YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1883
KARAR NO : 2023/2453
KARAR TARİHİ : 21.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/468 E., 2021/1107 K.
Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Temlik Alan)
vekili Avukat …
Toprak
Satım İthalat İhracat Sanayi ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi
vekili Avukat …
BİRLEŞEN 2020/444 ESAS SAYILI DOSYADA
Akaryakıt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili Avukat …
Toprak
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 02.12.2011
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul – Kısmen Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı ile asıl davada davalı … vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı … İmar Mekanik Müh. İnş. Elek. Taah. Proj. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile birleşen davalı … Yapı arasında imzalanan 27.11.2008 tarihli sözleşme ile … ada 1 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde 4 blok ve 146 iş yerinden oluşan … Sanayi Sitesi inşaatının yapımı konusunda anlaşıldığını, işin bir bölümü yapıldıktan sonra … Mühendislik şirketi ve davalı şirket ile dava dışı … Yapı Şirketi’nin yeniden bir araya gelerek 01.10.2010 tarihli Zeyilname ve Sözleşme başlıklı belgeyi imzaladıklarını, bu sözleşme ile 27.11.2008 tarihinde davalı şirket ile dava dışı … Yapı Şirketi arasında imzalanan sözleşmenin kısmen değiştirildiğini, aynı taşınmaz üzerinde A – B ve C blok olmak üzere 3 blok halinde 100 adet büyük ve 9 adet küçük dükkandan oluşan … Sanayi Sitesi inşaatının yapımı konusunda uzlaşıldığını, tarafların hak ediş raporlarını hazırlayıp imzalamış olmalarına rağmen sözleşme gereği hak edişin yapılmasından itibaren 30 günlük sürenin sonunda imalat bedellerinin ödenmesi gerekir iken bu ödemelerinde yapılmayarak davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 30.03.2011 tarihinde taraflar ile … Yapı Şirketi’nin bir araya gelerek hak ediş raporu düzenlediklerini, bu rapora göre 30.03.2011 tarihi itibarı ile A – B ve C bloklarda yapılan inşaat hak ediş bedelinin 4.676.233,38 TL olarak belirlendiğini, bu kez … Mühendislik şirketi ve davalı şirket arasında düzenlenen tutanak ile … Yapı Şirketi ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme kapsamındaki A blok inşaatı ile ilgili … Yapı lehine doğan hakedişlerin … Mühendislik şirketine devir edildiğine ilişkin sözleşme imzalandığını, davalı şirket tarafından … Mühendislik şirketine dava tarihine kadar yaptığı işlerin karşılığında A Bloktan her birinin bedeli 200.000,00 TL olan 2 adet dükkan, C bloktan her birinin bedeli 250.000,00 TL olan 1 adet dükkan ile birlikte, toplam bedeli 250.000,00 TL olan 3 ayrı çekin düzenlenmesi sureti ile toplam 900.000,00 TL ödeme yapıldığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile a-) … Mühendislik şirketinin bugüne kadar davalı şirkete ait olan … Sanayi Sitesi inşaat işlerine karşılık A blok için 1.863.543,50 TL, B blok için 320.866,00 TL ve C blok için 760.630,00 TL olmak üzere 2.945.039,50 TL hakediş bedelli iş yaptığını, bu iş bedeline karşılık 3 adet çek ve taşınmazların devri yolu ile 900.000,00 TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hakediş bedelinden ödenmeyen 2.045.039,50 TL kaldığını belirtip bu miktarın taraflar arasında imzalanan 30.03.2011 tarihli hak ediş tarihinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten alınmasına, b-) taraflar arasında imzalanan 01.10.2010 tarihli sözleşmenin sözleşme bedeline dahil olan giderler başlıklı 5. maddesi uyarınca … Mühendislik şirketinin davalı için yaptığı toplam imalat bedeli olan 2.945.039,50 TL’nin %18 KDV’si olan 530.107,00 TL’nin karar tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, c-) davalının tek yanlı ve haklı olmayan gerekçeler ile sözleşmeyi fesih etmesi nedeni ile … Mühendislik şirketinin sözleşme uyarınca işi tamamlaması halinde elde etmesi gereken kardan mahrum kaldığını, bu nedenle sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan kâr yoksunluğu nedeni ile oluşan zararları için şimdilik 50.000,00 TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 24/05/2013 tarihli ıslah dilekçesinde 2.625.146,50 TL olan dava değerini 2.000.397,50 TL daha arttırarak toplam 4.625.544,00 TL’ye çıkartmıştır.
