YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1014
KARAR NO : 2023/592
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve tapu iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı yüklenici vekili, taraflar arasında 13/06/2013 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaat işlemlerinin takibi için davalının davacıya yetki verdiğini ancak daha sonra iptal ettiğini, %98 oranında tamamlanan binada kat irtifak tapusunun alınması gerektiğini, davalının ilgili kuruma gelip imza atmadığını, davacı ile beraber bir çok arsa sahibinin de mağdur olduğunu, bu nedenle binanın kat irtifakının kurulması için davacıya yetki ve izin verilmesini, kat irtifakı kurulduktan sonra davacının hakkına düşecek bağımsız bölümlerin davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı arsa sahibi vekili, davacının söz konusu sözleşmeye riayet etmeyerek inşaata başlama sürelerine haklı bir neden olmaksızın uymadığını, sözleşme uyarınca 281 m² olarak teslim edilen arsadan davalıya verilmesi gereken inşaat alının 295 m² olması gerekirken 130 m² olduğunu, davacı tarafın bariz şekilde sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davacının kat irtifakının kurulması için henüz ihtarname çektiğini ve davalının bu hususta vekalet vermeye hazır olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının mahkemeden aldığı yetki ile kat irtifakının kurulduğu ve davacı adına tescilinin yapıldığının belirtildiği, alınan ikinci ek rapor ile dava konusu taşınmazların değerinin tespit edildiği, davacı tarafından harcın tamamlandığı, buna göre davanın konusuz kaldığı ancak dava tarihi itibari ile davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiği gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafında özetle; dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin aleyhine olacak şekilde hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kat irtifakının kurulması davacı sorumluluğunda ise de, davalı arsa sahibince kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapılacak iş ve işlemler için davacı yükleniciye verilen vekaletnamenin geri alındığı, sonrasında yüklenici tarafından ihtarname ile yetki talebine karşılık, davalı yanca verilen cevapta tescil hariç diğer hususlara ilişkin yetki vereceğinin bildirildiği, ihtarnamede davalıya verilen süre sona ermeden dava açıldığı, davalı tarafından işin eksik ve ayıplı ifa edildiği ve geç teslim edildiğine ilişkin açılan davalar birlikte değerlendirildiğinde, davalı arsa sahibinin dava açmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretine dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyizinde özetle; yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı davacı yüklenicinin kat irtifakı kurulması için yetki talebi ve davacının payına düşecek bağımsız bölümlerin adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 50 nci maddesi ile 114 ncü maddesinin birinci fıkrası ve 115 nci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Taraf ehliyeti davada taraf olma yeteneğidir. Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. Taraf ehliyeti gerçek kişilerde çocuğun sağ olarak doğduğu andan başlayıp yaşadığı sürece devam eder ve ölümle sona erer. Tüzel kişilerin taraf ehliyeti de özel ve kamu tüzel kişilikleri yönünden kanunla belirlenir. TMK’nın 28. ve HMK’nın 50. maddeleri gereğince dava açıldıktan sonra tarafı olan gerçek kişilerden birisinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyeti sona erer. Davaya ölen tarafa veya vekiline karşı devam edilemez. Veraset ilamı temin edilip, tesbit edilecek tüm mirasçıların davaya dahil ettirilip, taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamanın sürdürülmesi gerekir. Bu husus dava şartı olup, görevi gereği mahkemeler ve temyiz halinde Yargıtay tarafından da kendiliğinden gözetilir.
Somut olayda; davalı …’un yargılamanın devamı sırasında, hüküm verilmeden önce 22/12/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış olup, adı geçen davalının veraset ilâmı ibraz ettirilip mirasçılara tebliğ yapılarak yargılamaya devamla işin esasının bundan sonra incelenmesi gerekirken, taraf teşkili tamamlanmadan eksik hasımla davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
2. Bozma sebebine göre bu aşamada temyiz eden davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.