Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1483 E. 2023/800 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1483
KARAR NO : 2023/800
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret

Taraflar arasındaki asıl davada tapu iptali ve tescil ve eksik ayıplı iş giderim bedeli, birleşen davada ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava yönünden kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı birleşen davada davalı … İht. Gıda İnş. ve Tük. Mad. San. Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketten 26/02/2008 tarihinde … ili, … ilçesi, 3021 ada, 5 parselde bulunan 4. kat 8 numaralı meskeni 195.000,00 TL bedelle satın aldığını, davalının taşınmazı 01/04/2008 tarihinde teslim etmesi gerekirken teslim etmediğini, 18/03/2009 tarihinde dairenin teslim edilmesi ve binanın teknik şartnameye uygun olarak yapılması için davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine davalı şirketin muvazaalı olarak taşınmazı diğer davalı …’e tapuda devrettiğini, müvekkilinin sözlü olarak davalı şirket yetkilisi ile yaptığı görüşmede şirket yetkilisinin bu daireyi oğluna verdiğini, bu nedenle tapuyu veremeyeceğini bildirdiğini, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/81 D. İş sayılı dosyası ile inşaattaki teknik şartnameye aykırı işlerin tespit edildiğini, bu işlerin değerinin 7.135,00 TL olduğunu, ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre dairenin süresinde teslim edilmemesi halinde aylık 1.000,00 TL’nin ödenmesinin kararlaştırıldığını beyanla; dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, davalı daireyi süresinde teslim etmediğinden aylık 1.000,00 TL’nin davacıya ödenmesine, dairenin sözleşmeye uygun olarak yapılmamış olması sebebiyle 7.135,00 TL’nin tahsiline, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 195.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 02/03/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile; 01/04/2008-02/03/2011 tarihleri arası geç teslim nedeniyle tazminat taleplerini, 1.000,00 TL’den 35.000,00 TL’ye arttırdıklarını ve her ay için ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini, dairenin sözleşme ve teknik şartnameye aykırı olarak yapılmış olması nedeniyle 7.135,00 TL bedelin tespit tarihi olan 14.05.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; dava konusu edilen … ili, … ilçesi, … Mahallesi, 3021 ada, 5 parsel, 8 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılmasını ve tensiple birlikte … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/10 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı yüklenici vekili asıl dava cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacı tarafından ödendiği iddia edilen bedelin belge ile ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından binanın zeminine döşenen fayansların beğenilmemesi nedeniyle taraflar arasında çıkan anlaşmazlık sonucu davacının daireyi almaktan vazgeçtiğini bildirerek ödediği parayı faizi ile birlikte 280.000,00 TL olarak talep ettiğini, her ne kadar müvekkili şirket yetkilileri tarafından davacı ile sulh yapmak istense de davalının buna yanaşmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede inşaatın teslim tarihinin sehven 01/04/2008 olarak yazıldığını, gerçekte teslim tarihinin 2009 yılı Nisan ayı olduğunu, davacının daireyi satın almaktan vazgeçmesi üzerine müvekkilinin taşınmazı 27/04/2009 tarihinde …’e sattığını, satışın muvazaalı olmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Asıl dava dosyasında davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten taşınmazın satın almadığını, … …’dan satın aldığını, iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen davada temlik alan ipotek alacaklısı ……Ltd. Şti. vekili dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ipoteğin fekki talebinin reddi gerektiğini, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.02.2015 tarihli ve 2014/905 Esas, 2015/109 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda, dava konusu bağımsız bölüm davacı tarafından satın alındığı ancak tapusunun kendisine değil … …’ya verildiği, taşınmazda keşif tarihi itibariyle … …’nın oturduğu, aynı bağımsız bölümü daha sonra Tapu’da …’e satıldığı, bu davalıya yapılan tebligata rağmen herhangi bir savunmada bulunmadığı ve bu bağımsız bölüm ile ilgilenmediği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davalılar arasındaki temlik işlemini davacının 26/02/2008 günü sözleşmeyle kazandığı, şahsi hakkını bertaraf etmek kastıyla yapıldığının kanıtını oluşturduğu, bu suretle davacının davasının sabit olduğu anlaşılmakla davanın tescil talebi yönünden kabulü ile, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmaz üzerinde bulunan 3.