2.Birleşen davada davacı vekili; Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/468 Esas sayılı dosyasında 13/03/2020 tarihli ara karar gereği davalı şirket ile davacı şirket arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu gerekçesi ile davalı şirketin muvafakatinin sağlanması veya dava açılması için taraflarına süre verildiği, ancak davalı şirketin muvafakatname vermediğinden dolayı bu davayı açma zorunluluğu doğduğu, bu nedenle bu davanın Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/468 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı … Yapı Taah. İnş. Dek. İm. Em. Alım Sat. İth. İhr. San ve Paz. Ltd. Şti. vekili; davacının alacak iddiasının dayanağı olarak 27.11.2008 tarihli sözleşmeyi gösterdiğini, oysaki bu sözleşmenin kendileri ile … Yapı Şirketi arasında imzalanması nedeni ile … Mühendislik Şirketinin tarafı olmadığı bu sözleşme dolayısı ile alacak talep etmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen 01.10.2010 tarihli Zeyilname başlıklı sözleşmenin ödeme yeri ve şartları başlıklı 9. maddede hak ediş ödemelerinin nasıl yapılacağının belirlendiğini, buna göre mal sahibine A bloktan 10 adet büyük iş yerinin yapılan işin karşılığı yükleniciye verileceği, B ve C bloklarda ise mal sahibi tarafından hak ediş ödemelerinin nakden yüklenici üzerinden alt yükleniciye yapılacağının kararlaştırıldığını, bu düzenleme nedeni ile … Mühendislik Şirketi alt yüklenici olup alacağı var ise asıl yüklenici olan … Yapı Şirketi’nden talep etmesi gerektiğini, 27.11.2008 tarihinde mal sahibi olan … Yapı Şirketi ile yüklenici … Yapı Şirketi arasında sözleşme düzenlendiğini, daha sonra bu sözleşmenin bir kısım maddelerinde değişiklik yapan yeni bir sözleşme daha düzenlendiğini, bu sözleşmeler uyarınca davalının tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen yüklenici … Yapı Şirketi tarafından inşaat işleri yerine getirilmediği için davalının zarara uğradığını, … Yapı Şirketi’nin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği anlaşılınca bu şirketin talebi üzerine tarafların bir araya gelip … Sanayi Sitesi A-B ve C Bloklarda toplam 100 adet büyük, 9 adet küçük iş yeri yapımı konusunda Zeyilname başlıklı 01.10.2010 tarihli sözleşmenin mal sahibi olarak davalı şirket,yüklenici olarak … Yapı Şirketi ve alt yüklenici olarak da … Mühendislik tarafından üçlü olarak imzalandığını, 01.10.2010 tarihli bu sözleşmenin 3. maddesi ile yapılacak işin kapsamı ile birlikte işe başlama ve bitirme tarihi ile gecikme halinde alınacak cezaların belirlendiğini, A blok inşaatının devam ettiği kabul edilip B ve C blokların inşaatına 7 gün içerisinde başlanacağı, A blok’un 31.10.2010 tarihinde, B ve C blokların 30.10.2011 tarihinde bitirileceğinin, inşaatın zamanında bitirilememesi durumunda B ve C bloklarda satışı yapılan fakat teslim edilemeyen her bir iş yeri için 1.000,00 TL cezai şart ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme gereği edimini yerine getirip uygun zamanda işi … Mühendislik şirketine teslim ettiğini, alt yüklenici olarak devreye giren … Mühendisliğin üstlendiği işleri tamamlamadığını, açık düzenlemeler içeren sözleşme hükümlerine rağmen … Mühendisliğin işi devam ettirmediğini, sözleşmede belirtilen süre içerisinde işin tamamlanma ihtimalinin ortadan kalktığını, işin büyüklüğü dikkate alındığında davalı zararının daha fazla artacağının ortaya çıktığını, … Mühendisliğin sözleşmeye, projeye ve teknik şartnameye aykırı eksik ve ayıplı imalatlar yaptığını, tüm uyarılarına rağmen bu hataların giderilmediğini, gerçekleştirilen iş miktarının belirlenmesi için Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/120 D. İş sayılı dosyası ile keşif yapılıp her üç bloktaki eksiklikler ile yapılan iş