YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1786
KARAR NO : 2023/2096
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
…
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/104 E., 2019/54 K.
…
HÜKÜM : Red
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 11/04/2014 tarihinde Erzurum E ve H tipi kapalı ceza infaz kurumları spor salonları ve lojman yapım işi projesi kapsamındaki demir ve beton işleri için taşeron sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme kapsamı dışında müvekkilinden spor salonlarının çevresine ihata duvarı yapılması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin bu talebi kabul ettiğini, duvarın yapılmasına rağmen bedelin ödenmediğini, ayrıca müvekkilinin inşa etmiş olduğu iş iskelelerinin bedellerinin ödenmediğini, davalının 09/09/2014 tarihli ihtarname ile aradaki sözlemeyi feshettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.000,00 TL alacağın tespit tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, tahkim ve görev itirazlarında bulunduklarını, davalı şirketin Erzurum E ve H tipi Ceza İnfaz Kurumları Spor Salonları ve Lojman İnşaatı Yapım İşi ihalesini kazanarak, Adalet Bakanlığına karşı üstlendiği, 3 adet spor salonunun, ihata duvarlarının, tüm kalıp, demir ve beton işlerinin birim fiyat usulü ile yapımı işleri için, davacı ile 11/04/2014 tarihli, taşeron sözleşmesi imzaladıklarını, davacının sözleşmenin imza tarihinde iş başı yaparak çaıllşmaya başladığını, ilk hak edişin 30/04/2014 tarihinde yapıldığını, müteakiben sonuncunun31/01/2014 tarihinde yapılan 3 hak ediş daha olmak üzere 4 hak ediş yapıldığını, iş bedellerinin davacının kestiği faturalar mukabili, müvekkili tarafından kesilen yansıtma faturaları bedelleri düşülerek, banka hesabına ödendiğini, hak edişlere itiraz olmadığı gibi, ihtirazi kayıt da koymadığını, yapılan ödemelere de itirazın olmadığını, davacının iş programı hazırlayarak vermediğini, iş programına uymadığını ve aksamaya neden olduğunu, şantiyede yeterli sayıda ve nitelikte personel bulundurmadığını, davacının işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili kurallara uymadığını, sigortasız işçi çalıştırdığını, hak edişlerin düzenli ödenmesine rağmen sözleşme damga vergisi ve bazı SGK primlerinin düzenli olarak ödenmediğini, ödemenin müvekkili tarafından yapıldığını, davalının, işleri süresinde yapmadığını, Ankara 38. Noterliğinin 09/09/2014 tarih ve 29258 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile akdin feshedildiğinin, işin nam ve hesaba yaptırılacağı e diğer hususarın bildirildiğini, yapılan tespite göre 11/09/2014 tarihinde işin yaklaşık % 33’ünün yapılmamış durumda olduğunu, yeni yapılacak ihata duvarları işinde kurulan, iskele için 31/05/2014 tarihli 2 no.lu hak edişe götürü bedel olarak 8.000,00.-TL son hak edişte ödemek üzere dahil edildiğini, ancak davacının ihtiyaç beyanı üzeine, 30/06/2014 tarihli 3 no.lu hak ediş ile bedelinin ödendiğini, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27/01/2015 tarihli ve 2014/749 Esas, 2015/82 Karar sayılı kararıyla; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay(Kapatılan) 15.Hukuk Dairesi 25.11.2015 tarih 2015/5077 Esas ve 2015/6009 karar sayılı ilamında “sözleşmenin 32. maddesinde düzenlenen tahkim şartı aynı zamanda Ankara mahkemelerinden söz edilmesi nedeniyle geçerli değildir. Nitekim tahkim ilk itirazında bulunan davalı dahi cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü yetki itirazında taşeron sözleşmesinin “ihtilafların çözülmesi” başlıklı 32. maddesinde Ankara mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını ileri sürmüştür. Bu itibarla geçerli tahkim şartı bulunmadığından mahkemece davalının tahkim ilk itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tahkim şartı geçerli kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yargılama neticesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu çevre ihata duvarlarının ve yine ihata duvarı inşa edilirken kurulan iskelelerin masraflarının sözleşme dışı olup olmadığı ve bedelinin davacıya ödenip ödenmediği olduğu, 02/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda açıkça sözleşmenin konusu ve kapsamı” başlıklı 2 maddesinde “…yapım projesi kapsamında yapılacak kalıp, demir ve beton işlerinin…” ifadesi ve sözleşme eki “Birim Fiyat Analizleri” başlıklı belgede; ihata duvarlarının kalıp metrajları ile ölçüm esnasına yer verilmiş olması nazara alındığında, ihata duvarlarının sözleşme kapsamında olduğu tespit edildiği, projelere sonradan dahil edildiği yönünde de kanıtlayıcı herhangi bir belge dosya kapsamında sunulmadığı, yine iskele bedellerinin tahsili istemine ilişkin olarak toplam iş bedelinin KDV dahil 279.342,01.-TL olarak hesaplandığını, davacı yüklenicinin ihata duvarları ve spor salonu dış perdeleri için iş verenin şifai olarak kalıp iskelesi kurulması için iş iskelesi bedeli ödeyeceğini belirttiğini ileri sürmüş ise de, Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/108-106 D.iş sayılı dosyasında da bilirkişiler yükseklikleri en fazla 4,80 metre olan ihata duvarlarının tek kalıp iskelesi ile yapılmasının mümkün olduğu, spor salonlarının 8,00 metre yükseklikte olması nedeniyle tek kalıp iskelesi ile yapılmasının tehlikeli ve tekniğe aykırı olması nedeniyle 4,00 metre yükseklikte 2,00 metre genişlikte taban iskelesinin kurulmasının uygun bir çözüm şekli olduğu sözleşme eki ölçüm esaslarında platformun sadece salon içerisinde kurulacağı, dış perdelerinde tek yüz ve kalıp iskelesi dahil olarak fiyat kararlaştırıldığı nazara alındığında binanın perde dışlarına kurulacak kalıp iskelesi için gereken ilave işlerin de fiyata dahil olduğu dolayısıyla iskele masraflarının da sözleşme kapsamında kaldığı ve yine tarafların bu iş için incelenen ticari defterlerinin birbirine uyumlu olduğu ve davalının davacıya borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirtilen işleri yapmış olduğunu ve bu işlerin sözleşme dışı iş olduğunu, bunun dosya kapsamı ile sabit olduğunun, eksik hesaplanan metrajların hesaplanmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı iş ve eksik hesaplanan metraj bedeli alacağı istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,
TBK’nın 470 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; taraflar arasındaki sözleşmeye göre edimlerin Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesine uygun olarak yapılanacağı belirtilmiş olup, hakedişlere itirazlarda ve taleplerde Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı, davacının hakedişlerde itirazi kaydının bulunmadığı anlaşıldığından bunlara ilişkin talebinin kabul edilmemesinin doğru olduğu, sözleşme dışı iş olarak belirtilen işlerin sözleşme kapsamında olduğunun denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporları ile belirlendiği anlaşıldığından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
30/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.