Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1197 E. 2023/1743 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1197
KARAR NO : 2023/1743
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2751 E., 2021/1753 K.
DAVALILAR : 1-… 2-… 3-…
ve diğer 4 kişi
DAVA TARİHİ : 05.09.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/357 E., 2018/216 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat … geldi. Tebligata rağmen karşı taraflardan gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı … dışındaki davalılar arasında 10 katlı iki bloktan oluşan inşaatın yapılması konusunda kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu binaların yapımı için … İnşaatın sahibi olarak bedelini ödemek suretiyle mühendislere projeler hazırlattığını, belediyeden inşaat ruhsatı alarak inşaata başladığını, her iki bloğun % 70’inin veya daha fazlasının bitmiş olduğunu, inşaatın kendi adına yürütülmesi için davalı …’ye 05.09.2016 tarihli düzenleme şeklinde vekaletname verdiğini, ancak …’nin bu vekaleti kötüye kullanarak kısa bir süre sonra diğer davalı arsa sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, daha önce müvekkilinin imzaladığı sözleşmeye istinaden fesih yetkisini kesinlikle davalı …’ye vermediğini, bu yöntem ile müvekkilinin % 70’inden fazlasını tamamladığı ve para harcadığı inşaat ile ilişkisini kesmek istediklerini, müvekkilinin 3.000.000,00 TL inşaat için para harcadığını, açıklanan nedenlerle noter huzurunda imzalanan sözleşmenin dayanağının olmadığını, noterin de işini gelişi güzel yaptığını, fesihnameyi yapan ilgili kişinin de görevini kötüye kullandığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü yönünde karar verilerek; Kahramanmaraş 4. Noterliğinin 2016/18043 yevmiye nolu düzenleme şeklinde arsa karşılığı inşaat yapımı sözleşmesi fesihnamesi ile yine Kahramanmaraş 4. Noterliğinin 2016/18045 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1-Davalı … cevap dilekçesinde; diğer davalılar ile davacı arasında 09.09.2013 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme sonrasında davacının sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğini, 3 yıl geçmesine rağmen henüz inşaatın yarısını tamamladığını, daireleri birden fazla kişiye sattığını, 2016 yılında davacının arsa sahiplerine inşaatı bitiremeyeceğini bildirip inşaatı öylece bıraktığını, müvekkilinin kendisine verilen vakaletnamedeki yetkiye dayanarak davacı ile diğer davalılar arasındaki sözleşmeyi 23.09.2016 tarihli fesihname ile feshettiğini, fesih işleminin hukuka uygun olduğunu, vekaletnamede geçen fesih ibaresinin o tarihten önceki sözleşmeleri feshedemeyeceği anlamını taşımadığını, vekaletname veren davacının söz konusu sözleşmenin feshine yetki vermiyorsa açıkça belirtmesi gerektiğini, fesihnameden sonra müvekkilinin inşaatı tamamlayacağı hususunda arsa sahiplerine teklifte bulunduğunu ve teklifin kabul edilmesi üzerine 23.09.2016 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde, müvekkilleri ile davacı arasında 09/09/2013 tarihinde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, 3 yıl geçtikten sonra bile davalının inşaatı tamamlamadığını, bu nedenle de müvekkillerinin mağduriyet yaşadığını, 2016 yılında davacının iflas ettiğini ve davacının inşaatı tamamlayamayacağını davalılara bildirdiğini, içinde fesih yetkisinin de bulunduğu vekaletnameyi …’ye verdiğini, …’nin ise elindeki vekalete istinaden davacı ile imzalanan bu sözleşmeyi feshettiğini, davalı müvekkillerinin mağduriyetlerini gidermek için başka bir yüklenici ile anlaşma yapmak zorunda kaldıklarını, henüz inşaatı bitmemiş dairelerin ise birden fazla kişiye satılmak suretiyle müvekkillerinin mağduriyetine yol açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Kahramanmaraş 5. Noterliğinin 05/09/2016 tarihli 18043 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vekaletnamesinin incelenmesinde; …,… 4977 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde sözleşmeyi bütün sonuçları ile birlikte başkalarına devretmeye, feshe yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin noter önünde resmi şekilde yapıldığı sabittir. Noterde düzenlenen resmi senet; resmi bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda okunup imzalanarak ve resmi memurca (noter tarafından) mühür ve imza ile onaylanan sözleşmedir. 07.10.1953 tarihli ve 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere resmi şekilden maksat tarafların hakiki iradelerini tam olarak görevli memur huzurunda (noterde) beyan etmeleridir. Davacının dayandığı sözleşme bu şartları taşımaktadır. Yapılan işlemde herhangi bir usulsuzlük ve hukuksuzluk bulunmadığı, feshin gerçekleştirildiği tarihte usulüne ilişkin vekalet ilişkisinin mevcut olduğu ve o tarihte azilin gerçekleşmediği, davacının söz konusu vekaletnameyi 2016 yılında kendi özgür ve hür iradesi ile verdiği, davacının aksi yöndeki iddialarının ise, aynı kuvvette belgelerle ispatlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan …’ye verdiği düzenleme şeklinde olan vekaletnamede diğer davalılar ile müvekkili arasında daha önce yapılan 09/09/2013 tarih ve 14916 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin hiçbir ibarenin yer almadığını, bu sözleşmenin feshedilebilirliğine dair açıkça bir yetkinin bulunmadığını, vekaletnamede yazan fesih kelimesinin bundan sonra yapılacak olan işlemler için geçerli olduğunu, önceden yapılan işlemlerin feshedilmesi istenseydi geçmişe dönük işlemlerin her biri için ayrı ayrı belirtmenin gerekeceğini, bunlar feshedilebilir ya da edilecektir diye belirtileceğini, davalı …’ye müvekkilinin daha önceki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için yetki vermediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “… özellikle mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi davacı tarafından davalılardan …’ye Kahramanmaraş 5. Noterliği’nin 05/09/2016 tarih 18043 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki vekaletnamesiyle …,… ada 1 parsel sayılı taşınmaz için yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmek için yetki verildiği, davalı … tarafından vekaletname ile verilen yetkiye dayanılarak gerçekleştirilen feshin hukuka uygun olduğu, fesih tarihinde usulüne ilişkin vekalet ilişkisinin mevcut olduğu ve o tarihte herhangi bir azilin söz konusu olmadığı ” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirtilen gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı tarafca davalı …’ye verilen vekaletnameye dayalı olarak 23.09.2016’da yapılan “düzenleme şeklinde arsa karşılığı inşaat yapım sözleşme fesihnamesinin” iptali ve yine aynı tarihte yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmenin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Davalılar Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil edilmediğinden yararlarına vekalet ücreti takdirine yer
olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.