Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1769 E. 2023/2042 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1769
KARAR NO : 2023/2042
KARAR TARİHİ : 25.05.2023


MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1277 E., 2021/1152 K.

HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Tic. Mahk. Sıf.)
SAYISI : 2018/479 E., 2020/241 K.

Taraflar arasındaki kooperatifin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yıkluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kamu düzeninden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; DSİ 2.Bölge Müdürlüğü ve …Köyü Tarımsal Kalkınma Koop. arasında imzalanan ön sözleşme doğrultusunda kooperatife teslim edilen tesis ve ekipmanlardan dolayı tasfiye edilen kooperatiften bakiye 58.250,16 TL alacağı olduğu, 7109 Sayılı DSİ Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanunun 5.maddesi ile aynı kanunun 8. maddesi ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahakkuka bağlanmış ancak tahsil edilememiş baraj ve gölet gibi depolama tesislerinin sulama maksadına ilişkin yatırım bedeli ve sulama tesislerinin yatırım bedelinin tahsilinden ve takip işlerinden vazgeçileceği, yer altı suyu sulama kooperatiflerinden sulama tesisinin mülkiyetinden feragat edenlerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce inşa edilmiş tesis bedelinin tahsilinden vazgeçileceği bu fıkrada yer alan alacaklardan tahsil edilenlerin iade edilmeyeceği hükmü gereğince genel müdürlüğün genelgesi uyarınca işlem yapılabilmesi için taraf teşkilinin sağlanmasının gerektiği, bu anlamda tasfiye edilen kooperatifin ihya edilmesi gerektiğinden S.S. …Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; S.S …Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 28.10.2013 tarihi itibariyle müdürlüklerince re’sen ticaret sicilinden silinmesine karar verildiğini, bu hususun Ticaret Sicil Gazetesinin 01.11.2013 tarih 8434 sayılı sayısında ilan edildiğini, kooperatifin kaydının tebliğ gereği re’sen silindiğini, işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, müdürlüklerin zorunlu yasal hasım olarak gösterildiğinden davanın mahiyeti gereği davanın açılmasına sebep olmadığını savunarak müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Genel Müdürlüğün 12.09.2018 tarih ve 624588 sayılı 2018/9 sayılı “YAS Sulama Kooperatiflerinin Tesis Borçlarının 7139 sayılı Kanun kapsamında işlemlerin idarece yapılabilmesi için taraf teşkilinin sağlanması anlamında kooperatifin ihyasını talep ettiği, kooperatifin münfesih olduğu, ihyası istenen S.S …Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 28.10.2013 tarihinde ticaret sicilinden silindiği, bu işlemin sicil gazetesinde ilan edildiği, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına göre ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacakları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl için mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir hükmü dikkate alındığında davacı idarenin alacağının herhangi bir dava dosyası veya icra dosyasına dayanmadığı dolayısıyla davacı idarenin alacağının somutlaştırılmadığı, alacak hususunda alacaklı ve borçlunun mutabık olduğunu gösteren dosyaya yansıyan belge bulunmadığı kooperatifin ihyası durumunda hangi şartlarda ve ne kadar süre sicilde kayıtlı kalacağı konusunda belirsizlik bulunduğu, dolayısıyla davacının kooperatifin ihyası talebinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yasal düzenlemede ihya konusunda beş yıllık hak düşürücü süre belirtilmiş ise de, müvekkili idarenin alacaklarının şirketin ticaret sicilden silinmesinde önce doğmuş ve tahakkuka bağlanmış alacaklar olduğunu, ayrıca taraflarının terkinden evvel doğmuş hak ve alacakları için icra takibinde bulunmalarının hak arama özgürlüklerinin bir sonucu olduğunu, kooperatifin sicilden re’sen terkin edilmesinden 5 yıllık süre içinde ihya talep etmedikleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin hak arama özgürlüklerini ortadan kaldıracağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kanunda belirtilen hak düşürücü sürenin takdire bağlı olmayıp mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden ihya davasının kanunda belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı idarenin alacağının somutlaştırılmadığı, alacak hususunda alacaklı ve borçlunun mutabık olduğunu gösteren dosyaya yansıyan belge bulunmadığı kooperatifin ihyası durumunda hangi şartlarda ve ne kadar süre sicilde kayıtlı kalacağı konusunda belirsizlik bulunduğu, dolayısıyla davacının kooperatifin ihyası talebinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, karar sonucu itibariyle doğru olsa da gerekçesi yönünden isabetli olmadığı gerekçesiyle kamu düzeninden yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Türk Ticaret Kanununun Geçici 7. maddesine göre Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından re’sen terkin edilen kooperatifin ihyası ile yeniden Ticaret Siciline tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi, 1198 sayılı Kooperatifler Kanununun 98 nci maddesinin yollamasıyla 6102 sayılı TTK nın 547 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.