YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1987
KARAR NO : 2023/2260
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/427 E., 2022/567 K.
DAVA TARİHİ : 12.05.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/146 E., 2021/345 K.
Taraflar arasındaki idari para cezası ve gecikme cezasının rücuen tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı idare arasında yardımcı sağlık hizmetleri hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, 01/01/2016 tarihinden itibaren yardımcı sağlık hizmetlerinin davalı idarenin alt işveren nezninde müvekkili tarafından yürütüldüğünü, firmanın hiçbir şekilde onayı bulunmadan idarenin imzası altında personellerin günlük 11 saatten fazla çalıştırmama hükmünü aşan ve yine geceleri 8,5 saatten fazla çalıştırmama hükmünü aşan 4857 sayılı Yasanın çeşitli hükümlerine mualefet eden şekilde personeller çalıştırıldığını, müfettişler tarafından yapılan incelemeler sonucunda da bunun tespit edildiğini, müvekkili aleyhine idari para çezası ve gecikme zammı taahkuk ettirildiğini, bu zararın davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğini, davalı tarafın sözleşmeye ve kanuna aykırı eylemleri nedeniyle zararın şimdilik 10.000,00 TL lik kısmının ödeme tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan talep etmiş, 04/10/2021 tarihli dilekçesi ile talebini 139.594,50 TL’ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça idari para cezasına ilişkin kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde itiraz davası açılması ve idari para cezasına muhatabın kendileri olmadığı belirtilerek itiraz edilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan idari para cezasına ise henüz vakıf olmadıklarını, davacının cezalardan ve gecikmelerden idareyi sorumlu tutamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda taraflar arasında imzalanan ihale sözleşmeleri ve yasal mevzuat nazara alındığında, davacı ve davalı arasında alt işveren ve asıl işveren ilişkisinin bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarına ilişkin tazminatlar, ilgili işçilik alacakları nedeni ile ödenmek zorunda kalınan idari para cezası veya gecikme zamlarından davalı kurumun sorumlu olacağına dair bir düzenleme bulunmadığı, bu itibarla davacı şirketin işçilik alacakları ve bu nedenle oluşan idari para cezası ve gecikme zammı gibi yaptırımların tamamından sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, açılan davanın yasal dayanağının bulunmadığı nazara alınarak, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı yüklenici vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı yüklenici vekili istinaf dilekçesinde özetle; fazla mesai yapılması halinde doğacak ek ücret veya idari para cezası gibi parasal sorumlulukların sözleşme bedelinin içinde yer almadığını, sebebiyet verilen idari para cezası, fazla mesai eyleminden doğan ödemenin fer’i niteliğinde olduğunu, davalı kurum ve davacı müvekkil şirket arasındaki iç ilişkide, davalı kuruma rücu etme imkanının doğduğu izahtan vareste olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan idari para cezası ve gecikme cezasının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, taraflar arasındaki Hizmet Alım Sözleşmesinin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.