Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1984 E. 2023/1427 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1984
KARAR NO : 2023/1427
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/185 E., 2021/248 K.

DAVA TARİHİ : 05.07.2013
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aidat borçlarını ödemediği gerekçesiyle davalı kooperatif yönetim kurulunun 21.03.2013 tarih ve 1 sayılı kararıyla kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, gönderilen ihtarnamelerde aidat borcunun usulüne uygun şekilde talep edilmediğini, ödeme için herhangi bir banka ismi ve hesap numarası bildirilmediğini, talep edilen tutarın gerçeği yansıtmadığını ve kooperatifin faaliyetleri ile orantılı olmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının 2004 yılından bu yana hiç aidat ödemediğini, genel kurul toplantısına katılan her üye gibi davacının da aidat borcunu nereye yatıracağını bildiğini, ancak kötüniyetli hareket ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. YEREL MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2015 tarihli ve 2014/326 Esas, 2015/121 Karar sayılı kararı ile, davalı kooperatifçe gönderilen ikinci ihtarnamenin davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz İncelemesi
Yargıtay Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 20.02.2017 tarihli ve 2016/4998 Esas, 2017/486 Karar sayılı kararı ile, davacının ihraç kararına esas ikinci ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmediği, mahkemece ihtarnamelerde talep edilen borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığının bilirkişi aracılığı ile araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Yerel Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı kooperatife 2012 yılı sonu itibariyle 152.000,00 TL borçlu olduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde öngörülen hak ve vecibelerde eşitlik ilkesine uygun gerçek bir aidat borcunun bulunduğu, diğer üyelerle davacı üye arasında fark gözetilmediği, davacının ihtarnamelere konu aylar için gerçekten bir ödemesinin bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı; bilirkişi raporunun yetersiz ve hatalı olduğu, defterlerdeki kayıtların doğrulamasının yapılmadığı, diğer ortakların ödeme ve borçlarına ilişkin tespit bulunmadığı, talebe konu yıllarda hiçbir ortaktan aidat tahsil edilmediği, aynı durumdaki ortaklar hakkında ihraç prosedürünün işletilmediği, ihtarlarda ödeme yeri ve hesap numaralarının bildirilmediği nedenleriyle yerel mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kooperatif ortağı hakkındaki ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;

Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.