şahıslara ait haciz ve ipotek şerhlerinin terkini sureti ile davacı adına tapuya tesciline, davacının gecikme tazminatına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, taşınmazın teslimi gereken 01/04/2008 tarihinde dava tarihi olan 11/06/2009 tarihine kadar belirtilen 14 ay 11 günlük süre için hesaplanan gecikme tazminatı 14.366,67 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının eksik imalat bedeline ilişkin talebinin kabulü ile 7.135,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 13.02.2015 tarihli ve 2014/905 Esas, 2015/109 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 05.01.2015 tarih, 2015/9780 Esas, 2015/9892 Karar sayılı kararıyla; mahkemece bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinden davalı şirket vekili ve davalı …’ün tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin 02.03.2011 tarihli ıslahı doğrultusunda dava tarihinden ıslah tarihine kadar olan döneme ilişkin gecikme tazminatına hükmedilmesi gerektiği, şerhin terkinine ilişkin davalarda şerh lehtarının davada davalı olarak yer almasının zorunlu olduğu, dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre ipoteği Deniz Finans A.Ş.’den temlik alan dava dışı … Ltd. Şti. yararına ipotek tesis edildiği anlaşıldığından bu nedenle ipotek lehtarına karşı da dava açılarak ve dava açıldığı takdirde açılan davalar bu dava ile birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; asıl davada tapu iptal ve tescil ile eksik imalat bedeli isteminin kabulüne ilişkin hüküm Yargıtay incelemesi sonucu kesinleşmiş olmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, gecikme tazminatı istemine ilişkin olarak Yargıtay bozma ilamı ve davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda … Ltd. Şti.’nin daireyi sözleşme gereğince süresinde teslim edilmemiş olması nedeniyle aylık 1.000,00-TL’nin taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalının daireyi 01.04.2008 tarihinde teslim etmesi ve bu tarihte teslim etmediği takdirde her ay için 1.000,00-TL’yi müvekkiline ödemeyi kabul etmiş olması nedeniyle davacının gecikme tazminatına ilişkin talebinin kabulü ile, taşınmazın teslimi gereken 01.04.2008 tarihinden ıslah tarihi olan 02.03.2011 tarihine kadar geçen süre için davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda hesaplanan gecikme tazminatı 35.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Limited Şirketi’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen davada davalı … Şirketinin bakiye borcunun kalmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin teminat ipoteği olduğu, borcun sona ermesi nedeniyle ipoteğin de sona ereceği ve kaldırılması gerekeceği kanaatine varıldığı, Deniz Finansal Kiralama A.Ş. ile … Ltd. Şti. arasında ipoteğin temlikine dair sözleşme yapılmış ise de alacağın temlikine dair bir sözleşme bulunmadığı, ayrıca temlik bedelinin ödendiğine dair ödeme dekontunun da dosya arasında bulunmadığı belirtilerek … Limited Şirketi lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen dava davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Birleşen Davada Davalı Vekili Temyiz Dilekçesinde;
1. … İht. Gıda İnşaat ve Tük. Mad. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, Deniz Finansal Kiralama A.Ş. ile aralarındaki mevcut ticari ilişkiler kapsamında … 15.Noterliğinin 25.11.2013 tarih 17805 yevmiye no.lu Temlikname sözleşmesi ile İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2010/5623 Esas sayılı dosyası ile ipotek hakkını temlik aldığını, davalı … Ltd. Şti.’nin ipotek alacaklısı olmadığını, burada ipotek alacaklısı olan kişinin … … Ltd. Şti. olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin borçlarını ödemiş olsa bile bunun davalı …’nın hakkını ortadan kaldıran bir durum olmadığını, ipotek hakkının, bu hakka sahip olan ipotek alacaklısının haklarını teminat altına almak için kurulan bir ayni hak olduğunu, tapu siciline … bağlamında ipotek hakkı sahibi davalının bu ayni hakkı 3.kişilere karşı da ileri sürebileceğini,

