Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1129 E. 2023/1429 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1129
KARAR NO : 2023/1429
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1074 E., 2021/1760 K.
DAVALILAR : 1- … vekili Avukat …
2- …
DAVA TARİHİ : 27.05.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/181 E., 2019/984 K.

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı borçlu …’den olan alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını ve takip kapsamında borçuya ait M plakalı hat üzerine haciz konulduğunu, bahsi geçen hattın yine icra kanalıyla satışı nedeniyle elde edilen bedelin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması üzerine sıra cetveli tanzim edildiğini, davalı …’ın alacaklısı olduğu icra takiplerinin bu cetvelde 2, ve 3. sıralarda yer aldığını, ancak bu davalının alacağının gerçek olmadığını, bu sebeple cetvelde davalı … dosyasına ayrılan bedelin davacı takibine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk sıradaki belediye başkanlığı haczinden sonra öncelikle 4.sırada yer alan davacı alacaklıya ait icra dosyasına ödeme yapılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı ile aralarındaki alacaklılık-borçluluk ilişkisinin gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı borçlu …, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı takiplerinin ve takipler kapsamındaki senetlerin keşide tarihlerinin davacı takibinden ve takibine konu senet tarihlerinden önceye ilişkin olduğu, bu durumda davaya konu takiplerin davacının takibindeki alacağı almasını engellemek amaçlı muvazaalı olarak başlatıldığından bahsedilemeyeceği, kaldı ki muvazaalı olduğu iddia edilen takipler kapsamında bütün icra ve haciz işlemlerinin yapıldığı ve taraflar arasında çekişme olduğunun dosyalar kapsamında açık olduğu, muvazaalı olduğu iddia edilen takibin alacaklısı ve borçlusu arasında husumet olduğunun sabit olduğu ve aralarında husumet olan tarafların anlaşarak takip yapmasının hayatın olağan akışına da uymayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı …; soruşturma dosyasında … ile aralarında husumet oluşmuş olsa bile, bu husumetin önceden dosyaya gelen paranın tarafına ödenmesi konusunda anlaşmalarına rağmen sonradan fikir değiştirilerek kendisine hiçbir ödeme yapmayacağının bildirmesi nedeniyle doğduğunu, kendisinin …’a borcunun bulunmadığını, verdiği senedin gerçek bir borçtan kaynaklanmadığını, sadece 3.000,00 TL civarında bir borcunun bulunduğunu, …’ın sadece 3.000,00 TL ve yüksek miktardaki faizi alıp geri kalan bedeli kendisine vereceğini taahhüt etmesine rağmen buna uymadığını, bu aşamaya kadar açılan davanın özelliğini anlayamadığını, …’a borcunun bulunmadığını, davacı …’a borcunun olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, istinaf talebinde bulunan davalı …’nin İlk Derece aşamasında davaya cevap vermediği istinaf konusu ettiği hususları ileri sürmediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olup, istinafta da olsa kimsenin kendi muvazaasını ileri süremeyeceği gibi kendi muvazaası sebebiyle lehine sonuç da elde edemeyeceği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı …; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraza ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 361 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı …’nin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.