Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1986 E. 2023/2514 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1986
KARAR NO : 2023/2514
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3534 E., 2022/279 K.
İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Eski Ünvanı: … Metalurji
Maden Pet. İnş. Taah. Tur. Tekstil. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.)
vekili Avukat …

BİRLEŞEN 2014/712 ESAS SAYILI DOSYADA
İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Eski Ünvanı: … Metalurji
Maden Pet. İnş. Taah. Tur. Tekstil. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.)
vekili Avukat …

BİRLEŞEN 2009/765 ESAS SAYILI DOSYADA
DAVACILAR : 1- … 2- … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil
Gıda İçecek Dağıtım İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Eski Ünvanı:
… Metalurji Maden Pet. İnş. Taah. Tur. Tekstil. İth. İhr. San.
ve Tic. Ltd. Şti.) vekili Avukat …

BİRLEŞEN 2009/766 ESAS SAYILI DOSYADA
İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Eski Ünvanı: … Metalurji
Maden Pet. İnş. Taah. Tur. Tekstil. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.)
vekili Avukat …

DAVA TARİHİ : 23.09.2009
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/322 E., 2021/343 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda itirazın iptali, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı …. vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşmalı, davalı …. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat … ile asıl ve birleşen davada davalı …. vekili Avukat … , birleşen davada davalı …Teknik Müh. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Asıl Dava
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında teati edilen sipariş belgesine dayalı olarak müvekkili firmanın, davalı Muş’da yapmakta olduğu çimento fabrikasının çelik yapı bölümlerinin imalatını ve montajını malzemeli olarak üstlendiğini, Polatlı Organize Sanayi Sitesinde kurulu … Metal Ltd. Şti.’ye ait çelik yapı fabrikasında hazırlatarak anlaşmaya göre Muş’da teslim ve yerinde montajını yaptırdığını, bu işlerle ilgili ücretlerin faturalarını davalı firmaya gönderdiğini, davalı firmanın iş devam etmekteyken edimine göre ödemesi gereken sürede 15.08.2008 tarihli ve 047134 numaralı 55.070,00 TL imalat faturasını, 03.09.2008 tarihli ve 047137 no.lu 74.092,00 TL imalat faturasını, 18.09.2008 tarihli 047141 no.lu, 123.394,00 TL montaj faturalarını ödemediği gibi montajla ilgili edimlerden de kaçınarak müvekkili firmanın işi yaptırdığı TPC firmasının montajı sürdürmesine izin vermediği için daha önceki faturalardan montaj sonrasında ödenmek üzere alıkoyduğu %5 kesintilerin toplamı olan 31.800,00 TL’yi de haklı olarak istemesine rağmen davalının bu alacağı da ödemekten kaçındığını, davalının edimlerinden kaçınarak sözleşmenin uygulanmasını durdurması üzerine müvekkili firmanın Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2008/13051 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine faizi ile birlikte toplam 297.542,04 TL tutarında ödeme emri göndererek icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe karşı itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu, iyi niyet kurallarına uymamakta olduğunu, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas Sayılı Dosyasındaki Dava
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı …Teknik Müh. İnş. San ve Tic. A.Ş. arasında teati edilen sipariş belgesine dayalı olarak davacı firmanın, davalının Muş’da … Çimento A.Ş. adına yaptırmakta olduğu çimento fabrikasının çelik yapı bölümlerinin imalatını ve montajını malzemeli olarak üstlendiğini ve Polatlı Organize Sanayi Sitesinde kurulu … Metal Ltd. Şti.’ye ait çelik yapı fabrikasında hazırlatarak anlaşmaya göre Muş’da teslim ettiğini, bu işlerle ilgili ücretlerin faturalarını davalı firmaya gönderdiğini, davalı firmanın iş devam etmekteyken edimine göre ödemsi gereken sürede 16.09.2008 tarihli ve 047139 numaralı 31.216,00 TL imalat faturasını ödemediği gibi montajla ilgili edimlerinden de kaçınarak davacı firmanın işi yaptırdığı TPC firmasının montajı sürdürmesine de izin vermemekle sözleşmenin uygulanmasını fiilen durduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalı aleyhine Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2008/13052 Esas sayılı dosyası üzerinden faiziyle birlikte toplam 31.953,00 TL tutarında ödeme emri göndererek icra takibi başlattığını, davalı takibe itirazda bulunduğundan takip durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/765 Esas Sayılı Dosyasındaki Dava
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davadaki anlatımlarını tekrar ederek, müvekkili …’nun davacı şirketin yetkilisi ve sorumlusu olarak manevi kayıplar yaşadığını, Ankara’da oturduğu ev adresine dahi haciz geldiğini, müvekkillerinin bu yaşananlar nedeniyle maddi ve manevi zararlarının toplamının 65.000,00 TL olduğunu, dava konusu olay nedeni ile uğranılan zararların teknik inceleme ile tespit edilebileceğini belirterek, bu nedenlerle davacı şirketin uğramış olduğu 15.000,00 TL maddi ve davacı Melih …’nun uğradığı 50.000,00 TL manevi zarar olmak üzere 65.00,00 TL tazminatın reeskont faizi ile davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir.