bedellerinin ayrıca belirlendiğini, … Mühendisliğin işi tamamlayamayacağının anlaşılması üzerine 26.08.2011 tarihinde ihtarname düzenlenip sözleşmenin fesih edildiğini, kendilerinin sözleşmelerden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, bu kapsamda 3 ayrı blokta yer alan bir kısım taşınmazların … Mühendisliğin bilgisi dahilinde ve gösterdiği kişilere devir edildiğini, bu kapsamda davalı tarafından yapılan iş bedeline karşılık 1.155.000,00 TL, 3 adet çek ile 250.000,00 TL, 7 adet iş yerinin devredilmesi nedeni ile 1.711.000,00 TL ve iş bedeline karşılık 500.000,00 TL olmak üzere toplam 3.616.000,00 TL ödeme yaptıklarını belirtip öncelikle davacı sıfatı yokluğu nedeni ile davanın reddine, bu talepleri uygun görülmez ise sözleşmenin feshine davalının işi süresinde yapamayacağının anlaşılmasının neden olduğunu ve yaptıkları ödemelerin … Mühendislik tarafından yapılan imalat bedelinin üzerinde olduğunu belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2015 tarihli 2011/529 Esas, 2015/1817 Karar sayılı kararıyla; 01.10.2010 tarihli zeyilname ve sözleşme başlıklı belgenin 9.4.1 ve 9.4.2 maddeleri uyarınca iş sahibi olan davalının alt yüklenici … Mühendislik Şirketi’ne doğrudan ödeme yapılmasını öngörmesi, … Yapının A blok inşaatı nedeni ile yaptığı imalat bedelini dahi … Mühendisliğe temlik etmesi, A bloktaki kalan işler ile B ve C bloktaki fesih tarihine kadar yapılan işlerin … Mühendislik tarafından yapılmış olması nedeni ile iş bedelini talep hakkının … Mühendislik Şirketine ait olması gerektiği için … Mühendislik Şirketinin davacı sıfatı bulunduğu kabul edildiği, … Mühendislik Şirketi vekili rapor düzenlendikten sonra 24.05.2013 tarihli dilekçesi ile ödenmeyen hak ediş bedeli için 2.294.743,50 TL, tüm işin KDV alacağı için 596.113,00 TL ve kar yoksunluğu talebi için 1.734.687,50 TL’dan oluşan toplam 4.625.544,00 TL alacakları bulunduğunu belirtip başlangıçta dava konusu edilen miktar dışında kalan ve bilirkişi raporu ile ortaya çıkan fark miktar ile ilgili eksik harcı tamamlayarak ıslah işlemi yaptığı, davacının gerçekleştirdiği imalat işleri nedeni ile davalıdan olan alacak miktarı yönünden uzlaştırıcı nitelikteki 22.09.2015 tarihli rapor esas alındığı, A bloktaki tüm işin % 49’unun, B blokta tüm işin %15’inin, C blokta tüm işin %20’sinin davacı şirket tarafından yapıldığı, her üç blokta … Mühendislik Şirketi tarafından gerçekleştirilen toplam iş bedelinin 3.209.621,00 TL olduğunun kabul edildiği, üç adet çek ile yapılan ödemenin 250.000,00 TL olduğu, taşınmaz devri nedeni ile yapıldığı kabul edilen ödemenin 650.000,00 TL olması nedeni ile davalının toplam ödemesinin 900.000,00 TL olduğu, bu ödemenin davacının ödenmeyen hak edişlerinden mahsup edilmesi sonrası davacının davalıdan tahsili gereken hak ediş alacağının 2.309.621,00 TL olması gerektiği, ilk rapor düzenlendikten sonra davacı vekili tarafından hak ediş alacağından dolayı 2.294.743,50 TL’nin harcı tamamlanarak bu miktarın davalıdan talep edildiği, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması nedeni ile talebe bağlı kalınarak 2.294.743,50 TL hakediş alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği, 14.877,50 TL fazlaya ilişkin alacak yönünden talep hakkının saklı tutulması gerektiği, sözleşmenin feshinden önce gerçekleşen imalat bedelinin çok altında sadece 650.000,00 TL ödemenin davalı tarafından yapıldığı, 30.04.2011 tarihinde yapılması gereken ödemenin yapılmadığı, bunun yerine Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları için toplam 250.000,00 TL daha ödeme yapıldığı, davanın 30.04.2011 tarihli ödemeyi yerine getirmesi halinde bu tarihten itibaren 6 aylık süre içerisinde inşaatın kalan kısmının tamamlanması sözleşmede öngörülen