Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1507 E. 2023/1388 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1507
KARAR NO : 2023/1388
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2324 E., 2021/2009 K.
DAVACI/KARŞI DAVALI : Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürlüğü Zonguldak vekili Avukat …
DAVALI / KARŞI DAVACI : … Mad. İnş. Turz. Taşımacılık Liman Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 25.12.2012
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi( Tic. Mah. Sıf.)
SAYISI : 2012/492 E., 2018/260 K.

Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarafından davalı-karşı davacı duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.04.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı-karşı davacı vekili Avukat … ile davacı-karşı davalı vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki, taşkömürlerinin yıkattırılmasını işini konu alan hizmet alım sözleşmesi ekinde davalının elektrik ihtiyacının, bedeli mükabilinde, davacı kurum tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin feshedildiğini, davalının kullanmış olduğu 40.079,55 TL tutarındaki elektrik enerjisi borcunu ödemediğini ileri sürerek, anılan meblağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. ASIL DAVAYA KARŞI CEVAP
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talebine konu elektrik borcunun, hakediş alacaklarından kesilmesini talep ettiklerini ancak bu talebin haksız olarak reddedildiğini, deneme aşamasında yıkadıkları kömürlerin büyük bir bölümünün davacı tarafından satıldığını, buna rağmen hakedişlerinin bloke edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. KARŞI DAVA
Karşı davada davacı vekili, davalı kurumun taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, fesih için yasada ve sözleşmede öngörülen usule uyulmadığını, feshe gerekçe olarak gösterilen yasak fiil ve davranışın ne olduğu hususunda somut bir bilgi ve belge ortaya konulmadığını, müvekkilinin sözleşmenin ifasına yönelik büyük yatırımlar yaptığını, davalının sebebi anlaşılamayan bir nedenle sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin büyük kazanç kaybına ve zarara uğradığını ileri sürerek, sözleşmenin feshinin haksız ve geçersiz olduğunun tespitini, sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan 6.331.500,00 TL’nin, fesih nedeniyle irad kaydedilen 380.000,00 TL tutarındaki süresiz kesin teminat bedelinin iadesini ve yargılama sırasında tespit edilecek diğer zararlarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

IV. KARŞI DAVAYA CEVAP
Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde; yüklenici tarafından kurulan tesisin sözleşmeye ve şartnameye uygun olarak kurulmadığını, deneme çalışmaları öncesi yapılması gereken çalışmaların yapılmadığını ve tesisten elde edilen ürün değerlerinin istenilen sonuçları vermediğini, bu hususların fesihten önce yükleniciye bildirildiğini, edimlerini yerine getirmediğinden hakediş ödemesi yapılmadığını, feshin sözleşmede öngörülen usulle yapıldığını savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı yüklenicinin Mart 2012-Ekim 2012 dönemine ilişkin 40.079,55 TL tutarındaki elektrik borcunu ödemediği, asıl davada davacı iş sahibi kurumun bu husustaki talebinde haklı olduğu, davacı-karşı davalı kurumun sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, fesih bildiriminin sözleşmenin 26.1. maddesinde belirtilen on günlük öneli içermediği, yüklenici tarafından kurulan tesisteki ekipman ve cihazların ihalede teklif edilenlerden daha gelişmiş olduğu, deneme çalışmalarında elde edilen ürünlerin kimyasal özelliklerinin sözleşmede öngörülen değerleri büyük oranda sağladığı, tesiste yıkanan kömür miktarının sözleşmede öngörülen kapasiteyi karşılayabileceği, deneme süresinde tespit edilen eksikliklerin, yüklenici tarafından makul sürede giderilebileceği gerekçesiyle, asıl davada mahsup nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulü ile 2.359.120,62 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