4.Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/766 Esas Sayılı Dosyasındaki Dava
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/712 Esas sayılı dosyasındaki anlatımlarını tekrar ederek, bu nedenlerle davacı şirketin uğramış olduğu maddi zararlara ilişkin olarak, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Asıl Davaya Cevap
Davalı … Çimento San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında müteaddit tarihli onaylı sipariş formlarının imza edildiğini, müvekkili şirketin davacı firmanın taahhütlerini yerine getirmemesi sebebiyle mağdur duruma düştüğünü, davacı üstlendiği imalat ve montaj işlerini halihazırda tamamlamadığını bu nedenle mağdur olmamak için yarıda bırakılan ve süresinde tamamlanmayan işleri 3. şahıslara yaptırmak zorunda kaldığını, davacının icra takibine dayandırdığı 15.08.2008, 03.09.2008 ve 18.09.2008 tarihli faturalardan bahsetmekte olduğu, 27.05.2008 tarihli faturadan bahsetmemekte olduğunu, davacı kendi iddia ve beyanları ile çelişki içerisinde olduğunu, davacının icra takibine dayanak gösterdiği 27.05.2008 tarihli ve 31.800,00 TL tutarındaki fatura ne hukuken ne de fiilen mevcut olmadığını, böyle bir faturanın olmadığını, davacının dayandığı faturaların yok hükmünde olduğunu ve hukuken geçersiz olduğunu, müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacı firmanın müvekkilinin ödeme ve montaj ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair iddia ve ithamlarının asılsız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı firmanın ekonomik sıkıntıları nedeniyle yükümlülüklerini süresinde ve eksiksiz olarak yerine getiremediğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas Sayılı Dosyasındaki Cevap
Davalı …Teknik Müh. İnş. San ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf bitirmeyi taahhüt ettiği işin imalatı için gerekli olan bir takım malzemeleri edinemediği için taraflar arasında sözlü bir anlaşamaya varılarak bu malzemelerin davalı şirketçe sağlanması konusunda mutabık kalındığını, bu boruların davalı şirketçe başka bir firmadan satın alındığını ve davacı firma ile aralarındaki anlaşmaya uygun olarak satın alınan malzeme bedelinin davacı firmaya fatura edildiğini, söz konusu fatura 10.09.2008 tarihli 059998 no.lu ve 41.822,41 TL bedelli fatura olduğunu, bu faturayı karşı tarafın kabul ettiğini, bu fatura uyarınca takas mahsup talebinde bulunduklarını, ancak davacı tarafın bu fatura bedelini ödemediğini belirterek, takas mahsup taleplerinin kabulü ile davanın reddini ve kötüniyetli davacı aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/765 Esas Sayılı Dosyasındaki Cevap
Davalı … Çimento San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; derdestlik itirazında bulunduklarını, aynı konuda Bakırköy 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/134 Esas numarası ile açılan davanın devam ettiğini belirtmiş, asıl davaya sunduğu cevaplarını tekrar etmiş, müvekkiline montaj hususunda yüklenen herhangi bir yükümlülük bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirkete haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, davacı tarafın basiretli ve öngörülü bir tacir gibi davranmak zorunda olup tamamlayamayacağı işlere imza atmaması gerekirken böyle davranmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

