YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6129
KARAR NO : 2022/6112
KARAR TARİHİ : 27.12.2022
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı şirket bünyesinde çalışan işçilerin konaklama ve yemek hizmeti için davalı şirketle anlaştıklarını, anlaşılan süre içerisinde otelde kalan işçilerin otel eşyalarına zarar verdiğini belirterek verilen zararın tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, işçilerin kendi çalışanları olmadığını, çalışanı olsa bile burada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, otelde konaklayan işçilere dava açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Adam çalıştıranın sorumluluğu 6098 sayılı TBK’nın 66. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde gereğince, adam çalıştıranlara genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü yüklenmiş ve adam çalıştıranın bir özel hukuk ve bağımlılık ilişkisi içerisinde çalışanlarının kendilerine bırakılan işleri gördükleri sırada hukuka aykırı bir fiille üçüncü kişilere vermiş oldukları zarardan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre adam çalıştıranın sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Başka bir deyişle adam çalıştıranın sorumluluğunun kaynağı, adam çalıştıranın çalışanlarını seçerken ve onları çalıştırırken çalışanlar üzerindeki denetim ve gözetim ödevini yerine getirmemesine, kanun tarafından kendisine yükletilen bu tür objektif bir ödevi ihlal etmesine dayanmaktadır (Eren, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2017, s. 643).
Adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmadığı için sorumluluk, kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlâliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir (Eren, s. 644).
6098 sayılı TBK’nın 66. maddesinde ayrıca adam çalıştırana sorumluluğu kaldıracak nitelikte bir kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmıştır. Buradaki kurtuluş kanıtı, niteliği itibariyle bir kusursuzluk kanıtı olmayıp, sorumluluktan kurtulma kanıtıdır. Bu nedenle, adam çalıştıran; zararın meydana gelmemesi için somut durumun gerektirdiği her türlü objektif dikkat ve özeni göstermiş olduğunu ispat ederse, sorumluluktan kurtulacaktır.
Sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermek zorundadır. Maddi tazminatın amacı, zarar verici olay meydana gelmese idi, zarar gören hangi durumda bulunacak idiyse o durumun yeniden kurulmasıdır. Başka bir deyişle maddi tazminat zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi karşılamalı ve zararın tamamını gidermelidir.
Somut olaya bakıldığında, her ne kadar davalı konaklama sırasında zarar veren işçilerin kendisinin bordrolu çalışanı olmadığını iddia etmiş ise de tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre işçilerin davalının şirketindeki iş bünyesinde çalışırken davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan konaklama sözleşmesi çerçevesinde davacı şirketin otelinde konaklama yaptığı hususu sabittir. Davalı-çalıştıran şirket, zarar veren işçileri seçerken, işi yapabilmeleri için otelde barındırırken özen, gözetleme ve denetleme yükümlülüğü vardır. Davalı, çalışanları seçerken ve barındırırken zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini, ispat edemediğine göre çalışanların barınma yerinde de davalının etki alanında, denetimi ve gözetiminde olduğu kabul edilerek zarardan, çalışanlarla birlikte müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda davalı şirketin, bünyesinde çalışan işçilerin konaklama sırasında verdikleri zarardan TBK 66. maddesi gereğince adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğundan, işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken mahkemece pasif husumetten ret kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nin 25/03/2021 tarihli, 2021/294 Esas ve 2021/428 Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.12.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında otel konaklama sözleşmesi bulunmakta olup, davacı davalının çalışanlarının konaklama sırasında otel odasında meydana getirdiği iddia olunan zararın tazminini talep etmektedir.
Uyuşmazlık konusu dikkate alındığında, davalının çalışanlarının verdiği iddia olunan zarardan sorumlu olup olmadıklarının TBK’nın 66. maddesinde düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğuna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
TBK’nın 66/e maddesi gereğince, adam çalıştıranın sorumluluğuna gidilmesi için, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına bir zarar vermesi gerekmektedir. Çalışanın kendisine verilen işin yapılması dışında, diğer bir değişle, verilen işle bir ilgisi bulunmayan zararının giderilmesi konusunda adam çalıştıranın sorumluluğu doğmayacaktır. İşin yapılması ile ilgisi bulunmayan bir alanda veya verilen işle ilgisi bulunmayan bir eylemden doğan zarar nedeniyle adam çalıştıranın sorumluluğu doğmayacaktır. Örneğin, çalışma alanında olmakla birlikte, verilen işle ilgisi bulunmayan haksız fiil niteliğindeki bir faaliyetten zarar doğması halinde adam çalıştıran sorumlu tutulamaz. Doğan zararın yapılan işle bir ilgisi bulunmamakta, illiyet bağı kesilmektedir.
Davaya konu olayda da, iş sahası dışında ve işin yapılması ile ilgisi bulunmayan ve niteliği itibariyle de haksız fiilden kaynaklanan bir zarar bulunmaktadır. Haksız fiilden doğan bu zararın, TBK’nın 66. maddesi gereğince adam çalıştırmanın sorumluluğuna dayanarak davacıdan talep edilmesi mümkün olmadığından kararın onanması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.