Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2022/1111 E. 2023/1464 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1111
KARAR NO : 2023/1464
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/433 E., 2021/2272 K.
DAVA TARİHİ : 09.06.2017
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2017/137 E., 2018/423 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 29.06.2016 tarihli teklif formu ile komple alüminyum kompozit işlerinin yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, davacının 3 blokun komple karkas ve 1 blok’un komple alüminyum kompozit işlerini yaptığını, fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle ilamsız icra takibi başlattığını, itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek takibe itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yapmadığı işler için fatura gönderdiğini, ancak faturayı iade ettiklerini, davacının anlaşmaya uymadığını, ekonomik darboğaz yaşaması sebebiyle işe başlayamadığını, davalının kendi malzemesini alarak imalatını kendisinin yaptırdığını, buna ilişkin belgelerin mevcut olduğunu, davacı tarafın zaten bu tür malzemeyi temin dahi edemeyip inşaat alanına hiç getiremediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 28/06/2016 tarihinde tekliftir başlıklı … ve ekindeki şartlar ile davalıya ait inşaat için bu inşaatın bir kısım pvc, küpeşte, kompozit işleri için anlaştıkları, bu metnin taraflarca imzalandığı, ancak işlerin tamamını bitiremeden davacının işi bıraktığı, davacının yaptığı işlere ilişkin olarak alacağını ve alacağın ilişkin olduğu kalemleri gösterir fatura düzenleyerek davalıya gönderdiği, faturanın davalının çalışanına teslim edildiği, davalı vekilinin süresinde sonra verdiği dilekçesinde faturanın çalışanlarına teslim edildiğini kabul ettiği, ancak iade edildiğini bildirdiği, yerinde yapılan keşif ve bilirkişiden alınan rapor ile uyuşmazlığa konu alacağın ilişkin olduğu işin yerinde yapıldığı, malzemenin kullanıldığının bildirildiği, dinlenen davacı tanıklarının da alacağa konu işin davacı tarafından ifa edildiğinin bildirildiği, davacının resmi defterlerinde de davaya konu alacak ve dosyaya sunulan faturanın işlendiğinin bilirkişi tarafından bildirildiği görülmekle davacının davaya konu icra takip dosyasına konu alacağa ilişkin işin ifa edildiği ve takibe konu miktarda alacağının bulunduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğünün 2017/5097 esas sayılı icra sayılı takip dosyası üzerinden yürütülen takibe yapılan itirazın 125.754,61 TL asıl alacak, 3.896,67 TL faiz alacağı bakımından itirazın iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, dava konusu faturanın kapalı zarf içinde gönderildiğini, içinde ne olduğunun bilinmediği için müvekkili çalışanı tarafından teslim alındığını ancak faturanın resmi işleme girmeden geri gönderildiğini, davacının işe ekonomi sebeplerden ötürü başlayamadığını, işin kendisi tarafından yapıldığını, dava konusu malzemenin taraflarına teslim edildiğine yönelik sevk irsaliyesinin mevcut olmadığını, tanıkların da malzemenin davacı tarafından alındığına dair kati ifadeler içermediği gibi, davacının yapım aşamasında ekonomik krize düşerek işi yarım bırakmak zorunda kaldığını açıkça beyan ettiğini, bu tür davaların sadece tanık ile ispat edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kural olarak işin yüklenici tarafından yapılıp tamamlandığı karine olarak kabul edildiği, davalı tarafın, yüklenicinin işi yarım bıraktığı ve eksik kalan kısmın kendisi tarafından tamamlattırıldığını yasal delillerle ispat edemediğini, bu nedenle mahkemenin asıl alacağa yönelik kabulünün yerinde olduğunu, öte yandan taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisinde ödeme için kesin vade öngörülmediği gibi, icra takibi öncesi davacı tarafından davalının usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğüne dair ihtar veya bildirim yapıldığına yönelik delil de bulunmadığından, mahkemenin işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/12/2018 tarih ve 2017/137 Esas, 2018/423 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, icra takibinde asıl alacak miktarı olan 125.754,61 TL yönünden davalının itirazının iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, davacının icra takibi ile talep ettiği faiz talebine ilişkin 3.950,79 TL kısım yönünden davanın reddine, davacının, davalı tarafından haksız itiraz sebebiyle icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğinden bahisle %20 icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de, alacak likit olmayıp, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; alacağın faturaya dayalı olduğunu, faturaya süresinde itiraz edilmediğini, süresinde yapılmayan itirazın faturaya dayalı alacağı likit olmaktan çıkarmayacağını, bilirkişi incelemesinin yapılan işin fatura kapsamına uyun olup olmadığını belirlemek için yapıldığını belirterek müvekkili lehine icra inkar tazminatına dair hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu faturanın kapalı zarf içinde gönderildiğini, içinde ne olduğunun bilinmediği için müvekkili çalışanı tarafından teslim alındığını ancak faturanın resmi işleme girmeden geri gönderildiğini, davacının işe ekonomi sebeplerden ötürü başlayamadığını, işin kendisi tarafından yapıldığını, dava konusu malzemenin taraflarına teslim edildiğine yönelik sevk irsaliyesinin mevcut olmadığını, tanıkların da malzemenin davacı tarafından alındığına dair kati ifadeler içermediği gibi, davacının yapım aşamasında ekonomik krize düşerek işi yarım bırakmak zorunda kaldığını açıkça beyan ettiğini, bu tür davaların sadece tanık ile ispat edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.1.Davalının temyiz sebepleri incelendiğinde, taraflar arasında 29.06.2016 tarihli teklif formu ile komple alüminyum kompozit işlerinin yapılması konusunda anlaşmaya varılmıştır. İstinaf kararının da gerekçesinde belirtildiği üzere eser sözleşmelerinde kural olarak işin yüklenici tarafından yapılıp tamamlandığı karine olarak kabul edilir. Bu nedenle, davalı taraf, yüklenicinin işi yarım bıraktığı ve eksik kalan kısmın kendisi tarafından tamamlattırıldığını yasal delillerle ispat edemediğinden mahkemenin asıl alacağa yönelik kabulü yerinde olmuştur.

2.2.Davacının temyiz sebepleri incelendiğinde, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dava konusu alacak likit olmadığından istinaf mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.