4.Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/766 Esas Sayılı Dosyasındaki Cevap
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; derdestlik itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanan 14.05.2008 tarihli sipariş formunda ödeme şeklinin açıkça hüküm altına alındığını, bedelin tüm işlerin tesliminden sonra ödeneceğini, davacının fatura bedelini bu nedenle hak etmediğini, montaja izin verilmemesi durumunun söz konusu olmadığını, işin gecikmesi nedeni ile kendilerinin mağdur olduklarını, gecikme bedelinin ödenmesinin davacıya ihtar edildiğini, ödenmediğini, bu bedel yönünden yasal haklarını saklı tuttuklarını, sipariş formu incelendiğinde montaj hususunda herhangi bir yükümlülükte bulunmadıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada taraflar arasında eser ilişkisine dayalı ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, tarafların tacir olması nedeniyle tarafların ticari defterlerinin incelendiği, ayrıca yapılan işin tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yapıldığı, yargılama sırasında birden fazla heyetten bilirkişi raporu alındığı fakat mali açıdan incelemelere dair mahkememizce en son alınan 26.04.2018 tarihli ana rapor ve 07.01.2021 tarihli ek raporun hükme esas alındığı, dosya kapsamında konuya ilişkin olarak alınan 08.12.2015 tarihli son raporda yapılan teknik ve mali incelemeye göre, mali yönden, davacının 2008 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2009 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (05.11.2008) itibariyle davacının davalıdan 284.925,30 TL alacaklı olduğu, davalının 2008 ve 2009 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi (05.11.2008) itibariyle davalının davacıya 98.151,53 TL borçlu olduğu, teknik heyete göre işin 15.08.2008 ve 03.09.2008 tarihli faturalarda yer alan kısmının yapıldığı ve bu faturalarda yer alan miktarın talep edilebileceğini belirtildiği, bu faturalardan %5’lik montaj payı düştüğünde davacının alacağı 122.704,66 TL olduğu, 01.04.2013 tarihli raporda, yüklenici tarafından 10.10.2008 tarihli iadeli taahhütlü olarak (Bakırköy 14. Noterliğinin 26.09.2008 tarihli 27788 yevmiye nolu ihtarnamesine cevaben) iş sahibi ve …Teknik Şirketine yollanan yazıdaki, sevk edilmiş imalatların ödenmediği ve bu nedenle imalatların bekletildiği ifadesinin ihtar olarak değerlendirilmediği, mali yönden alınan ve teknik olarak yapılan inceleme neticesinde davacın davalı adına yapmış olduğu işe denk gelen kısmın 122.704,66 TL olduğu, söz konusu alacağın likit olmadığı ve reddedilen kısma ilişkin ise davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı , birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas sayılı dosyası bakımından; uyuşmazlığın, davacı tarafından davalı adına yapılan iş neticesinde ödenemeyen fatura bedelinin tahsili şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, yine mahkemece işin teknik konu olması nedeniyle yaptırılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin eser sözleşmesinden oluştuğu göz önüne alındığında, anılan sözleşmeye ilişkin hükümlerin somut olayın çözümünde göz önünde bulundurulması gerektiği, taraflar arasındaki sipariş onay formu niteliğindeki sözleşmelerden (29.7.2008 tarihli) doğan yüklenicinin imalat ediminin 9.620 kiloluk kısmının iş sahibine teslim edildiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, 01.04.2013, 03.05.2011 tarihli ve Muş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/23 Değişik İş Sayılı dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucu oluşturulan bilirkişi raporlarında sabit olduğu, 04.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda, çelik konstrüksiyon imalat ve montajı uygulamalarında, teslim edilen imalata göre ödeme yapılma uygulamasının benimsendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ödeme şekline ilişkin ve özel spefikasyonlar kısmındaki düzenlemesi göz önüne alınarak, tamamlanan imalatlara ilişkin hak edişlerin %95’lik kısmının imalatın tesliminden sonra 16 gün için de ödenmesi uygulaması karşısında tarafların BK m. 364/II’ya uygun şekilde tamamlanan imalatın ödemesinin hemen yapılması konusunda anlaştıkları sonucuna varıldığı, her ne kadar davalı tarafça kalite kontrol dosyası doldurulup kendilerine teslim edilmediği için ödeme yapılmadığı savunulmuşsa da 9.620 kiloluk kısmının iş sahibine teslim edildiği göz önüne alındığında bu miktarda imalatın bedelinin istenebileceği, bu imalat için dosya kapsamındaki teknik bilirkişi raporlarında ve mali incelemede 20.09.2018 tarih ve 31.216,90 TL bedelli fatura düzenlendiği ve bu faturanın davalıya gönderilip, ticari defterlerine kaydedildiğinin sabit olduğu, bunun yanında davalı şirketçe davacının talebi üzerine alınan ve davacıda bulunan 41.822,41 TL tutarlı boru bedeli 05.09.2008 tarihli fatura ile sabit olduğu, davalının cevap dilekçesi ile takas defiinde bulunmuş, yapılan inceleme neticesinde davacının kestiği faturanın her ne kadar taraf defterlerine kayıtlı olduğu, 31.216,90 TL’lik faturadan kaynaklı alacaklı olduğu anlaşılmışsa da taraflar arasında bir sözleşmesel ilişki bulunduğu dikkate alınarak ayrıca davalının da temin ettiği malzeme bedellerinin anlaşmaya göre davacıdan tahsili gerektiği ki zaten buna ilişkin davalının da 41.822,41 TL’lik fatura keserek bunu defterlerine kaydettiği, bu konuda takas şartlarının oluştuğu, bu haliyle bir hesaplama yapıldığında takasa konu bedelin davacı alacağından fazla olduğu birleşen 2009/765 Esas ve 2009/766 Esas sayılı dava dosyaları yönünden uyuşmazlığın, davacının meydana gelen zararının bulunup bulunmadığı, bununla birlikte davalının kusurunun bulunması halinde bu zararın tahsili şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, son heyetten alınan raporun atıf yaptığı 01.04.2013 tarihli teknik heyet raporunda yüklenici tarafından işin yalnızca %8.22’lik kısmının yapıldığı, üzerine düşen edimleri tam bir şekilde yerine getirmediği gibi davacının kendi kusuru ile söz konusu eser sözleşmelerinden kaynaklanan işlerin yapımını geciktirdiği ve davacının işi geciktirmesinin sürekli ve çekilmez hale gelmesi üzerine de diğer davaların davalısı … Çimento şirketi, davalı …Teknik şirketi ile birlikte haklı olarak söz konusu sözleşmelerin konusunu oluşturan işlerin davacı tarafından yapımını fiilen durduğu ve dolayısıyla eski BK. md. 358/f.1 (yeni TBK md. 473/f.1) hükmü uyarınca sözleşmeleri zımnen feshettikleri anlaşılmış ve bu feshin haklı olduğuna mahkememizce kanaat getirildiği, davacının kusurlu olarak borcunu ihlal etmesi, işin yapımını sürekli olarak geciktirmesi nedeniyle davalı …Teknik ile diğer davaların davalısı … Çimento haklı olarak eser sözleşmelerini feshetmiş olduğundan tazminat alacaklarının bulunmadığı anlaşılmakla asıl davanın kısman kabulü ile davalının aleyhine yapılan Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2008/13051 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 122.704,66 TL üzerinden devamına, asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, davacının icra inkar tazminatı talebinin ve davalının da reddedilen kısma ilişkin kötü niyet tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine, birleşen mahkemeye ait 2009/765 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine, mahkemeye ait 2009/766 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen dosyalar davacısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve asıl ve birleşen Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı …. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Asıl Birleşen Dosya Davacısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti Vekili İstinafı