süre içerisinde gerçekleştirilebileceği için sözleşmenin fesih edilmesinin haklı nedene dayanmadığı, alt yüklenicinin inşaat faaliyetlerini sözleşme hükümlerine uygun biçimde yürüttüğü sırada davalının dosya içeriği ve inşaat seviyesi ile bağdaşmayan gerekçelerle blokların süresinde tamamlanamayacağı var sayımından hareket ederek sözleşmeyi fesih ettiği tüm bilirkişi raporlarında ortak kanı olarak belirtildiği, bu nedenle sözleşme tamamlansa idi davacının bu işten elde edebileceği net kâr kaybının belirlenerek bu miktarın davalıdan alınması gerektiği, davacı tarafından gerçekleştirilen toplam imalat 6.938.750,00 TL olup, %15 oranında kâr elde edilmesi mümkün olduğu için davacının oluşan kâr kaybının 1.040.813,00 TL olduğu, fesih sonrası davacının yeni bir iş bulup faaliyetine devam ettiği konusunda delil olmadığı için talep edilebilecek kâr kaybından takdiren % 25 oranında indirim yapıldığında davacının talep edebileceği kar yoksunluğunun 780.609,00 TL olduğu, davalıdan tahsili gereken KDV alacağının 577.731,78 TL olduğu, ıslah dilekçesi ile KDV alacakları için 596.113,00 TL talep edildiği için 577.731,78 TL’nin faturanın kesildiği ya da kesileceği tarihten itibaren hesaplanacak değişken oranlı reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin 18.381,22 TL’nin ise reddi gerektiği, dava açılmadan önce ihtarname gönderilerek imalat bedelinden kaynaklanan hak edişin ödenmesinin istendiği, ihtarnamenin davalıya 16.06.2011 tarihinde tebliğ edilerek ödeme için 3 gün sürenin verildiği, bu sürenin tamamlandığı 20.06.2011 tarihinden itibaren davacının hakediş alacağına Merkez Bankasının kısa vadeli reeskont işlemlerine uyguladığı değişen oranlı avans faizi uygulanması gerektiği, dava açılmadan önce düzenlenen ihtarnamelerde kâr yoksunluğu talep edilmediği için dava dilekçesi ile talep edilen kâr yoksunluğu nedeni ile oluşan alacağa dava tarihi olan 02.12.2011 tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli reeskont işlemlerine uyguladığı değişen oranlı faizin uygulanması gerektiği belirtilerek 2.294.743,50 TL hakediş alacağının temerrüt tarihi olan 20/06/2011 tarihinden itibaren TC. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişken oranlı reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılar – temlik alanlar … ve …’na verilmesine, davacının hakediş alacağı yönünden 14.877,50 TL fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 577.731,78 TL KDV alacağının faturanın kesildiği ya da kesileceği tarihten itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişken oranlı reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılar – temlik alanlar …,…’na verilmesine, davacının KDV alacağı yönünden fazlaya ilişkin 18.381,22 TL yönünden talebinin reddine, 780.609,00 TL kâr kaybı alacağının dava tarihi olan 02/12/2011 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişken oranlı reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılar – temlik alanlar …,…’na verilmesine, kâr kaybı alacağı yönünden 954.078,50 TL fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2015 tarihli 2011/529 Esas, 2015/1817 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı … Müh. İnş. Elek. Taah. Nak. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve temlik alan davacılar …,… vekili, davalı … Yapı Taah. İnş. Dek. İm. Em. Alım Sat. İth. İhr. San. ve Paz. Ltd. Şti vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi 02.11.2017 tarihli 2016/2138 Esas, 2017/3776 Karar sayılı ilamında; zeyilname-sözleşme başlıklı belgede davacıların temlik edeni … Müh. İnş. Elek. Taah. Nak. