırılığı nedeniyle müvekkillerinin seçimlik haklarını kullanarak sözleşmenin feshine ve kaçak yapıların yıkılmasına dair daha önce mahkemeye başvurduklarını, davanın müvekkilleri lehine sonuçlandığını ve 28.02.2014 tarihinde kararın kesinleştiğini, davacıların davalı yüklenici şirket ile aralarındaki sözleşme hakkında bir bilgilerinin olmadığını, bu nedenle davacıların bu yöndeki iddialarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, sözleşmenin gereği davalı şirketin üzerine düşeni yaparak bir alacak hakkı elde etmediğini, hakkı olmadığı için de onun cüzi halefi konumunda bulunmadığından davacıların da bir hak elde edemeyeceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/166 E. 2014/14 K. sayılı ilamı ile davalı yüklenici ile diğer davalılar olan arsa malikleri arasında imzalanan sözleşmelerin geriye etkili olarak feshedildiği, ayrıca dava konusu taşınmazların yıkımına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının feshedilen bu sözleşmeye göre ayni hak talep edemeyeceği, geçersiz sözleşmeye dayanarak tarafların birbirinden aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerince geri isteyebilecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; müvekkillerinin Alman vatandaşı olup, ilgili yapıya belediye ve diğer kurumlarca da elektrik, su vs hizmetleri de getirildiklerini, müvekkillerinin davalılar arasındaki ihtilafı bilmeksizin taşınmazı iyiniyetle sahip olduğunu, davaya konu taşınmazın eksikliklerini dahi müvekkillerinin giderip, yapıda 12 yıldan beri oturduklarını,müvekkillerim iyiniyetle davalılardan yüklenicinin diğer davalılar ile yaptığı sözleşmede hissesine düşen miktarı temlik aldıklarını söz konusu yapıda yapılan incelemede de görüleceği üzere, yapı değerinin üzerine kurulu olduğu arsadan daha değerli olduğunu, iyiniyetle başkasının arsası üzerine sürekli esaslı ve tamamlayıcı nitelikte yapı yapılması ve yapının değerinin açıkça arazi değerinden fazla olması halinde yapı sahibinin iyiniyetinin korunup söz konusu arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin yapı sahibine verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının TMK’nın 724. maddesinde düzenlenen temliken tescile dayanılabilmesi için kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına yapı yapması gerektiği, oysa davacı tarafın taşınmazı yükleniciden satın aldığı, davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshedilmiş olması nedeniyle davacının 28.01.2005 tarihli harici satış sözleşmesi ile davalı yüklenici şirketten temlik aldığı taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil talebinin dayanağının kalmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan temliken tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125 nci maddesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1987/2 Esas – 1988/2 Karar ve 30.9.1988 Tarihli Kararı,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı arsa sahiplerine verilmesine,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacılardan tahsilatta tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.