YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1735
KARAR NO : 2023/1483
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/867 E., 2022/175 K.
İHBAR OLUNAN : … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 19.10.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/391 E., 2020/365 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının meme dikleştirme, alt bacak ve dudak dolgunlaştırma estetik operasyonlarının gerçekleştirilmesi için davalı doktor ile anlaştığını, operasyon için 22.000,00 TL ödeme yaptığını, istenilen sonucun elde edilemediğini, daha sonra 3 operasyon daha geçirmesine rağmen herhangi bir düzelme olmadığını, operasyon yerlerinin daha kötü bir hal aldığını, yapılan operasyonun hatalı olduğunu, yaşanan olaylar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek uğramış olduğu 22.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, maddi tazminat miktarı kadar davalının hesabına bloke konulmasına ve 10.000,00 TL geçici ödeme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının tıp kurallarına uygun olarak tedavilerini gerçekleştirdiğini, davacıya 21/07/2017 tarihinde Özel Koru Hastanesi’nde genel anestezi altında meme dikleştirme ameliyatı ile yüz ve alt bacaklara yağ enjeksiyonunun yapıldığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, onam formu ile ameliyatın gerçekleştirildiğini, herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, hastada meydana gelen durumların iddia edilenin aksine hekim hatası değil operasyonun beklenen doğal sonucu olduğunu, meme dikleştirme ameliyatının kesi ile yapılan ve belli dikiş izlerinin her zaman mutlaka kaldığı bir ameliyat olduğunu, yara izlerinin beklenen normal düzeyde olduğunu ve iyileşmenin 1- 1,5 yıl kadar süreceğini belirterek olguda tıbbi uygulama hatası bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı ile davalı arasında estetik işlem amaçlı eser sözleşmesine dayalı edimlerin bilirkişi raporlarında da yapılmış bilimsel tespitlere göre tıbbi ve bilimsel şartlara göre davalı yanca yerine getirilmiş olduğu, davacının iddia ettiği şekilde hukuka aykırı zarar oluşumuna sebep olacak şekilde davalının kusurlu veya hatalı eyleminin bulunmadığı, davacının iddialarını usule uygun delillerle ispat edemediğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talepleri içeren davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin uyuşmazlığın nedenini tam olarak belirlemeden eksik inceleme ile karar verdiğini, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, davalının sadakat ve özen borcunun bulunduğunu, meydana getirilen eserin davacının beklentisini karşılamadığını, sözleşmedeki yarar dengesinin davacı aleyhine bozulduğunu, ortaya çıkan eserin fen ve sanat kurallarına uygun, davacının beklentilerini karşılar nitelikte olmadığı için ayıplı kabul edilmesi gerektiğini, davalının ayıba karşı tefekkür borcu kapsamında sorumlu olduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, operasyonun tıbbın gereklerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığının değerlendirilmediğini, hukukçu bilirkişinin olması gerektiğini, arzu edilen ve garanti edilen sonucun ortaya çıkmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada alınan raporların, ihtilafı çözücü, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığı, belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğindeki estetik operasyon nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosyada yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde ameliyat sonrasında eski duruma oranla daha kötü bir sonuç çıktığına dair objektif bir bulgu saptanamadığı, aksine meme dikleştirmesi ile alt bacak ve dudak kalınlaştırılması konusunda da kabul edilebilir bir ilerleme bulunduğu ve meme dikleştirme ameliyatının doğal bir sonucu olarak ameliyat bölgesinde kesi izinin var olacağı, operasyonun tıbbın gereklerine uygun yapıldığı, ameliyat sırasında ve sonrasındaki süreçte tıbbi hata, ihmal, hekim kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Dosyada mevcut formlar incelendiğinde tüm olası sonuçların ayrıntılı olarak belirtildiği ve hastanın da bunları kabul ederek imzaladığının tespit edildiği, bu durumda davalı hekimin aydınlatma yükümlülüğünü uygun olarak yerine getirdiği anlaşılmakla davanın reddinde isabetsizlik bulunmamıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı tüketici muaf olduğundan peşin alınan harcın istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.