YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1541
KARAR NO : 2023/1769
KARAR TARİHİ : 10.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/268 E., 2021/817 K.
DAVA TARİHİ : 02.07.2013
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 07.09.2012 tarihli eser sözleşmesi ve 27.09.2012 tarihli ek protokol ile asansör temini ve montajı işinin davalı tarafından üstlenildiğini, davalının sözleşme ile üstlendiği işi geç teslim ettiğini, asansörde kullanılan malzemelerin sözleşmede kararlaştırılan kalitede ve nitelikte olmadığını, tüm malzemelerin Avrupa menşeili olacağı kararlaştırıldığı halde yerli malzemeler kullanıldığını ileri sürerek, davalının edimini gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yükümlülüklerini geç yerine getirmesi nedeniyle işin aksadığını, asansörün Bulgaristan’dan ithal edildiğini, asansör ruhsatının 27.06.2013 tarihinde alındığını, işin sözleşmedeki şartlara uygun şekilde ve süresinde teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.05.2014 tarihli ve 2013/186 Esas, 2014/169 Karar sayılı kararı ile; asansörün çalışır vaziyette teslim edildiği, asansörün kabini ve parçalarının Türkiye’de üretilmiş olup, bu malzemelerin Bulgaristan’a gönderildiği ve tekrar ithal edildiği, böylece sözleşmede kararlaştırılan Avrupa menşeli şartının şeklen de olsa yerine getirildiği, kullanılan yerli ürünler ile Avrupa menşeli ürünler arasında fiyat farkı bulunmadığı, işin geç tesliminde davacının kusurlu olduğu ve manevi zararın oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin 17.06.2015 tarihli ve 2014/5095 Esas, 2015/3443 Karar sayılı kararıyla, mahkemece alınan bilirkişi raporunda mahallinde incelenen asansörün gümrük belgelerine göre komple paket halinde Bulgaristan’dan ithal edildiği, makina-motor, kumanda panosu, kabin ve karşı ağırlık tamponları, kat kapıları, kabin kapısı, revizyon kutusu ve fotoselin Türk malı ürünler olduğu, diğer ekipmanların etiketlerine ulaşmak mümkün olmadığından menşeilerinin tespitinin mümkün olmadığı belirtilmesine rağmen bilirkişi ek raporunda asansörü oluşturan ekipmanların Avrupa menşeli olması ile Türk menşeli olması arasında teknik bir fark olup olmadığı ve bu durumun fiyat farkı oluşturup oluşturmadığı yeterince incelenmediğinden, bu konuda uzman bilirkişiden görüş alınması hususunda ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma hükmüne uyularak 27/05/2021 tarihli son rapor ile birbiri ile örtüşen 23/05/2019 tarihli rapor içeriği uyarınca asansörü oluşturan ekipmanların Avrupa ya da Türk menşeili olması arasında herhangi bir fark olmadığı, Zira Türkiye Avrupa Gümrük Birliği anlaşması nedeniyle Avrupa Birliği üyesi ülkelerde aranan
teknik özellikler ve nitelikler Türkiye için de aynen geçerli olduğu, ancak sadece kullanılmış olan yerli ürün has marka tampon yönünden davacının ödediği bedelden 267,94 TL indirim yapılması gerektiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile 267,94 TL nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı iş sahibi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; raporun eksik incelemeye dayalı olarak hazırlandığı, Türk menşeili diğer malzemeler yönünden de fiyat farkı hesaplanması gerektiğini, tampon için hesaplanan fiyat farkının da çok düşük hesaplandığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsiline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470. vd.maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı iş sahibi vekili asansörde kullanılan tüm malzemelerin Avrupa menşeili olacağı kararlaştırıldığı halde yerli malzemeler kullanıldığını ileri sürerek, davalının edimini gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine karar asansörde kullanılan malzemelerin Türk menşeili olması ile Avrupa menşeili olması arasında fark olup olmayacağına ilişkin ek rapor alınması hususunda bozulmuştur.
3. Mahkemece bozma ilamından sonra alınan raporda; asansörü oluşturan ekipmanların Avrupa ya da Türk menşeili olması arasında herhangi bir fark olmadığı, proje onay belgesindeki ürünler ile asansör ekipmanı karşılaştırıldığında sadece tampon için farkı ürün kullanıldığı sonucuna varıldığı, bu farklılıktan kaynaklanan fiyat farkının da davalıdan tahsiline karar verildiği nazara alındığında, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.