YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1822
KARAR NO : 2023/1482
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/600 E., 2022/19 K.
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 17.06.2016
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı belediyenin talebi ile 2015 yılı içerisinde … Mahallesinde bordür, kaldırım dolgusu temin edilip serilmesi ve asfalt serilip desen verilmesi işlerini eksiksiz olarak yaptığını, ancak belediyeden işin ücretini halen alamadığını ileri sürerek, müvekkilinin yapmış olduğu 9.810 mt bordür, 10.500 mt asfalt desen işçiliği ve 2.534 ton tretuvar dolgu bedelinin, ayrıca belirtilen işlere ait işçilik fiyatının ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla bilirkişilerce hesaplanacak bedelden şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 06/10/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını 355.344,30 TL olarak arttırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava zamanaşımının dolduğunu, taraflar arasında imzalanan 15/10/2014 tarihli sözleşme dışında davacıya ek iş yaptırılmadığını, davacı tarafından hakedişlerin düzenlenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli 2016/305 Esas 2017/454 Karar sayılı kararıyla; 15/08/2017 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu olan … Mahallesinde yapılan tretuvar işinin iş artışı kapsamında değerlendirilebilmesi için sözleşmeye esas proje kapsamında kalması ve asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmamasının gerektiği, buna karşın asıl işten teknik olarak ayrılması mümkün olup, sözleşmede öngörülmeyen farklı bir mahallede bulunduğu dikkate alındığında %20’lik iş artışı kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının davalı idareden diğer işlerden dolayı hak ettiği iş bedelini alabilmesi için idarenin başka bir mahallede yaptırdığı işi kabul etmek zorunda kalması nedeniyle iş artışı kapsamında kabul edilemeyecek diğer iş bedelini vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep etmekte haklı olduğu, Yargıtay uygulamalarına göre iş artışı kapsamında kalan kısımların sözleşme dahilinde, fazlasının ise imalat tarihine göre belirlenmesinin gerektiği, somut olay açısından ise iş artışı kapsamında değerlendirilemeyecek bir iş bedelinin tamamının vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davacıya ödenmesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 355.334,30 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.02.2020 tarihli 2018/208 Esas 2020/124 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 16.11.2020 tarihli 2020/1891 Esas 2020/2998 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre taraflar arasında …,.. Mahallesi bördür yapımı işi ile ilgili sözleşme bulunduğu ihtilafsız olup, ihtilaf … Mahallesinde yapılan işlerin sözleşme kapsamına dahil olup olmadığı ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda olduğu, dosya içerisinde bulunan “müdürlük oluru” başlıklı 08.07.2015 tarihli yazının … antetli kağıda yazıldığı, görünüş itibari ile kurum içi yazışma olduğu gibi anlaşılmakta ise de alt kısmında davacının şirket kaşesi ve imzasının bulunduğu yazıda … Mahallesi ile ilgili olarak %20’lik iş artışı dahilinde yapılmasının teklif edildiği görüldüğü, Mahkemece bu yazı konusunda davacının beyanı alınıp belgenin sıhhatinin araştırılmasından sonra sonucuna göre gerektiğinde bilirkişilerden ek rapor alınarak … mahallesi imalatı ile ilgili olarak davacının alacaklı olduğu miktarın piyasa fiyatları mı yoksa Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. maddesine göre mi olacağı konusunda hesaplama yaptırılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece ahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece ahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 18/09/2021 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda Eskişehir Odunpazarı Belediye sınırları dahilindeki “… Mahallesinde” yapılan işlerin sözleşme kapsamında olmadığı ve yasal olarak %20 iş artışı olarak değerlendirilemeyeceği, davacıya yaptırılan işlerin sözleşme dosyası kapsamında olmadığının “Müdürlük Oluru” yazısında da anlaşıldığı, hatalı olarak tesis edilen işlemde yüklenicinin imzasının bulunmasının sonuca etkili olmadığı ve Yüksek Mahkemenin istikrar kazanmış uygulamalarına göre, 2015 yılında “… Mahallesinde” yaptırılan işlerin Vekaletsiz İş Görme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği kanaati oluştuğu, bu durumda davacı yüklenicinin “… Mahallesinde” uygulama yılı olan 2015 yılının 2. Yarısında yaptığı bir kısım kaldırım işleri ile ilgili olarak, yapıldığı yıl (2015) Serbest piyasa rayiç fiyatları ile davalı İdare’den KDV dahil 355.334,30 TL alacağının bulunduğu, kanısına varıldığı bildirildiği, tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı tarafça iş artışı olarak nitelendirilse de … Mahallesinde bordür, kaldırım dolgusu temini ve asfalt serilmesi işlerinin … ve … Mahallesi yönünden düzenlenen sözleşme kapsamında olmayıp bağımsız iş niteliğinde olduğu ve yapılan işlemlerinin belediye tarafından bedelinin ödenmediği anlaşıldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Bozmaya uygun inceleme yapılmadığını, bozma ilamı sonrası yapılan yargılama da davacı asil tarafından 12.04.2021 tarihli celsede alınan beyanında; Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda “Müdürlük Oluru” başlıklı 08.07.2015 tarihli yazı üzerindeki imza ve şirket kaşesinin kendisine ait olup-olmadığı sorulduğunu, davacı asil kendisine sorulan soruya istinaden; “Bahse konu evrak üzerindeki imza ve kaşenin kendisine ait olduğunu ancak hak ediş evraklarının imzalanması sırasında sehven kaşe ve imza atıldığını” beyan ettiğini, davacı asilin bu beyanının kabulünün mümkün olmadığını, kaşe ve imza gerçek olduğu için imza inkarında bulunamayan davacının bu defa sorumluluktan kurtulmak amacıyla söz konusu evrakı sehven imzaladığını, okumadığını, diğer evraklar arasında imzalandığını iddia ettiğini, basiretli bir tacir olarak beyanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