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlık hukuki niteliği itibariyle tam iki tarafa borç yükleyen bir eser sözleşmesi olmasına karşın, TBK m.179 ve 470-486 hükümleri kapsamında hiçbir değerlendirme yapılmadığını, asıl ve birleşen dava dosyaları bakımından gerçeği yansıtan tek raporun 04.02.2013 tarihli bilirkişiler Prof. Dr. …,… tarafından düzenlenen rapor ile 20.03.2013 tarihli …,… tarafından düzenlenen ayrık rapor olduğunu, ayrıca 20.03.2013 tarihli ayrık raporun 4. sayfasının son paragrafında bilirkişilerce cezai şarta dair yapılan değerlendirmelerin doğru olmadığının, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/160 Esas sayılı dosyasında davalıların cezai şarta dair açmış olduğu davanın reddedilmesiyle ispatlandığını, bu ret kararının Yargıtayca da onandığını, Mahkemenin bu raporlara göre işlem yapması gerektiğini, mahkemenin asıl dava bakımından montaj işlemlerinin kimden kaynaklı olarak yerine getirilmediği, yani kusurun hangi tarafa ait olduğu tartışılmadan ihtimallere dayalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ayrıca kararda 047141 numaralı 123.394,00 TL bedelli montaj faturasından bahsedilmeden diğer fatura bedellerinden %5 montaj bedeli düşülerek müvekkili firmanın alacağının toplam 122.704,66 TL olduğuna karar verildiğini, oysaki 04.02.2013 tarihli raporun 24. sayfasının 4. paragrafının sonunda ve 5. paragrafındaki açıklamalarla dava konusu olayda imalatın yerine ulaştırılamaması ve montajın gecikmesi olayında davalı firmanın tam kusurlu olduğuna kanaat getirildiğini, bu bilirkişi raporundaki değerlendirmeler kapsamında taraflar arasındaki eser sözleşmelerinde ifa imkansızlığının ortaya çıkmasında iş sahibi davalı firmanın kusurlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin TBK m.485 uyarınca yaptığı işin değeri ile bu değere girmeyen giderlerini ve ayrıca tazminat isteme hakkının bulunduğunu, buna göre, mahkemenin takibe konu edilen faturaların toplam tutarı olan 252.557,28 TL ile %5 montaj kesintileri toplamı olan 31.800 TL ve ayrıca davalı firmaya taraflarından gönderilen ihtarnameyi esas almak üzere takip tutarına işleteceği faiz üzerinden davanın kabulüne karar vermesi gerekirken kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verdiği kararın dosyadaki kanıtlarla çelişmekte olduğunu, kaldı ki, davalı tarafın tam kusurlu olduğuna dair belge ve bilirkişi raporu dosya mündericatında mevcut olmasına rağmen, 2009/765 Esas ve 2009/766 Esas sayılı dava dosyalarında, davalılara yönelik maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, ayrıca, davalının taraflarınca temerrüte düşürüldüğü iadeli taahhütlü ihtarnamenin, ifa talebi bulunmadığı gerekçesiyle ihtar olarak değerlendirilmemesinin yanlış olduğunu, söz konusu ihtarda yazıda belirtilen kalemlerin 1 hafta içinde ödenmesi talebinin mevcut olduğunu, birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas sayılı dosyası bakımından davalı tarafın takas def’inin kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının da hatalı olduğunu, davalının işi için sipariş edilen ve gönderilen bir mal nedeniyle müvekkilinin borçlu sayılmasının doğru olmadığını, kaldı ki, piyasa değeri olmayan, hurda değerinden başka ekonomik bir değeri olmayan özel imalat boru bedelini müvekkilinin ödemesi için, anlaşmaya göre imalata devam edilmesi ve bu borular kullanıldıkça bedelinin gelen faturadaki miktarına göre fatura bedelinden düşülerek tasfiye edilmesi gerektiğini, bu imalatın daha ilk giden bölümünün bedelini 16 gün içinde ödememek suretiyle TBK m.479/2’ye göre muaccel borcunu yerine getirmeyen iş sahibinin boru bedelini istemeye hakkı olmadığını, ayrıca asıl davada davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu, inceleme sonucunda davalı firmanın borçlu olduğu ortaya çıkmakla, borcunu haksız bir şekilde ödemediğinin anlaşıldığını belirterek, kararının kaldırılarak, asıl dava bakımından davanın kabulü ile davalı tarafın %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, birleşen tüm davalar yönünden de davaların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Asıl ve Birleşen Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/765 Esas Sayılı Dosya Davalısı …. Vekili İstinafı
Davalı birleşen dosya davalısı … Çimento San. Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının dayanağını oluşturan bilirkişi raporlarının eksik, hatalı ve dosya içeriği deliller ile bağdaşmaktan uzak olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan 14.05.2008 ve 27.05.2008 tarihli sözleşmelerin, yüklenici davacının eseri tamamlamasından sonra kendisine ödeme yapılacağına dair bağlayıcı hükümler içerdiğini, davacı yüklenicinin ilk iki siparişi teslim ettikten sonra montaj işlemine başlamadığı gibi aciz duruma düşmesi nedeniyle iş programına devam edemediğini, işi terk ettiğinden müvekkili davalının yüksek maliyet ile işi başkasına gördürmek zorunda kaldığını, bu ihlale rağmen, müvekkili şirketin cezai şart maruz kaldığı zarar nazara alınıp tartışılmadan, yüklenici tarafından düzenlenen iki adet faturaya konu işlerin yapıldığından bahisle fatura tutarlarının ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 26.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2008 yılı defterlerinin delil niteliği bulunmadığı belirtilmesine karşın, bu defterlerde yer almayıp 2009 yılı defterlerine yansıyan ve davacının müvekkili şirketten 284.925,30 TL alacak göründüğüne işaret edilerek, 2008 ve 2009 yılı defterleri geçerli delil sayılan müvekkili şirketin defterlerine göre borç miktarının 98.151,53 TL’den ibaret olduğunun gözden kaçırılması tenakuz oluşturduğundan, hükme esas alınamayacağını, kabule göre de, 08.12.2015 tarihli bilirkişi raporunun 10. sayfasının xi-2. paragrafına yansıdığı üzere; davacının borçlusu bulunduğu Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2008/7994 Esas sayılı dosyasından müvekkili şirkete gönderilen İİK’nın m. 89/1 haciz ihbarnamesine istinaden, müvekkili şirket tarafından davacı adına, o dosyanın alacaklısına ödenen 92.118,00 TL asıl alacak ile 30.757,18 TL faiz olmak üzere toplam 122.875,18 TL tutarındaki ödemenin mahsubu hususunda kararda yer verilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararının, ana davaya ilişkin (gerekçeli kararın 1.maddesine konu) kısım yönünden kaldırılmasına, ana davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı …… Ltd. Şti. ile asıl ve birleşen dosyaların davalıları … Çimento San. ve Tic. A.