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve dava dışı ihbar edilen … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişki konusunda bir nitelendirme yapılmamakla birlikte bunlar inşaatın yapım ve tamamlanmasını birlikte üstlendikleri ve sorumluluk altına girdiklerinden ve 01.10.2010 tarihli sözleşmenin 9.4.1 maddesindeki, yüklenicinin iş sahibine olan borcunun bu sözleşmenin peşinatı sayılacağına dair hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde, bu sözleşmede … Müh. İnş. Elek. Taah. Nak. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında iş ortaklığı ilişkisi bulunduğu anlaşıldığı, iş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığı ve adi ortaklık hükümlerine tabi olduğu, adi ortaklıkta da ortaklardan birinin ya da haleflerinin tek başına dava açmaları ya da alacakları için icra takibi yapmalarının mümkün olmadığından temlik alan davacıların tek başına dava açabilmelerinin mümkün olmadığı, adi ortaklıkta ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu, mahkemece, öncelikle taraf teşkili için … Müh. İnş. Elek. Taah. Nak. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alacaklarını temlik alıp o şirketin alacaklarını temlik nedeniyle isteyebilecek olan davacılara, zorunlu dava arkadaşı olan dava dışı ihbar edilen … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya muvafakatini sağlamak üzere süre verilmesi, muvafakati sağlayamamaları halinde o şirket hakkında bu dava ile birleştirilmek üzere dava açmaları için süre verilip, açılacak dava da birleştirilecek bu şekillerde taraf teşkili sağlanması gerektiği, ardından, 27.11.2008 tarihli sözleşme ile 01.10.2010 tarihli zeyilname-sözleşmeden sonra yapılan tüm imalâtlar iş sahibinin temlik eden şirket ve … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yaptığı ödemeler, yine her iki sözleşmede mahsubu kararlaştırılan … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı iş sahibine olan borcu 1.155.000,00 TL’nin yapılan ödemelere katılıp uzman bilirkişi kurulu yardımıyla tasfiye kesin hesabı çıkarttırılıp kalan imalât bedeli, KDV ve kâr kaybı alacağı ilgili de dava ve sözleşmenin feshi tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 356. maddesi delaletiyle 325. maddesindeki kesinti yöntemine göre saptanıp, hesaplattırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı vekili tarafından … hakkında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/444 Esas sayılı dava dosyası ile açtığı davanın eldeki dosyayla birleştirildiği, birleşen bu davada Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda sadece taraf teşkilinin sağlanması amacı güdüldüğünden bu dosya hakkında ayrıca karar verilmeyerek … Yapı İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin karar başlığında davalı olarak gösterildiği, davacının hakediş alacağı talebi yönünden; bozma ilamı doğrultusunda bu şirketler arasında iş ortaklığı sözleşmesi bulunduğu kabul edildiği, bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılması nedeniyle hükme esas alınan 11/10/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre davaya konu sözleşme nedeniyle A blok inşaatının %100 oranında tamamlandığı ve maliyetinin 3.803.150,00 TL, B blok inşaatının %15’inin tamamlandığı ve maliyetinin 687.570,00 TL olduğu, C blok inşaatının %20’sinin tamamlandığı ve maliyetinin 760.630,00 TL olduğu, bu nedenle iş ortaklığının iş sahibinden olan toplam alacağının KDV hariç 5.251.350,00 TL, KDV’sinin 945.243,00 TL ve KDV dahil maliyet toplamının 6.196.593,00 TL olduğu, davaya konu inşaatın başından beri taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de dikkate alınarak iş sahibi tarafından yapılan ödemelerin toplam 2.955.000,00 TL olması nedeniyle bu ödemelerin yapılan iş maliyetinden düşülmesinden sonra davacı iş ortaklığının hakedişlerden kaynaklanan alacağının 2.296.350,00 TL olduğu kabul