Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1439 E. 2023/1850 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1439
KARAR NO : 2023/1850
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/760 E., 2021/1118 K.


HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/1342 E., 2020/39 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat … geldi.Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı yüklenici şirket ile diğer davalı arsa sahipleri arasında akdedilen 17.01.2014 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine istinaden, yine davalı yüklenici şirket ile 10.12.2014 tarihli Taşınmaz Satış Sözleşmesi imzalamış olduğunu, imzalanan bu sözleşme uyarınca davalı şirketin diğer davalı arsa sahipleriyle aralarındaki sözleşme gereğince kendisine intikal edecek … ada 5 parselde bulunan A Blok 11 nolu bağımsız bölümü tapuda müvekkiline devir ve tescil etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin ise bunun karşılığında davalı yükleniciye toplamda 450.000,00 TL ödeyecek olduğunu, müvekkilinin davalı yükleniciye bugüne kadar toplamda 360.000,00 TL ödeme yaptığını, geriye kalan 90.000,00 TL’lik kısmın ise tapu devrinde ödeneceğinin belirtildiğini, satım sözleşmesi uyarınca tapunun en geç Ağustos 2016 tarihinde müvekkiline devri gerekirken dava tarihi itibari ile tapu devrinin gerçekleştirilmediğini, yaptıkları araştırmalar neticesinde müvekkiline devri gereken dava konusu taşınmazın tapuda halen arsa sahibi davalılar adına kayıtlı olduğunun öğrenildiğini, durumun arsa sahiplerine sözlü olarak bildirilip tapunun müvekkiline devri talep edilmişse de davalı arsa sahiplerinin buna yanaşmamış olduklarını beyan ederek; davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1-Davalı arsa sahipleri vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile diğer davalı yüklenici arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca müteahhide bırakılması vaat edilen taşınmazların inşaatın tamamlanıp genel iskân alınması şartına bağlandığını, davacının müteahhide verilecek olan A Blok 11 nolu taşınmazı satış vaadi sözleşmesi uyarınca aldığını savunmakta olduğunu, ancak müteahhidin davalı arsa sahipleri ile müteahhit arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince sözleşmeye uygun olarak inşaatı tamamlayıp teslim etmediğini, davacının tescil talep edebilmesi için müteahhidin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davalı yüklenici şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen … nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın müvekkili şirket adına kayıtlı olmadığını, iş bu davanın tapu iptali ve tescili olarak açılabilmesi için öncelikle müvekkili şirketin diğer davalılar olan arsa maliklerine karşı edimlerini yerine getirmesi ve dava konusu bağımsız bölümün müvekkili şirket adına tescili gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin henüz diğer davalılar olan arsa maliklerine karşı 17/01/2014 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmediğinden dava konusu tapuyu da dava tarihi itibariyle henüz hak etmediğini, bu nedenle iş bu davanın tapu iptali ve tescili davası olarak müvekkili şirkete yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “… Davacı ile davalı müteahhit firma arasında imzalanan 10/12/2014 tarihli “Taşınmaz Satış Sözleşmesi”ne istinaden davacı tarafın, dava konusu olan … mahallesi 6470 ada 5 parselde bulunan A Blok 11 nolu bağımsız bölümü, 450.000,00 TL bedelle satın aldığı, söz konusu dairenin tapu kaydını, sözleşmenin 13. maddesine göre kanuni engeller kalktığında, satıcının en fazla 10 gün içerisinde davacı alıcıya devretmeyi vaat ettiği, davacının 360.000,00 TL satış bedelini ödediği, davalı arsa sahipleri ile davalı müteahhit şirket arasında yapılmış olan sözleşmeye göre, inşaatın gelmiş olduğu safha gözönüne alındığında, keşif tarihi itibariyle davalı müteahhit tarafından hak edilen daire sayısının 20 adet olduğu, dosyaya gelen tapu kayıtlarına göre, müteahhidin 20 daire alması gerektiği halde 32 adet bağımsız bölüm tapusunun satışının yapılmış olduğu, geriye davacı tarafından talep edilen davaya konu taşınmazın tapusu ile birlikte 4 adet tapu alacağının kalmış olduğu, bu tapuları hak edebilmesi için inşaatın komple bitirilerek iskanının alınmak suretiyle, davalı arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin anahtar tesliminin yapılması gerektiği, inşaatın bitmesi için normal şartlarda gerekli süre 4 ay ve geriye kalan kısmının tamamlanması için, dava tarihi itibariyle gerekli masraf, dava konusu yerde yapılacak olan toplam inşaat alanı gözönüne alındığında 2.219.649,00 TL olduğu, davalı yüklenici şirketin inşaatı yarım bıraktığı, inşaatın son olarak %90,96 seviyesinde olduğu, bu haliyle davacı yönünden katlanılabilir seviyede olmadığının keşif incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu, dava konusu bağımsız bölümün tapusunun yüklenici tarafından hak edilmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi tarafından keşif tarihi itibariyle eksik işler bedeli belirlenmesi gerekirken bu bedellerin dava tarihi itibariyle belirlenmesinin hatalı olduğunu, yüklenici ile arsa sahipleri arasında geçerli bir feshin söz konusu olmadığını, dava açıldıktan sonra arsa sahipleri tarafından yüklenicinin hak ettiği taşınmazlardan gerek yükleniciye gerekse yüklenicinin gösterdiği üçüncü kişileri birçok tapu devri yapıldığını, burada hakların yarışması durumu söz konusu olduğunu, buna göre tapu devri için öncelik hakkının kimde bulunduğu hususunun araştırılıp değerlendirilmesi gerektiğini, bu yapılmadan davacının tapusunun yüklenici tarafından hak edilmediğine yönelik bilirkişi tespitlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alan davacının tapuya hak kazanabilmesi için öncelikle davalı yüklenici şirketin tapuya hak kazanmasının gerekmesine ve inşaatın geldiği seviye itibariyle davalı yüklenicinin davaya konu bağımsız bölümün tapusunu henüz haketmediğinin de belirlenmiş olmasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı,” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye isabet eden bağımsız bölümün yükleniciden satın alınması nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacı vekili verilen kararı her ne kadar temyiz etmiş ise de, ilk derece ve istinaf mahkemesince yapılan değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun olduğu, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarının denetime elverişli olduğu, davacının itirazlarının karşılandığı anlaşıldığından davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadıklarından davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer
olmadığına,

Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.