VI. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı iş sahibi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bilirkişi heyetinin ek raporda neden görüş değiştirdiğinin anlaşılamadığını, kurulan tesisin tamamiyle sözleşmeye ve şartnameye aykırı olduğunu, istenilen özelliklerde ürün elde edilmeye müsait olmadığını, fiili yıkama kapasitesinin sağlanamadığını, zarar hesabının hatalı yapıldığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı-karşı davacı yüklenici vekili istinaf başvuru dilekçesinde; zararlarının eksik hesaplandığını, yatırım değeri kadar zarar oluştuğunu, firmanın iki yıl başka bir ihale alamaması nedeniyle de zarara uğradığını, avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, kömür yıkaması yapılacak tesisin yüklenici firma tarafından kurulması, deneme çalışmalarının yapılması ve çalışmaların kabulü halinde hizmet alımı işine başlanması aşamalarını kapsadığı, deneme süreci sonunda, iş sahibinin denetim görevlileri tarafından hazırlanan raporda kurulan tesisin ihale şartnamesi ve sözleşmesine uygun olmadığının belirtildiği, uygulanan alternatif projeye göre kurulan tesiste kullanılan üç ürünlü yıkama sisteminin beklenilen sonuçları vermediği, her ne kadar yüklenici tarafından kurulan alternatif sistemin daha modern, yapılacak işe uygun bir sistem olduğunu iddia edilmiş ve bu yönde dosyaya raporlar sunmuş ise de açıkça sözleşmeye aykırılığın iş sahibi kurum tarafından kabule zorlanamayacağı ki bu sistemin de istenilen sonuçları vermediği, sözleşmenin 18.2 maddesi ile açıkça deneme süresi sonunda kontrol teşkilatının hazırladığı rapor doğrultusunda, deneme çalışması sonuçlarının sözleşme kriterlerini sağlamaması ve raporun olumsuz olması halinde sözleşmenin feshi imkanı tanındığı, taraflar arasındaki yazışmalarla iş sahibinin tesisteki eksiklikleri bildirmesi ve yüklenicinin tesisin bu haliyle kalmasında ısrarcı olması karşısında fesih için ayrıca önel verilmesinin sonuca etkili olmadığı, bu durumda, iş sahibinin sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, karşı davada yüklenicinin deneme çalışmaları sırasında yıkadığı kömür bedeli olarak tespit edilen 134.033,30 TL dışındaki tazminat taleplerinin ve SKG’dan alınacak ilişiksiz belgesi sunulmadığından kesin teminat mektubuna ilişkin talebinin yerinde olmadığı, dava dilekçesinde faiz cinsi belirtilmediğinden yasal faize hükmedilmesi gerektiği, asıl davada davacı iş sahibinin elektrik bedeline ilişkin talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkamesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, buna göre, asıl davanın kısmen kabulü ile 31.412,55 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı davanın kısmen kabulü ile deneme sırasında yapılan işin bedeli olan 134.033,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile değer taleplerin reddine, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf harçlarının hatalı hesaplandığını, kurulan alternatif tesisin daha modern bir tesis olduğunu, tesisin amaç değil borcun ifasına yönelik araç olduğunu, daha iyi bir tesis kurulmasının sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilmeyeceğini, istinaf dairesinin kurulan tesisin istenilen sonuçları da vermediğine dair değerlendirmesinin hatalı olduğunu, dosyada bu yönde bir rapor bulunmadığını, yalnızca idarenin kontrol elemanlarının raporunun esas alınmasının doğru olmadığını, feshin haksız olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada, taş kömürlerinin yıkattırılması işin konu alan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili, karşı dava aynı sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/1, 370 ve 371. maddeleri ile taraflar arasındaki sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga BK’nın 106-108. maddeler ve diğer ilgili mevzuat.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

2. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2/1 maddesinde yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı olan tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı belirtilmiştir.

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarife “Yargı Harçları”dır. Tarifede, yargı harçları, “Mahkeme Harçları” üst başlığı ile, 1- Başvurma harcı, 2- Celse harcı, 3-Karar ve ilam harcı olarak, karar ve ilam harcı ise nisbi ve maktu harç olarak ayrı ayrı düzenlenmiştir. Karar ve ilam harçlarından nispi harç bölümünde, “a” bendinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden şeklindeki genel açıklamadan sonra, özellik arz eden uyuşmazlıklardaki harç oranlarına yer verilmiş, “e” bendinde ise “…Yukarıdaki nispetler Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasının hüküm altına aldığı kararlar için de aynen uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesi kararına karşı asıl davada davalı-karşı davada davalı yüklenici şirket tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Asıl davada, davalı yüklenici şirket aleyhine hüküm altına alınan tutar 31.412,55 TL olup, bu dava yönünden alınması gereken nispi istinaf ilam harcı miktarı, karar tarihindeki tarife hükümlerine göre 2145,79 TL’dir. Nisbi harca tabi davanın tamamen veya kısmen kabulü halinde, istinaf eden davacı, maktu istinaf ilam harcı ve istinaf başvuru harcını ödemek zorundadır. Karşı dava kısmen reddedildiğinden ve bu davada davacı yüklenici şirket reddedilen kısım yönünden istinaf yoluna başvurduğundan, ödemesi gereken harç, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümlerine göre 59,30 TL maktu istinaf ilam harcıdır. Bu durumda, asıl davada davalı-karşı davada davacı yüklenici şirketin ödemekle sorumlu olduğu istinaf ilam harcı tutarı, başta yatırılan 98,10 TL’nin mahsubu ile toplam 2106,99 TL’dir. İstinaf dairesince bu tutarın davalı-karşı davacıdan tahsiline hükmedilmesi gerekirken, 299.358,75 TL’nin tahsiline hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VIII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı-karşı davacı vekilinin tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı-karşı davacı vekilinin, hüküm altına alınan istinaf harcı miktarına ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının IV numaralı bendinde yer alan “299.456,83” ve “299.358,73” ibareleri çıkarıltılarak yerlerine sırasıyla “2.205,09” ve “2.109,99” ibarelerinin yazılması suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir olunan 8.400,00 TL
duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya ödenmesine,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.