edildiği, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak yapmış olduğu ıslah dikkate alınarak hak ediş alacağı yönünden 2.294.743,50 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, davacının KDV alacağı talebi yönünden davaya konu sözleşme nedeniyle iş ortaklığının A blok inşaatını %100 oranında tamamladığı ve maliyetinin 3.803.150,00 TL, B blok inşaatını %15 oranında tamamladığı ve maliyetinin 687.570,00 TL olduğu, C blok inşaatını %20 oranında tamamladığı ve maliyetinin 760.630,00 TL olduğu, iş ortaklığının bu imalatlar nedeniyle KDV alacağının 945.243,00 TL olduğu kabul edildiği, ancak davacının önceki kararı temyiz etmemesi nedeniyle davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan 577.731,78 TL KDV alacağı yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davacının kâr yoksunluğu talebi yönünden; talebin kabul edilebilmesi için sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak fesih edilmiş olması gerektiği, iş sahibinin sözleşmede kararlaştırılan sürelerde iş bedeli ödemediği, alt yüklenicinin inşaat faaliyetlerini sözleşme hükümlerine uygun biçimde yürüttüğü sırada davalının dosya içeriği ve inşaat seviyesi ile bağdaşmayan gerekçelerle blokların süresinde tamamlanamayacağı var sayımından hareket ederek sözleşmeyi fesih ettiği tüm bilirkişi raporlarında ortak kanı olarak belirtildiği, bu doğrultuda feshin haklı nedene dayanmadığı,bu nedenle kâr yoksunluğunun belirlenmesi konusunda son bilirkişi heyeti değerlendirmesinin somut olaya daha uygun olduğu kabul edildiği, sözleşmeye konu inşaatın toplam maliyetinin 12.190.100,00 TL olarak belirlendiği, iş ortaklığı tarafından bu inşaatın 5.251.350,00 TL’lik kısmının gerçekleştirildiği, bakiye 6.938.750,00 TL imalatın kaldığı, bu imalatın %15’inin net müteahhit kârı olması nedeniyle davacının talep edebileceği kâr yoksunluğunun 1.040.812,00 TL olduğu, fesih sonrası davacının yeni bir iş bulup faaliyetine devam ettiği konusunda delil olmadığı için talep edilebilecek kâr kaybından takdiren %25 oranında indirim yapıldığında davacının talep edebileceği kâr yoksunluğunun 780.609,00 TL olduğu kabul edildiği, davalının hakediş alacağı yönünden dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü, kâr yoksunluğuna ilişkin olarak dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 2.294.743,50 TL hakediş alacağının temerrüt tarihi olan 20/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişken oranlı reeskont faizi ile birlikte davalı …Yapı Taahhüt İnş. Eml. … Ltd. Şti.’nden alınarak temlik alan … İmar Mek….Ltd. Şti.’ye ödenmesine, 577.731,78 TL KDV alacağının faturanın kesildiği ya da kesileceği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişken oranlı reeskont faizi ile birlikte davalı …Yapı Taahhüt İnş. Eml. … Ltd. Şti.’nden alınarak temlik alan … İmar Mek….Ltd. Şti.’ye ödenmesine, 780.609,00 TL kâr kaybı alacağının dava tarihi olan 02/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı değişken oranlı reeskont faizi ile birlikte davalı …Yapı Taahhüt İnş. Eml. … Ltd. Şti.’nden alınarak temlik alan … İmar Mek….Ltd. Şti.’ye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Yapı Taah. İnş. Dek. İm. Em. Alım Sat. İth. İhr. San. ve Paz. Ltd. Şti. vekilleri ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekilleri temyiz dilekçesinde özetle;
1.Davacının, taraf sıfatı olmadığını, ilk sözleşmede taraf olmadığını, zeyilnamede de ödemelerin yükleniciye yapılacağı kararlaştırıldığından kendilerinden talep hakkı olmadığını,
2.İş sahibinin üzerine düşen edimi ifa etmesine rağmen yüklenici ve alt yüklenicinin edimlerini eksik ve ayıplı ifa ettiklerini, sözleşmede kararlaştırılan sürede hala daha inşaatı tamamlayamadıklarını,
