YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/89
KARAR NO : 2021/1714
KARAR TARİHİ : 24.11.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
BİRLEŞEN DAVA : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/402 Esas sayılı dosya
BİRLEŞEN DAVA : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/16 Esas sayılı dosya
BİRLEŞEN DAVA : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/239 Esas sayılı dosya
Taraflar arasındaki muarazanın men-i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen (2011/402 E. ve 2012/16 E.) sayılı davaların açılmamış sayılmasına, birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/239 E. sayılı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl davada davacı birleşen davalarda davalı … vekili ile asıl davada davalı birleşen davalarda davacı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı yüklenici vekili, müvekkil ile davalı arasında 08.02.2000 tarihinde düzenlenen Seyitömer Termik Santralı Kül Depolama Barajı, Baraj Tesisleri ve Mevcut Kül Dağının Rehabilitasyonu İnşaatı İşini tamamlamış olmasına rağmen davalı tarafından geçici kabul onayı ve kesin kabul işlemlerinin yapılmadığını ileri sürerek; geçici ve kesin kabulün yapılmış sayıldığının tespitine, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 75.000,00 TL bakiye iş bedeli alacağının 08.05.2009 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.04.2014 tarihli dilekçesiyle talebini 1.598.914,76 TL’ye yükselterek ıslah etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili; işin eksik ve kusurlu ifa edildiğini, sözleşme kapsamındaki K4 ve K5 kanallarının deneme işletmesine alındığını, ancak K4 kanalında tıkanma meydana geldiğini, K5 kanalının da sulu sistemle kül ve curuf depolanmasına uygun olmadığını, kanalların sözleşmeye ve amacına uygun yapılmadığından kullanılamadığını ve bu nedenle K6 ve K7 kanallarının yaptırılmak zorunda kalındığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyalarda davacı iş sahibi; K4 ve K5 kanallarının sözleşmeye uygun yapılmaması nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek; birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/402 Esas sayılı dosyasında 1.720.723,68 TL’nin, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/16 Esas sayılı dosyasında ise diğer birleşen dosyada eksik istedikleri 310.162,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiş, bu dosyaların işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve yenileme süresinin geçmesi nedeniyle açtıklarını belirttikleri birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/239 Esas sayılı dosyasında ise, diğer iki dosyada istedikleri toplam 2.030.886,67 TL’nin avans faiziyle tahsilini istemiş, birleşen dosyalar davalısı işin projesine uygun yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, birleşen 2014/239 Esas sayılı dosyadaki davanın kısmen kabulüne, diğer birleşen dosyalardaki davaların açılmamış sayılmasına dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 27.03.2017 tarih, 2015/6366 Esas, 2017/1366 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkmece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 1.598.914,76 TL’nin dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen 2014/239 Esas sayılı dosyadaki davanın kısmen kabulüne, 554.987,90 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer birleşen dosyalardaki davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı-birleşen dosyada davalı yüklenici vekilinin tüm, davalı-birleşen dosyada davacı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 27.03.2017 tarih, 2015/6366 Esas, 2017/1366 Karar sayılı kararında; asıl davada davacının talebinin diğer talepleri yanında geçici ve kesin kabul yapılarak kesin hesabın çıkartılması ve ödenmeyen hakediş bedelinin tahsili talebini de içerdiği, mahkemece sözleşme konusu işle ilgili tüm belge, ara hakedişler, ödeme belgeleri, ihale ve işlem dosyası ile yeşil defter ve ataşman belgeleri getirtildikten sonra gerekirse mahallinde keşif de yapılarak sözleşme konusu tüm iş ile ilgili ilk karardan önce alınan rapora yapılan itirazlar da göz önüne alınarak tasfiye kesin hesabı çıkartılıp, iş sahibinin birleşen davada lehine hükmolunan alacak ile ilgili talep ve davası da gözönünde bulundurulup değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiş, ilâmda belirtilen şekilde tasfiye kesin hesabı düzenlemeyen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
O halde mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden tasfiye kesin hesabı konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak, bilirkişi kurulundan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 27.03.2017 tarih, 2015/6366 Esas, 2017/1366 Karar sayılı bozma ilâmında belirtilen hususlar dikkate alınarak tasfiye kesin hesabını içeren gerekçeli, denetime elverişli ve önceki raporlar arasındaki farklılığı da ortadan kaldıracak şekilde rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle asıl davanın sonuçlandırılması gerekirken, bozma ilâmının gereği yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosyada davalı yüklenici vekilinin tüm, davalı-birleşen dosyada davacı iş sahibi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının temyiz eden davalı-birleşen dosyada davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden asıl davada davacı birleşen davalarda davalı …’den alınmasına, temyiz peşin harcın talep halinde asıl davada davalı birleşen davalarda davacı … iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 24.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.