Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/5671 E. 2022/6155 K. 28.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5671
KARAR NO : 2022/6155
KARAR TARİHİ : 28.12.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Asıl ve birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında 08.10.2012 tarihinde elektrik dağıtım şebekelerinin arıza onarımı konusunda bir sözleşme düzenlendiğini, davalı şirketin 28.06.2013 tarihinde özelleştirildiğini, yeni yönetim tarafından sözleşmenin feshedilmeyerek idari şartname ve sözleşme hükümleri uyarınca sözleşmenin tarafı olduğunu, daha sonra davalının 01.02.2014 tarihinde tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, bir kısım hak ediş bedelinin ödenmediğini, bedelin tahsili amacıyla davalı hakkında Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2521 Esas ve 2014/2514 Esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının borca itirazı üzerine takiplerin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, sözleşmenin feshi süresince davacı tarafından işçilerin 2014 Ocak ücretlerinin bilinçli olarak ödenmediğini, davacının şartname ve sözleşmelere aykırı davranışları nedeniyle … tarafından yüklü miktarda cezalar kesildiğini, arıza onarım ve bakım hizmetlerinin gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklı bu cezaların bir kısmının da davacıya yansıtıldığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2016/637 Esas sayılı dosyası bakımından davanın kabulü ile; Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2514 Esas sayılı takip dosyasında davalının asıl alacak yönünden ödeme emrine itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, takipten sonra ve yargılama sırasında davalı tarafça ödenen 395.771,16 TL’nin tahsilde tekerrür oluşmaması amacıyla infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce değerlendirilmesine, davalının Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2514 Esas sayılı icra dosyasında 395.753,06 TL’lik asıl alacağa yaptığı itirazın dava tarihi itibarıyla haksız olduğu belirlendiğinden bu miktarın %20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 21.01.2020 tarih, 2019/2888 Esas ve 2020/284 Karar sayılı bozma ilâmı ile “Davacı 395.753,06 TL için icra takibi başlatılmış yukarıdaki fıkrada belirlenen miktarın dışında davalı idarenin 119.776,82 TL işçi ödemesi yaptığı bu miktar açısından yapılan takibin haksız olduğu konusundaki mahkeme kararı isabetli ise de yargılama sırasında davalı tarafından yapılan ödeme nazara alınarak davanın konusuz kaldığına karar vermekte isabet görülmemiştir. Davacı icra takibi yaptığı sırada haklıdır. Takip itiraza uğrayarak durdurulmuş davadan sonra ödemeler yapılmıştır. Bu durumda mahkemece ödeme yapılan miktar ve ilk fıkrada belirlenen miktar nazara alınarak takibin devamına yargılama sırasında ödenen miktarın infaz sırasında da icra müdürlüğünce göz önünde bulundurulması” gerektiğine işaret edilmiş, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece birleşen dosyada; Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2514 Esas sayılı takip dosyasında davalının asıl alacak yönünden ödeme emrine itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, takipten sonra ve yargılama sırasında davalı tarafça ödenen 395.771,16 TL’nin tahsilde tekerrür oluşmaması amacıyla infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce değerlendirilmesine, icra dosyasında 395.753,06 TL’lik asıl alacağa yaptığı itirazın dava tarihi itibarıyla haksız olduğu belirlendiğinden bu miktarın %20’si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyulmasına karar verilmişse de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez. Mahkemece ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamına karar verilirken yargılama sırasında ödenen miktarın infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine karar verilmesi gerekirken, takipten sonra fakat davadan önce ödenen 119.776,82 TL ödemeyi de kapsar şekilde itirazın iptaline ve tüm miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece; bozma ilâmı dikkate alınarak, bozma kapsamı dışında kalan davadan önce ödenen 119.776,82 TL yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, takip miktarı olan 395.753,06 TL’den 119.776,82 TL’nin düşülmesi suretiyle hesaplanan 275.976,24 TL üzerinden takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının bu miktar üzerinden hesaplanmasına ve yargılama sırasında ödenen miktarın infaz sırasında icra müdürlüğünce göz önünde bulundurulmasına karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 … içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 28.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.