Ş. ve …Teknik … A.Ş. arasında sipariş üzerine kurulan ayrı ayrı eser sözleşmesi ilişkileri bulunduğu ve her iki sözleşme ilişkisinin de ifa ile sonuçlanmadan eylemli olarak feshedildiği tarafların kabulünde ve ihtilafsız olduğu, asıl davaya konu icra takibinde talep edilen 4 adet faturadan 15.08.2008 tarihli 55.070,00 TL bedelli ve 03.09.2008 tarihli 74.092,00 TL bedelli olanların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu nedenle bu faturalarda yer alan miktarların davacı tarafından davalıdan talep edilebileceği, ancak mahkemece alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, bu faturalara konu mallara ilişkin montaj işlemi davacı tarafından yapılmadığından ve fatura bedellerine montaj bedeli de dahil olduğundan, bu fatura bedellerinden %5’lik montaj payının düşülmesi gerektiği, bu düşüm yapıldığında geriye 122.704,66 TL bakiye iş bedeli alacağı kaldığı, ilk derece mahkemesince de belirlenen bu bedel doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olduğu, birleşen 2014/712 Esas sayılı davaya konu icra takibinde talep edilen 20.09.2018 tarihli 31.216,90 TL bedelli faturanın da davalı tarafın ticari defterlerine kaydedildiğinden, bu miktar kadar iş bedeli alacağı olduğunun ispat edilmiş olunduğu, ancak davalı iş sahibi tarafından ileri sürülen takas-mahsup savunmasına ilişkin 05.09.2008 tarihli 41.822,41 TL bedelli “boru bedeline” ilişkin iade faturasının da davacı defterlerinde kayıtlı olması karşısında davacı tarafın bu fatura kapsamında talep edebileceği bir alacağının kalmadığı, takasa konu bedelin davacı alacağından fazla olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince de bu doğrultuda birleşen 2014/712 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğu, birleşen 2009/765 ve 2009/766 Esas sayılı davalardaki maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak ise, davacı yüklenici tarafından, her iki sözleşme ilişkisinin de davalı iş sahiplerinin kusurlu eylemleri neticesinde sonlandırıldığının ve bu kapsamda zararlarının oluştuğunun ispat edilememiş olduğu, mahkemece alınan son bilirkişi heyeti raporunun atıf yaptığı 01.04.2013 tarihli teknik heyet raporundaki değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere, davacı yüklenicinin kendi kusuru ile söz konusu eser sözleşmelerinden kaynaklanan işlerin yapımını geciktirdiği ve bu nedenle davalı ve birleşen davalı iş sahibi şirketler tarafından sözleşmelerin konusunu oluşturan işlerin davacı tarafından yapımının haklı olarak fiilen durdurulduğu, buna göre davacının sözleşme ilişkisinin sonlandırılması nedeniyle davalı ve birleşen iş sahibi şirketlerden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağı, ilk derece mahkemesince de bu doğrultuda birleşen 2009/765 ve 2009/766 Esas sayılı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğu açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen dosyalar davacısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı …. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl ve Birleşen Dosyalar Davalısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti Vekili Temyizi
Dosya mündericatında toplamda 8 adet “Bilirkişi Kurulu Raporu” bulunduğu, alınan bu raporlardan elde edilen sağlıksız sonuçlar, netice itibariyle sağlıksız bir hükme varılmasına neden olduğu, mahkemenin hükme esas aldığı 26.04.2018 tarihli rapor ile bu raporun eki niteliğinde olan 07.01.2021 tarihli rapor, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu bakımından hiçbir yeterliliği olmayan bir heyet tarafından düzenlendiği, özel teknik incelemeyi gerektiren bu davada, hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişiler tarafından hiçbir teknik inceleme yapılmadığı, bilirkişilerin de raporlarının her bir satırında kabul ettikleri üzere, bu dava bakımından gerekli niteliklere sahip olmadıkları, hükme esas alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişsiz olduğu, dava konusu eser sözleşmelerinin hangi tarafın kusuru yüzünden sona erdiğini dahi tespit edemeyen bilirkişilerin hazırladığı bir raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğu, 04.02.2013 tarihli raporda davalıların tam kusurlu olduğuna kanaat getirildiği, dava konusu olan; ancak ne Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ne de Bölge Adliye Mahkemesinin dikkate almadığı ve hakkında karar vermediği, 18.09.2008 tarihli, 047141 no.lu ve 123.394,00 TL montaj faturaları ile daha önceki faturalardan montaj sonrasında ödenmek üzere alıkonan %5 kesintilerin toplamı olan 31.800,00 TL’nin yıllık ticari faizleri ile birlikte davalı … Çimento A.Ş. tarafından müvekkil firmaya ödenmesinin değerlendirildiği, ifa imkansızlığının ortaya çıkmasında iş sahibi kusurlu olduğu için müvekkil yüklenici firmanın TBK’nın 485. maddesinin 1 ve 2. fıkralarındaki düzenlemeye göre, yaptığı işin değeri ile bu değere girmeyen giderleri ve ayrıca tazminat isteme hakkı olduğu ve asıl davanın kısmen reddine dair verilen kararla birlikte diğer birleşen davaların reddine dair verilen kararlar hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğu, diğer yandan, müvekkil firma tarafından gönderilen 10.10.2008 tarihli iadeli taahhütlü ihbar ve ihtarname ile davalılar temerrüde düşürülmüş olmasına rağmen, mahkemece bu belgenin temerrüde esas alınmasının doğru olmadığı, TBK m.139 uyarınca, ancak özdeş edimlerin takas edilebileceği, bu davada ise, işin mahiyeti gereği takas yapılmasının mümkün olmadığı, davalının işi için sipariş edilip, gönderilen bir mal için müvekkilin borçlu sayılması hakkaniyete aykırı olduğu, bu malların davalıların projesine uygun olarak temin edildiği için, müvekkil firmanın bunları başka bir yapıda kullanmasının imkansız olduğu, hurda değerinden başka ekonomik bir değeri olmayan özel imalat boru bedellerini müvekkil firmanın ödemesi için; taraflar arasındaki anlaşmaya göre imalata devam edilmesi ve bu borular kullanıldıkça bedelin fatura bedelinden düşülerek tasfiye edilmesi gerektiği, TBK m.479/2’ye göre muaccel borcunu yerine getirmeyen iş sahibinin boru bedelini istemeye hakkı olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi diğer istinaf itirazları gibi icra inkar tazminatına ilişkin itiraz hakkında da bir inceleme yapmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