3.Tespit dosyasından alınan rapora göre de zamanında inşaatın tamamlanmasının mümkün olmadığını, yapılan kısmında ayıplı olduğunu,
4.Karara dayanak olan bilirkişi raporları eksik inceleme sonucu oluşmuş olup işbu raporun dosya kapsamına aykırı olduğunu, zeyilname kapsamında inşaatın yapımından alt yüklenici ve yüklenicinin birlikte sorumlu olduğunu, sözleşme gereğince yüklenici ve alt yüklenicinin gerek sözleşme konusu işin yapımından gerek sözleşme hükümlerinin ihlali durumunda hasıl olacak cezai şart maddi ve manevi zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını, davalının mal sahibi sıfatıyla işi yüklenici ve alt yükleniciye birlikte tevdi ettiğini, ne var ki bilirkişi raporu hazırlanırken sözleşmenin üçlü yapısının yok sayıldığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemelerin de yok sayıldığını,
5.Davacının, davalı iş sahibinden herhangi bir alacağı olmadığını, bozma ilamından da bu hususun anlaşılacağı, … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete hitaben kaleme alınan ve yetkililerince teyit ve imza edilen belge ile inşaat işi dolayısı ile davacı alt yükleniciye gereken tüm ödemelerin yapıldığını ve davacının herhangi bir alacağı kalmadığını beyan ettiğini, ancak bu hususun göz önünde bulundurulmadığını,
6.Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 02.11.2017 tarihli bozma ilamı doğrultusunda tasfiye kesin hesabının çıkartılarak, kalan imalat bedeli, KDV ve kâr kaybı alacağı hesabı yapılırken dava ile sözleşmenin fesih tarihlerinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 356. maddesi sebebiyle 325. maddesindeki kesinti yöntemine göre hesap yapılması istendiğini, 11.10.2021 tarihli ek raporda bu hususların hiçbirine yer verilmediğini, yükleniciler tarafından tamamlanmayan inşaat ve davalının iş sahibi olarak inşaatın tamamlanmamasından dolayı olan maddi zararı da göz önüne alındığında sözleşmeyi haklı nedenle fesh eden müvekkilinin uğradığı zararın da göz önünde bulundurularak hesaplamaya gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hesaplama yapılmadan hazırlanan raporların dayanak gösterilmesinin hatalı olduğunu,
7.Yerel mahkemece hükmedilen alacaklar hukuka aykırı olup, faiz oranları ve faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu, dosyaya sundukları delillerin hükme esas alınmaması gerekçesi açıklanmadığını,
8.İlk Derece Mahkemesinin bozma ilamına uysa da bozma gereğinin yerine getirmediğini, alacağı bozma ilamında tarif edilen şekilde hesaplamadığını gibi mahsubu gereken 1.155.000,00 TL’yi yargılama esnasında da defaatle belirtmelerine rağmen hesaplamaya dahil etmediğini, imalat bedelinden mahsubunun gerçekleşmediğini, kararda da bu ödemeden bahsedilmediğini, belirtilen ödemeler mahsup edildiğinde müvekkilinin ne yükleniciye ne de alt yükleniciye borcu olmayacağının anlaşılacağını, ayrıca bozma ilamına rağmen iş ortaklığı ortaklarından … Yapı… Ltd. Şti.’nin iş sahibi müvekkilerine hitaben imza edilen belge ile inşaat dolayısıyla davacı alt yükleniciye tüm ödemelerin yapıldığını ve davacının herhangi bir alacağı kalmadığını beyan ettiğini ancak bunun mahkemece dikkate alınmadığını,
9.Tüm bunların yanı sıra davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/529 Esas sayılı, 2015/1817 Karar sayılı 23/12/2015 karar tarihli kararına istinaden Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/1276 Esas sayılı dosyasında sözleşme konusu taşınmazların satışı yapıldığını ve davacı adına tescil işlemi yapıldığını, bu haliyle de tescili yapılan taşınmazların değer tespiti yapıldığında kesinleşmemiş mahkeme kararı üzerinden yapılan takip sebebiyle davacının işbu dava ile talep ettiği alacak kalemleri ile mükerrer bir alacak oluşturduğunu, bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
2. Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde
1.Dosya kapsamında en son Bilirkişilerce hazırlanan 11.10.2021 tarihli EK Bilirkişi raporunda; KDV dahil hakediş alacağının 4.024.593,00 TL, kâr kaybı alacağının 1.040.812,50 TL olduğunu, bilirkişilere göre ve Yargıtay kararı doğrultusunda adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu tarihin 01.10.2010 olduğu, (zeyilname tarihi) bu tarihten sonra adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunu ve muhatabın … Mühendislik olacağı ve ödemelerin … Mühendisliğe yapılacağı açıkça vurgulandığını, bu itibarla İlk Derece Mahkemesinin bu miktarlar üzerinden hüküm tesis etmesi gerektiğini, ancak Mahkemenin davacının daha önceki kararı temyiz etmemesi nedeniyle davalı açısından usuli kazanılmış hak doğduğu gerekçesi ile bu miktarlar yönünden davayı kabul etmediğini, oysaki dosya kapsamında maddi hata yapılmış olup maddi hatanın yapılmış olması durumunda davalı açısından usuli kazanılmış bir haktan bahsedilemeyeceğini, gerek kesinti yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiği gerekse alt yüklenici ile yüklenici arasında adi ortaklık ilikisi olduğu konusunda maddi hata yapıldığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ile dava dışı … Yapı İnş. Turz. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanıp bilahere 01.10.2010 tarihli zeyilname ve sözleşme başlıklı sözleşme ile temlik eden, … Müh. İnş. Elek. Taah. Nak. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de taşeron olarak katıldığı sözleşmenin davalı tarafça feshi nedeniyle ödenmeyen hakediş alacağı, bunun KDV’si ve haksız fesih sonucu kâr kaybı alacağının dava dışı … Müh. İnş. Elek. Taah. Nak. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden temliken alacaklı davacılar tarafından tahsiliistemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi, 437 nci maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355-370 maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Davacı vekili, aralarındaki eser sözleşmesi uyarınca davalılardan hakediş bedeli, KDV ve mahrum kalınan kâr alacağının tazmini talep etmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak hakediş bedeli hesaplanırken iş ortaklığının üyesi kabul edilen her iki davalının da yaptığı toplam imalatın bedeli ile her iki davalıya da yapılan toplam ödemeler ve sözleşme uyarınca mahsubu gereken bedeller göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmıştır. Bu şekilde yapılan hesaplama üzerinden de KDV ve mahrum kalınan kar hesaplanmıştır. Bu haliyle yapılan hesaplama bozmaya uygun olup, verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
4.Davacı vekili 24/05/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettiği; 2.045.039,50 TL olan hakediş bedelini 2.294.743,50 TL’ye, 530.107,00 TL olan KDV alacağını 596.113,00 TL’ye, 50.000,00 TL olan kâr kaybı alacağını 1.734.687,50 TL’ye çıkartmıştır. Mahkemece kâr kaybı talebi yönünden davalı daha evvel temerrüde düşürülmediğinden 780.609,00 TL’nin dava tarihi olan 02/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak ıslah edilen kısım için davalı, ıslah tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
5.Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekse de yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle faiz başlangıç tarihine yönelik davalı vekili temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmının 1 numaralı fıkrasının “c” bendinde yer alan “alacağının” kısmından sonra “50.000,00 TL kısmına” ibaresi eklenmesine, devamında “itibaren” kısmından sonra “, bakiyesi 730.609,00 TL kısmına ıslah tarihi olan 24/05/2013 tarihinden itibaren” ibaresinin eklenmesine,
kararın değiştirilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.