2.Davacının hangi yazılı talimat ya da ihale kapsamında söz konusu alanlarda çalışma yaptığını, bu çalışmalarında kullandığı malzemeleri hangi kriterlere göre belirlediğini, onaylarını ne şekilde aldığını ispat edemediğini,
3.İdarenin denetim elemanlarınca işin 3 no.lu ara hak edişi yapılarak 23/11/2015 tarih ve 1907 Esas sayılı yazı ile yükleniciye bildirildiğini, hakedişin imzalanarak fatura kesilmesi istendiğini, yüklenicinin hakedişi imzalamaktan imtina ettiğini,
4. Yüklenicinin 28.06.2016 tarihinde 4 adet 3 no.lu kesin hakedişi itiraz kaydıyla imzaladığını ve faturayı kestiğini, davacının iş artışı kapsamında yaptığı işin 3 no.lu hakedişte hesaplandığı şekilde 383.325,44 TL tutarında olduğunu, bu miktardaki bir işin ihalesiz yaptırılması ve de ödemesinin yapılmasının kanuna aykırılık teşkil ettiğini, yüklenici/davacı %20 iş artışı kapsamında yaptığı işin ihalesiz ve de karayolları birim fiyatlarından ödenmesini isteyerek suç işlemekte ve idarenin de suç işlemesini istemekte olduğunu, söz konusu işin %20 iş artışı kapsamında hazırlanan 3 no.lu kesin hakedişte ayrı bir fiyat verilmediğini, tamamen ihale birim fiyatları ile yapıldığını, %20 iş artışında yapılan işlerin, 2014/105150 kayıt numaralı ihale kapsamındaki işlerin aynısı olduğunu, davacı iddiasını yazılı şekilde ispat edememesine rağmen mahkeme tarafından hatalı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini,
5.Kabul etmemekle birlikte vekaletsiz iş görmede müteahhit kârı söz konusu olmadığını, sadece iş görenin yaptığı masrafların faizi ile birlikte ödenebileceğini, kaldı ki davacının yaptığı masrafların, yani işin bedelinin %20 iş artışı kapsamında ödenmiş olmasına rağmen iş bu karar ile birlikte mükerrer ödemeye ve davacının sebepsiz zenginleşmesine imkan sağlandığını, davacının ihale harici alacağının varlığının kabul etmemekle birlikte hükme esas alınan raporda ihale kapsamında davacıya %20 iş artışı nedeniyle ödenen miktarlar dikkate alınmadığını, ödenen bu bedellerin davacının alacağından mahsup edilmediğini,
6.İşin maliyetine ilişkin itirazlarının da dikkate alınmadığını, bilirkişi tarafından belirlenen bedelin işin bedeli ile hiçbir ilgisi olmadığını, tamamı ile afaki olarak rakamlar yazıldığını, birim fiyatların neye göre belirlendiğinin belli olmadığını, yer alan masrafları davacının ispat edemediğini, herhangi bir belge sunulamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan işlerin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre değerlendirilerek davacı lehine hesaplama yapılacak bile olsa davacının idareye yapmış olduğu başvuruda açıkça kabul ettiği bordür fiyatının 16,00 TL olması ve karayolları birim fiyatları üzerinden hesaplama yapılması talebine karşılık bilirkişilerce davacının bu talebinin de üzerinde birim fiyatından (25,00 TL, 30,00 TL ve 35,00 TL gibi) hesaplama yapılmasının kabul edilebilir olmadığını,
7.Borçlar Kanununun 531. maddesinde “iş sahibi yapılan işi uygun bulmuşsa, vekalet hükümleri uygulanır.’’ dendiğini, idarenin yapılan işi %20 iş artışı kapsamında yaptırdığını, 13.04.2017 tarihinde işin kesin kabulü yapıldığını, yapılan iş vekaletli iş olduğunu, yüklenici bilinçli olarak %20 iş artışı kapsamında yaptığını ve işin bedelinin davacıya ödendiğini, ihalenin devamı %20 iş artışı ile sağlanmış olup yapılan işin bedelinin aynı ihale kapsamında ödendiğini, mevcut ihale kapsamından çıkarılmak suretiyle vekaletsiz iş görme hükümlerine göre bedel belirlenmesinin yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki bilirkişinin böyle bir yetkisi olmadığını, bilirkişinin davacının iddialarını genişlettiğini, yetkisini aştığını, itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Taraflar arasında … ve … Mahallesinde treatuvar yapımına ilişkin sözleşme yapılmış olup davacı tarafından … mahallesinde de işler yapıldığını, yapılan işlerin sözleşme kapsamına dahil olmadığı belirtilmiş ve bedelinin tazmini istenmiştir.
3.Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu olan … Mahallesinde yapılan tretuvar işinin iş artışı kapsamında değerlendirilebilmesi için sözleşmeye esas proje kapsamında kalması ve asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması gerekmektedir. Dava konusu işin asıl işten teknik olarak ayrılması mümkün olup sözleşmede öngörülmeyen farklı bir mahallede bulunduğu dikkate alındığında %20’lik iş artışı kapsamında değerlendirilemeyecektir. Davalı tarafça iş artışı olarak nitelendirilse de; … Mahallesinde bordür, kaldırım dolgusu temini ve asfalt serilmesi işlerinin … ve … Mahallesi yönünden düzenlenen sözleşme kapsamında olmayıp bağımsız iş niteliğinde olduğu ve yapılan işlemlerinin belediye tarafından bedelinin ödenmediği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilini yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.