2.Asıl ve Birleşen Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/765 Esas Sayılı Dosya Davalısı Birleşen Dosya Davacısı …. Vekili Temyizi
Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanan 14.05.2008 ve 27.05.2008 tarihli eser sözleşmelerinde yüklenicinin ödemeyi hak edebilmesi için eserin tamamlanması koşulu getirildiği, yüklenicinin ilk iki siparişi müvekkil firmanın iş yerine indirmekle yetindiği, sözleme uyarınca montaj işlemine başlamadığı gibi iş programına da uymayarak işi terk ettiği, yüksek maliyetler ile başkasına gördürmek zorunda kalarak zarara uğrayan müvekkil davalının, bu ihlalden doğan cezai şart uygulaması sonucunda mahsuben borçtan kurtulacağı nazara alınıp tartışılmadan, salt yüklenici tarafından düzenlenen iki adet faturaya istinaden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kaldı ki 26.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2008 yılı defterlerinin delil niteliği bulunmadığı belirtilmesine karşın, bu defterlerde yer almayıp 2009 yılı defterlerine yansıyan ve davacının müvekkil şirketten 284.925,30 TL alacak göründüğüne işaret edilerek, 2008 ve 2009 yılı defterleri geçerli delil sayılan müvekkil şirketin defterlerine göre borç miktarının 98.151,53 TL’den ibaret olduğunun belirtilmesinin açık çelişki oluşturmasına karşın, müvekkil firmanın borcunun 122.704,66 TL olarak hesaplanıp hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemekle beraber, dosyaya mübrez savunma ve belgeler ile 08.12.2015 tarihli bilirkişi raporunun 10. sayfasının xi-2. paragrafına yansıdığı üzere; davacının borçlusu bulunduğu Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2008/7994 Esas sayılı dosyasından, müvekkil şirkete gönderilen İİK’nun m. 89/1 haciz ihbarnamesine istinaden, müvekkil şirket tarafından davacı adına , o dosyanın alacaklısına ödenen 92.118,00 TL asıl alacak ile 30.757,18 TL faiz olmak üzere toplam 122.875,18 TL tutarındaki ödemenin mahsubu gerekirken, istinaf aşamasında sunulan ödeme belgeleri de sunulduğu halde, karar yerinde düzeltme yapılması yerine, bu talebimizin inceleme dışı bırakılması, red gerekçesinde de açıklamalara yer verilmemesi nedeni ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl davada, davacı yüklenici … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. ile davalı iş sahibi … Çimento San. ve Tic. A.Ş. arasında sipariş üzerine kurulan eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında, bakiye iş bedelinin ve %5 kesintilerin tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen 2009/765 Esas sayılı davada, aynı sözleşme ilişkisi kapsamında, davalı iş sahibi tarafından sözleşmenin uygulanmasının durdurulması nedeniyle, davacı şirket ve diğer davacı şirket yetkilisinin uğradığı belirtilen maddi ve manevi zararların tazmini, birleşen 2014/712 Esas sayılı davada davacı yüklenici … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı iş sahibi …Teknik Müh. İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında sipariş üzerine kurulan eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında, bakiye iş bedelinin tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen 2009/766 Esas sayılı davada, aynı sözleşme ilişkisi kapsamında, davalı iş sahibi tarafından sözleşmenin uygulanmasının durdurulması nedeniyle, davacı şirketin uğradığı belirtilen maddi zararların tazmini istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuku
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371inci
maddesi,

