Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1488 E. 2023/1315 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1488
KARAR NO : 2023/1315
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı asgari ücret fiyat farkı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14.05.2015 tarihli 12 aylık malzeme dahil yemek pişirme taşıma dağıtım ve sonrası hizmetleri alımı sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede asgari ücrette meydana gelen artıştan kaynaklı fiyat farkının ödeneceğinin de hükme bağlandığını, davalı tarafça asgari ücrette meydana gelen artışların dikkate alınmadığı, sözleşme döneminde müvekkili firma tarafından personele yeni asgari ücret fiyatından ödemelerin yapıldığını, davalı idarece faturalandırma taleplerinin alacak miktarının kendilerince tespit edilmesine rağmen olumsuz karşılandığını, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve idari şartname gereğince 92.434,69 TL olarak belirlenen asgari ücret fiyat farkı alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme sona erdikten ve hak edişler itirazsız kesinleştikten sonraki alacak iddialarının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.01.2019 tarih ve 2016/352 E., 2019/17 K. Sayılı kararı ile hizmet alım sözleşmesinin 14. maddesinde bu sözleşme kapsamında yapılan işler için fiyat farkı hesaplanacağı, fiyat farkının talep ve ödeme süresiyle ilgili bir düzenleme yapılmadığı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak Fiyat Farkına İlişkin Esasların 7/2. maddesi “fiyat farkı uygulanan işlerde, zorunlu nedenler dışında, hak edişlerin uygulama ayını takip eden ay içerisinde ve uygulama ayına ait endeksler/fiyatlar belli olmadan hak edişin düzenlendiği hallerde, fiyat farkı hesabı hak edişle birlikte yapılmaz, uygulama ayına ait endeksler belli olduktan sonra ayrıca hesaplanır”, 72/3 maddesi de “ihale dökümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idare kullanıldığı hizmet alımlarında fiyat farkı hesaplanacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmesi zorunludur” hükümlerini içerdiği, ihale teknik şartnamesine göre davacıya ihale edilen 8 hastanede istihdam edilecek personel sayısının 81 olarak belirlendiği, davacının asgari ücret fiyat farkı talep edebileceği gerekçesiyle davalının sorumluluğunu belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2019/679 E. 2019(896 K. Sayılı kararı ile davacının dava konusu edilen hak edişlere ve ödemelere Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesinde gösterilen usul ve şekilde itirazının bulunmadığı, davacının hatalı olarak hesaplandığını iddia ettiği hak edişleri ve ödemeleri olduğu gibi kabul etmiş sayılması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilip, davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.10.2021 tarih 2021/758 E. 2021/694 K. sayılı ilamı ile sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümlerin konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmadığı, davacının ihtirazi kayıt koymadan ödemeleri kabul ettiği döneme ilişkin asgari ücret fiyat farkını talep edebileceği, mahkemece bilirkişi kurulu tarafından belirlenen davacıya ödenmeyen asgari ücret fiyat farkının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı şirketin talep ettiği alacağın zaman aşımına uğradığını; sözleşmeye göre fiyat farkı talep edilemeyeceğini, davacının tacir olup, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olduğunu; kendi iradesi ile ihaleye talip olduğunu, sözleşme hükümlerini okuyarak imzaladığını ve neticelerini kabul ettiğini; hal böyle iken, sözleşme sona erdikten ve hak edişler itirazsız kesinleştikten sonra alacağı olduğunu iddia edemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı asgari ücret fiyat farkı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme
I.6100 sayılı HMK’nın 373. maddesinin 1. bendi “Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren İlk Derece Mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir.” 2. bendi “Bölge Adliye Mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp yeniden esas hakkında karar vermesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca bozulması halinde bozmaya karşı gerek direnme, gerekse bozmaya uyarak yeniden karar verme hak ve yetkisi Bölge Adliye Mahkemesine aittir. Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm mahkemesi sıfatıyla verdiği yeniden esas hakkındaki karar sonrasında HMK’nın 360. maddesinin atfıyla ilk derece mahkemelerinde uygulanan yargılama usulüne göre yargılama yapıp öncelikle Yargıtay bozma kararına karşı HMK’nın 373/3. maddesi gereğince uyma veya direnme konusunda bir karar verir; bu kararı yine hüküm mahkemesi sıfatıyla vermektedir. Bozmaya uyduğu takdirde artık yargılamaya hüküm mahkemesi sıfatıyla devam etmekte olduğundan bozma kararına uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermelidir. İstinaf incelemesi üzerine ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırıldığından Bölge Adliye Mahkemesince bu karar yeniden incelenerek esas hakkında red kararı kurulamaz.

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli davanın kabulüne dair kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 26..09.2019 tarihli kararla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 07.10.2021 tarihli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin bozma ilamına uyulmuştur. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince hüküm mahkemesi sıfatıyla bozmaya uyulduğundan artık davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak bu kez denetim mahkemesi sıfatıyla HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönden re’sen bozulması gerekmiştir.

2. Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.