Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1924 E. 2023/2264 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1924
KARAR NO : 2023/2264
KARAR TARİHİ : 08.06.2023


MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/221 E., 2022/125 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/211 E., 2019/556 K.

Taraflar arasındaki nama ifaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Ankara 39. Noterliği’nin 12/05/2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalı yüklenicinin davacıya düşen daireleri ruhsat tarihi olan 24/02/2012 tarihinden itibaren 15 ay sonra 24/05/2013 tarihinde iskanlı olarak teslim yükümlülüğü altına girdiğini, ancak teslim tarihinin üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen davalının yükümlülüklerini ifa etmediğini, müvekkilinin davalıya 13/08/2014 tarihli ihtarla yükümlülüklerini ifa etmek üzere 30 günlük süre verildiğini, davalının ihtara rağmen yükümlülüklerini ifa etmediğini, müvekkiline ait bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda eksik işler olduğunu, davalının halen iskan ruhsatını da almadığını beyanla, sözleşmede iskana bırakılan 16 nolu bağımsız bölümün halen müvekkili adına kayıtlı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere inşaattaki eksik işler ve yapı kullanma izni alımı için yapılması gereken masrafların tespiti ile nama ifaya ve tespit edilen masrafların karşılanabilmesi için 16 nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili, 15/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 125.556,95 TL’ye tamamlamıştır.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu sözleşme çerçevesinde sadece iskan raporunun alınamadığını, müvekkilinin bu raporun alınması ile ilgili SGK’na ve sair ufak tefek borcunun kaldığını, müvekkilinin sözleşme gereğince hakkına isabet eden 20 nolu dairenin davacı asil tarafından 95.000,00 TL gibi bir bedelle üçüncü kişiye satıldığını ve bedeli asil sıfatıyla satış yapıldığından alıcı tarafından davacı asile ödendiğini, bu hususların resmi noter satış senedinde belirli olduğunu, bu dairenin bedelinin müvekkiline ait olmasına rağmen davacının ihtiyacı olduğundan kestiğini, ancak kestiği bedeli ödemediğini, taraflar arasındaki ihtilafın bu sebeple meydana geldiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz üzerine kurulu binanın yüklenici tarafından 24/05/2013 tarihinde tamamlanması ve teslim edilmesi gerekirken teslim edilemediği, yüklenicinin temerrüde düştüğü, binanın tamamlanarak iskana hazır hale getirilmesi için gereken bedelin 125.556,95 TL olduğu, müteahhide düşen dairelerden iskana bırakılan 16 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle kıymetinin 120.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, ıslah talebi de gözetilerek davanın kabulüne, bilirkişi raporunda belirlenen eksik ve kusurlu işlerin yüklenici adına davacı tarafından yapılması için nama ifaya izin verilmesine, davacıya; davalı yükleniciye isabet eden … parsel, 16 nolu bağımsız bölümün 125.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere satma yetkisi tanınmasına, arta kalan para olursa davalı yüklenicinin adına açılacak hesaba yatırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı yüklenici vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline düşen 20 nolu dairenin davacı asil tarafından 95.000,00 TL bedelle üçüncü kişiye satıldığını, bedelin de davacı tarafından alındığını, mahkemece (20) nolu dairenin satışa ve devre konu evraklarının celp edilmediğini, bu dairenin tüm bedeli müvekkiline ait olmasına rağmen davacının satış bedelinden 20.000,00 TL’sini ihtiyacı olduğundan bahisle kestiğini ve kısa süre içerisinde ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen ödemediğini, bu bedelin; müvekkilinin SGK borçları için ayırdığı bedele tekabül ettiğini, dava tarihi itibariyle bir borç bulunup bulunmadığının sorulması gerektiğini, 25/12/2017 tarihli raporda belirtilen 27.500,00 TL bedelli eksik hususların hiçbirisinin sözleşmede yazılı olan hususlar olmadığını, asansörün 2. el malzemelerden imal edilmiş olduğu tespitini kesinlikle kabul etmediklerini, davacı tarafından dosyaya asansörün çalışmadığına dair hiçbir evrak veya belge sunulmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek, yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmesine ve özellikle belirlenen bedelin nama ifanın hukuki mahiyeti gereği avans niteliğinde olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı yüklenici vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve satış yetkisi verilmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 113. maddesi, 470 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Taraflar arasında 12.05.2011 tarihinde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı yüklenici, sözleşme gereği davacıya isabet eden bağımsız bölümleri ruhsat tarihi olan 24/02/2012 tarihinden itibaren 15 ay sonra 24/05/2013 tarihinde iskanı alınmış şekliyle teslim yükümlülüğüne girmiştir.

3.Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre; eksik ve kusurlu imalatların toplamının 27.500,00 TL olarak hesaplandığı, binada asansör ve tesisat yönünde değerlendirme yapılmasına ilişkin makine mühendisinden alınan raporda eksikliğin 47.600,00 TL ile tamamlanacağı, iskan ruhsatına esas kurumsal borçlar toplamının 50.456,95 TL olarak hesaplandığı, satışa izin istenilen 16 numaralı dairenin dava ve keşif tarihi itibariyle kıymetinin 120.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.

4. TBK nın 112. Maddesi hükmü gereği, “Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde iş sahibi (alacaklı) gideri borçluya ait olmak üzere, edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. Mahkemece bu yönde eksik ve kusurlu imalatlar tespit edilerek, iskan ruhsatı alınması için gerekli masraflar da hesaplatılarak nama ifaya izin verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.