TBK’nın 470 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve asıl davaya yönelik alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatına ile davacı tarafından ödenmesi gereken bedel de gösterilerek gönderilen bir ihtarname olmaması nedeni ile işlemiş faize hükmedilmemesinin doğru olduğu ve kesinleşen mahkeme kararı ile ifaya ekli cezanın alınamayacağı belli olduğundan cezai şartın mahsup edilmemesinde hata olmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen dosyalar davacısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı …. vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar verilmiştir.

2.Asıl davada davacı yüklenici, 15.08.2008 tarihli 55.070,00 TL, 03.09.2008 tarihli 74.092,00 TL, 18.09.2008 tarihli 123.394,00 TL ve 27.05.2008 tarihli 31.800,00 TL bedelli faturalara dayanarak takip başlatmış olup takibe yapılan itirazın iptalini, birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 ve 2009/766 esas sayılı dosya davalarında ise haksız fesih nedeni ile uğranılan zararların tazminini talep etmiştir. Mahkemece üç farklı heyetten rapor alınmış, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için son heyetten alınan rapor hükme esas alınmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme çelik yapı imal ve montajı ile ilgili olup hükme esas alınan raporda; bilirkişi heyetinin bu iş ile ilgili uzman olmadıklarını belirtip kusur durumunun taktirini mahkemeye bırakarak dosya kapsamındaki görüşlerini bildirdikleri anlaşılmıştır. Hükme esas alınan raporda bilirkişilerin açıkça dava konusu işte uzman olmadıklarını belirtmelerine rağmen raporun hükme esas alınması doğru olmadığı gibi asıl dava konusu ile ilgili olarak mali yönden yapılan incelemeye yönelik rapora yapılan itirazlar da Yargıtay denetimine elverişli şekilde giderilmemiştir. Açıklanan nedenlerle; dava konusu işte uzman olmayan bilirkişilerden Yargıtay denetimine uygun olmayan rapor alınması ve bu nedenle çelişkiler ve taraf itirazları giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas sayılı dosyasında; davalının takas mahsup talep ettiği alacak ile ilgili Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/196 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından dava açılmakla takas ve mahsup iradesinden vazgeçildiği anlaşılmakla hatalı değerlendirme ile takas ve mahsup talebi değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi de hatalı olmuştur.

