Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1546 E. 2023/2179 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1546
KARAR NO : 2023/2179
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/115 E., 2022/108 K.
DAVA TARİHİ : 15.04.2020
HÜKÜM/KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Divriği Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2020/44 E., 2021/6 K.

Taraflar arasında kooperatif üyeliğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin kurucu üyelerinden olduğunu, son yıllarda davetiye ve herhangi bir belge gelmemesi üzerine şüphelenmesi üzerine kooperatif üyesi olarak kaydının olmadığını öğrendiğini, müvekkilinin kooperatif ortaklığından ayrılmadığını, üyelikten çıkarılmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ihtara rağmen kooperatife olan borcunu ödememesi üzerine usulüne uygun olarak üyeliğine son verildiğini, bu işleme karşı dava açmadığını, üyelikten çıkarma kararının kesinleştiğini, üyelikten çıkarılmasının üzerinden yirmi yıl geçtikten sonra dava açan davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ortaklığının usulüne uygun olarak sonlandırıldığı ve bu kararın davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği konusunda ispat yükü üzerinde olan davalı kooperatifin bu hususta herhangi bir belge veya delil ibraz edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kooperatif üyeliğinin sonlandırılmasının ardından 20 yıl geçmiş olup talebinin zamanaşımına uğradığını, çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, davacı tarafın kendi lehine ileri sürdüğü hususları ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, davacının kooperatifin kurucu üyesi olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, her ortağın genel kurula katılma hakkına sahip olduğunu, davacının kendisine bilgilendirme veya tebligat yapılmadığını iddia etmesinin haksız olduğunu, davacının kooperatifin toplantılarına katılmayıp buna rağmen üyeliğinin devam edeceği zannında bulunmasının mümkün olmadığını, davacının 3 aylık hak düşürücü sürede dava açmadığını genel kurula itirazda bulunmadığını, üyelikten çıkarma kararının kesinleştiğini, Divriği gibi bir yerde yirmi yıl boyunca üyelikten çıkarıldığını öğrenememesinin mümkün olmadığını, davacının kooperatife karşı yükümlülüklerini ifadan kaçınıp ardından eldeki davayı açmasının kötü niyetinin göstergesi olduğunu, kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olduğunu, aradan geçen süre dikkate alındığında kurumlarda söz konusu belgelerin saklanmasının mümkün olmadığını, notere tevdi edilme usulü geçerlilik değil ispat şartı olduğunu, TTK’na göre ticari defterlerin saklama süresinin 10 yıl olduğunu, buna rağmen 20 yıl önceki noter evrakının mahkemeye ibraz edilmesinin beklenmesinin mümkün olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kooperatifin ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelerin usulüne uygun şekilde düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği konusundaki ispat yükünün davalı kooperatif üzerinde olduğu, davalı kooperatifin ihtarnameler ile çıkarma kararını davacıya tebliğ ettiği hususunu dosya kapsamındaki delillerle ispatlayamadığı, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerine ek olarak davacının kooperatifteki ortaklık hakkını 30.09.1997 tarihinde …’a devrettiğini temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK’nın 2 nci maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir. Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının kooperatifle ilişki kurup kurmadığı hususları yeterince araştırılmamıştır.

2. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğundan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesi uyarınca ilgili bakanlık il müdürlüğünden, kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatifler konusunda uzman Bilirkişi Kurulu aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve davacının varsa kooperatifin banka hesabına aidat yatırıp yatırmadığı, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının davacıyı genel kurul toplantılarına çağırıp çağırmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatifle bağlantı kurmasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, sonuç olarak davacının 1999 tarihli üyeliğinin durdurulduğuna ilişkin yönetim kurulu kararı ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davanın TMK’nın 2 nci maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.