YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1948
KARAR NO : 2023/2170
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/3246 E., 2022/117 K.
DAVACILAR : 1-… 2- …
3-… 4-… 5-…
6-… vekili Avukat …
KAYYIM : …
DAVA TARİHİ : 12.10.2017
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1075 E., 2018/533 K.
Taraflar arasında kooperatif genel kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduklarını, 15.10.2008 tarihli genel kurul toplantısında çağrı usullerine uyulmadığını, çağrının iadeli-taahhütlü mektupla yapılmadığını, toplantının elden imza karşılığı elden duyurulduğuna ilişkin hazırlanan belge altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, genel kurulda usulsüz kararlar alındığını, gündemin 3 No.lu maddesinde kooperatife ait 112 adet dairenin satımı hususunda yönetim kuruluna açıkça yetki verildiğini, bu satış yetkisine müvekkillerinin muvafakatları ve icazetleri olmadığını, müflis yüklenici ile birlikte usulsüz bir şekilde taşınmazların temlikinin sağlanması için karar alındığını ileri sürerek 15.10.2008 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kooperatif, cevap dilekçesi sunmamıştır.
(Davacılardan … 25.03.2018 tarihinde üç yıl süre ile kooperatif başkanı olarak seçildiğinden kooperatifin davadaki menfaatlerini korumak için talep üzerine kooperatife kayyum atanmış, yargılama sırasında davalı kooperatif kayyım tarafından temsil edilmiştir.)
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar toplantıya katılıp ret oyu kullansalar bile oylarının nisabı etkilemeyeceği, bu durumda davacıların kendilerine usulüne uygun çağrı yapılmadığı, davet mektuplarının tebliğine ilişkin belgelerdeki imzaların kendilerine ait olmadığı yönündeki iddiaları doğrultusunda inceleme yapılmasının sonuca etkili olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; genel kurul toplantısına ilişkin usulüne uygun çağrı yapılmadığını, toplantının yok hükmünde olduğunu, çağrının elden ve usulsüz yapılması yasaya ve ana sözleşmeye uygun olmadığı gibi kötüniyetli olduğunu, taahhütlü mektupla üyelere bildirim yapılması için yeterli vakit olmasına rağmen bu yola gidilmediğini, asıl amacın müvekkillerinin itiraz haklarını kullanmalarını engellemek olduğunu, bildirimin elden alındığına ilişkin belge altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını, kooperatifin ortağı olan müvekkillerinin genel kurulun yönetim kuruluna verdiği satış yetkisine muvafakatleri ve icazetlerinin bulunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ncü maddesinde çağrıda usulsüzlük halinde genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali için dava açma hakkı verilmiş ise de çağrıdaki usulsüzlüğün alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmadığı, yasal düzenleme ve ana sözleşmede geçen nisaplarla toplantının yapılıp yeterli çoğunlukla karar alındığı, yönetim kuruluna verilen yetkide taşınmazların asgari satış bedellerinin belirtildiği, davacıların toplantıya katılarak ret oyu kullanmaları halinde oylarının nisabı etkilemeyeceği, kaldı ki davacıların 12.10.2017 tarihinde açtıkları dava ile 2008 yılına ilişkin genel kurul kararının iptalini talep ettikleri, bir kısım davacıların bu genel kuruldan önceki ve sonraki genel kurullara katıldığı, hazirun cetvellerinde de imzalarının bulunduğu, bu toplantılara katılan davacıların 2008 yılı genel kurul toplantısından haberdar olmamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu sebeple davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde de açılmadığı, sonuç itibari ile ret kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüş, ilaveten daha sonraki genel kurullarda gündem maddelerinin farklı olduğunu, usulsüz yapılan toplantıdan haberlerinin olmadıklarını, öğrendikleri tariften itibaren gerek kooperatif yönetimine gerekse yüklenici müflis şirkete ve diğerleri aleyhine davalar açtığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden tahsilatta tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.