Bununla birlikte asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı …. vekili tarafından davacı adına Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2008/7994 Esas sayılı dosyasından, davacı şirkete gönderilen İİK’nın m. 89/1 haciz ihbarnamesine istinaden, davacı adına, o dosyanın alacaklısına ödenen 92.118,00 TL asıl alacak ile 30.757,18 TL faiz olmak üzere toplam 122.875,18 TL tutarındaki ödemenin değerlendirilmemesi de doğru bulunmamıştır.

Mahkemece yapılacak iş; çelik yapı imal ve montajı konusunda uzman teknik bilirkişilerden ve mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınıp tüm dosya kapsamındaki deliller değerlendirilerek gecikmeden kimin sorumlu olduğu ve fesihte kimin haksız olduğu, gecikmeden davacı sorumlu değilse ve fesihte davalı haksız ise dosya kapsamındaki delillerden uğranılan zarar olup olmadığının tespit ettirilmesi, asıl dosyadaki takip konusu 4 adet faturaya ilişkin işlerin yapılıp yapılmadığı, ödemeler konusunda defterler de incelenerek bu konudaki taraf itirazları giderilecek şekilde davacının ödenmesi gereken iş bedeli konularında Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp ortak kusur halinde ya da davacının kusurlu olması halinde yazılı olduğu şekilde zarar talebine yönelik davaların reddine, davalının kusurlu olması halinde ispatlanan zarar yönelik sonucuna göre karar verilmesine, davacının alacağı çıkması halinde asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı ….’nin, Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2008/7994 Esas sayılı dosyasında, İİK’nın 89/1. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesine istinaden, davacı adına ödediği bedel olup olmadığı araştırılarak var ise ödemelerin TBK’nın 100. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 ve 766 Esas sayılı dosyalarında karar vermek, birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/712 Esas sayılı dosyasında ise davalının takas ve mahsup iradesinden vazgeçtiği dikkate alınarak hüküm kurulmasından ibarettir.

Eksik ve hatalı inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması
gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının temyiz eden asıl ve birleşen dosyalar davacısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı …. yararına BOZULMASINA,

3. Asıl ve birleşen dosyalar davacısı … Petrol Taahhüt İnşaat Turizm Tekstil Gıda İçecek Dağıtım İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve asıl ve birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/765 Esas sayılı dosya davalısı ….’den karşılıklı olarak 8.400,00 TL duruşma vekalet ücreti alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflara verilmesine,

4.Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,

5.Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.