2.Davalının, Deniz Finansal Kiralama A.Ş. ile olan ticari işlerinden dolayı Deniz Finansal Kiralama A.Ş.’den olan alacağına karşılık söz konusu şirketin icra dosyasını temlik aldığını, Deniz Finansal Kiralama A.Ş.’nin alacaklı olduğu ve kesinleşmiş icra takibi ve kesinleşmiş alacak hakkının hukuken bir alacak hakkı olduğunu, bu hakkın kendilerine temlik edilmesinin alacağın da temlik edilmesi demek olduğunu,

3.Dosya içerisinde davalının, Deniz Finansal Kiralama A.Ş.’ye ticari işlerinden dolayı ve bu temlik sözleşmesine karşılık ödeme yaptığına dair banka dekontlarının bulunduğunu, temlik sözleşmesinin temlik alan şahsın var olan bir alacağına karşılık yapılabileceğini veya alacak doğmamış olsa bile temlik alanı temlik verene karşı borç altına sokan bir sözleşme olduğunu, … İht. Gıda İnşaat ve Tük. Mad. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, Deniz Finansal Kiralama A.Ş.‘den olan alacağına karşılık olarak söz konusu icra dosyasını temlik aldığını, temlik bedelinin banka dekontu ile ispat edilmesi zorunluluğu olmadığını ve banka kanalıyla ödeme yapılmasının ve dekonta temlik sözleşmesine karşılık bu ödemenin yapıldığının açıkça yazılmasının temlik sözleşmesinin geçerlilik şartı olmadığını,

4. Dava konusu uyuşmazlığın ortaya çıkmasının kendileri ile bir ilgisi olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, kusurlu olmadıklarını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını, bu nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada tapu iptal ve tescil ile eksik ayıplı iş giderim bedelinin, sözleşmede kararlaştırılan kira tazminatının tazmini, birleşen davada ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371. maddeleri,

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesinin 26/02/2008 tarihinde yapıldığı, fekki istenen ipoteğin 20.06.2008 tarihinde tesis edildiği görülmüştür. Bozma üzerine yapılan inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre ipoteği devreden Deniz Finansal Kiralama A.Ş. ile … Ltd. Şti. arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı, dava konusu taşınmazın leasing sözleşmesinin konusu olmadığı, başka taşınmazlarla birlikte belirtilen sözleşmenin teminatı olarak gösterildiği, diğer taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırıldığı, ancak dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin devam ettiği, … Ltd. Şti.’nin borcunu ödememesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği ve leasinge konu taşınmazların KDV dahil 1.341.149,30-TL bedelle … İthalat Gıd. İnş. Tük. San. Tic. Ltd. Şti.’ye satıldığı, satış tutarlarının … Ltd. Şti.’nin cari hesabına kaydedildiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin temlikname sözleşmesi ile 250.000,00-TL bedelle … Ltd. Şti.’ye temlik edildiği anlaşılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesinde … şirketinin borcunun satış tarihi olan 18.11.2013 tarihindeki efektif satış kurları dikkate alınarak yapılan hesaplamada borç tutarının 861.378,21-TL olarak hesaplandığı, leasing sözleşmesine konu taşınmazların ise KDV dahil 1.341.149,30-TL bedelle satıldığı, buna göre … Şirketinin bakiye borcunun kalmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin teminat ipoteği olduğu, borcun sona ermesi nedeniyle ipoteğin de sona ereceği ve kaldırılması gerektiğine dair verilen hükümde isabetsizlik bulunmamıştır.

3.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının birleşen davada davalı … İht.gıda İnş. ve Tük. Mad. San. Tic. Ltd. Şti.’ne yükletilmesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.