Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1365 E. 2023/1998 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1365
KARAR NO : 2023/1998
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 17.02.2022
SAYISI : 2021/43 E., 2021/1258 K.
DAVALILAR : 1- … İnşaat Aşi vekili Avukat … 2- … Yapı Sanayi Ve Ticaret AŞ vekili Avukat …
İHBAR OLUNAN : …Yapı Ve Endüstri Tesisleri San. Ve Tic. A.Ş.
DAVA TARİHİ : 14.11.2016
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/469 E., 2020/315 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı iş sahibi vekili dava dilekçesinde; davalı ortak girişimin 24.12.2001 tarihli sözleşme ile Ankara 400 Yataklı Acil Yardım ve Travmatoloji Hastahanesi’ni anahtar teslimi götürü bedelle tamamladığını ve kesin kabulün 25.02.2005 tarihinde yapıldığını, hastahanenin yangın hidratı, delinme, çürüme, ayrıca su drenajı giderinin çalışmaması nedeniyle hastanede yer altı ve zemin suyundan kaynaklanan sorunların devam ettiğini, 07.07.2008 ve 17.12.2008 tarihli yazılar ile yükleniciye bildirilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, teknik heyetin hazırladığı raporda eksik ve ayıplı imalat bulunduğu tespit edilerek yükleniciye 09.12.2009 tarihli ihtarname bildirilmesine rağmen, yüklenicinin 15.01.2010 tarihli cevapla işin tekniğine uygun yapıldığını bildirdiğini, bunun üzerine 2010/43 D.İş sayılı dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunda hastahanede meydana gelen hasarların 390.019,00 TL olarak belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 390.019,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de talep sonucunu 539.930,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı yüklenici … İnşaat A.Ş. vekili; işin 25.02.2003 tarihinde geçici kabul tutanağının düzenlendiğini, 25.02.2005 tarihinde kesin kabul yapıldığını, yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K gereği 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, delil tespitinde davacı vekilinin talepleri dışında pek çok hasar çıkarılarak tüm hasarların iş ortaklığına yüklendiğini, işin fen ve sanat kurallarına göre yapıldığını ayrıca belirlenen hasarın gerçek değerin üzerinde belirlendiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber inşaatın bir kısım işlerini …Yapı A.Ş. tarafından yapıldığından davada sorumlu olacaklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı yüklenici … Yapı San. Tic. A.Ş vekili; davanın zaman aşımına uğradığını,17.02.2011 ve 05.05.2011 tarihli bilirkişi raporlarında yapılan imalatların proje ve sözleşmesine uygun yapıldığı bildirilmiş olduğundan yaşanılan sıkıntılar nedeniyle şirketlerin sorumlu olmayacağını, kullanılan malzemelerin davacı tarafından seçildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan inşaat yapım sözleşmesinin gereklerinin davalı yüklenici şirketler tarafından sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmediği, eksik ve ayıplı işlerin mevcut bulunduğu, hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporuna göre eksik işler bedelinin 539.930.00 TL olduğu anlaşılmakla ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulü ile 539.930,00 TL alacağın, 390.019,00 TL’sine 08/01/2010 tarihinden itibaren, 149.911,00 TL’sine ıslah tarihi olan 14/11/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı yükleniciler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı … Yapı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kesin kabulün 08/07/2005 tarihinde yapıldığını, sözleşme 4734 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce imzalandığından 4734 sayılı yasadaki 15 yıl sorumlu olunacağı düzenlemesinin uygulanamayacağını, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, işin davacıya tesliminden sonra hastane idaresinden ve ASKİ’den kaynaklanan sebeplerle arızaların meydana geldiğini, yüklenicinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, kararının kaldırılmasını ve davan reddini istemiştir.

2. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın bir gerekçe içermediğini, kesin kabulün 25/02/2005 tarihinde yapıldığını, davanın 14/11/2016 tarihinde açıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, hükme dayanak gösterilen bilirkişi raporlarının denetime elverişli bulunmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklerin işin tesliminden sonra hastahane idaresinin bakım yükümlülüğünü aksatmasından ve ASKİ hatlarının uyumsuzluğundan kaynaklandığını, yüklenici kusuru bulunmadığını, sözleşmeye uygun olarak işi yapıp teslim ettiklerini, davacının süresinde bir ayıp ihbarı da yapmadığını, hükmedilen miktarın fahiş olduğunu ileri sürerek, kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile işin kesin kabulünün 25/02/2005 tarihinde yapıldığı, kesin kabul esnasında tespit edilen eksiklerin giderilmesi için yüklenicilere 08/07/2005 tarihinde 60 gün süre verildiği, 07/09/2005 tarihli tutanağa göre kesin kabul eksikleri tamamlanarak davacıya teslim edildiği, 4735 Sayılı Yasa’nın 30. maddesi ve YİGŞ’nin 25/4 maddesi sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olmadığı için, yüklenicinin yapıyı fen ve sanat kurallarına uygun yapmadığı, hileli malzeme kullandığı, ağır kusurlu olduğu yönündeki iddialara dayalı somut uyuşmazlıkta, 818 Sayılı BK’nın 126/4 maddesine göre 10 yıllık zaman aşımı süresinin geçerli olduğu, kesin kabul esnasında belirtilen eksiklerin giderildiğine ve işin teslimine ilişkin tutanak 07/09/2005 tarihli olup, zaman aşımının bu tarihten başlayacağı ve 07/09/2015 tarihinde zaman aşımının dolduğu, davanın bu tarihten sonra 14/11/2016 tarihinde açıldığını, davacının 2010/43 D. İş sayılı dosyası ile yaptırdığı tespitin, BK 133 maddesinde düzenlenen zaman aşımını kesen sebeplerden olmadığı, dava zaman aşımına uğramış olup, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmadığından, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı işsahibi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı işsahibi vekili temyiz dilekçesinde; kesin kabul onay tarihinin 08.07.2005 olduğunu, kesin kabul tarihinde 4735 sayılı Yasanın yürürlükte olduğunu, yasada açıkça kesin kabul onay tarihinden itibaren onbeş yıl süreyle müteselsilen sorumluluğun hükme bağlandığını, işin kesin kabul onay tarihine göre zaman aşımının 08.07.2020’de dolduğunu, zaman aşımının geçmediğini, aksine yorumun yasanın lafzına, yorumuna ve amacına aykırı olacağını ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işler giderim bedeli istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanununun 126 ncı maddesi ile 363 ncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle 4734 ile 4735 sayılı Kanun’ların yürürlük tarihlerinin 01.01.2003 olması, 4734 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ihale edileceği yazılı olarak duyurulmuş veya ilân edilmiş olan işlerin ilgili olduğu kanun ve usullere göre sonuçlandırılacağının hükme bağlanmış olması karşısında sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu ile Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nde öngörülen zamanaşımı sürelerinin geçtiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.