YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5490
KARAR NO : 2022/5953
KARAR TARİHİ : 21.12.2022
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. İle davalı arasında yapılan 05.03.2010 tarihli “Özel Güvenlik ve Koruma Hizmeti Sözleşmesi” kapsamında davalının özel güvenlik hizmeti verdiğini, dava dışı yüklenici şirketin 79.360,21 TL bakiye alacağının davalı tarafından TBK 443. madde gereği hapis hakkı kullanıldığından bahisle ödenmediğini, davacının 06/01/2016 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile … Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Tic. Ltd. Şti’nin davalı aleyhine başlatmış olduğu İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2015/26151 Esas sayılı icra takibine konu dosya asıl alacağını, faizlerini ve alacağın diğer ferilerini temlik aldığını, davalıya da temlik sözleşmesi ile ilgili gerekli bilgilendirme yapıldığını belirterek, davalının İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2015/26151 Esas sayılı dosyasına ilişkin itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dışı takip alacaklısı yüklenici şirket işçilerinin iş akitlerinin feshinden dolayı davalı aleyhine dava açtıklarını, işçilik alacaklarından yüklenici şirket sorumlu olup sözleşmesini feshettiği personelin alacakları ödeninceye kadar hapis hakkı kullanılarak bakiye alacak üzerinden ödemezlik definde bulunulduğunu beyanla, davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının sözleşme gereğince temin ettiği işçilerin alacaklarını tam olarak ödemiş olmadıkça davalının işçilere yönelik sorumluluğunun da devam edeceği, davacı kendi edimini ifa etmemiş olduğundan alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddi ile davacının alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, dava konusunda hapis hakkı uygulanamayacak olup; taraflar arasında imzalanan sözleşmede, yüklenici tarafından işçilerin alacakları ödenmediği sürece işverenin hizmet bedelini ödemeyeceği yönünde bir düzenleme de yer almadığından davalının ödemezlik def’ini ileri sürmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan temlik alınan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Bölge adliye mahkemesince, dava konusunda hapis hakkının uygulanamayacağı ve sözleşme hükümlerine göre de ödemezlik definin ileri sürülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; TBK’nun 97. maddesinde; “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” hükmü uyarınca, koşullarının oluşması halinde ödemezlik def’inin ileri sürülmesi mümkündür.
Aynı Kanun’un 188. maddesi ise; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hüküm karşısında, ödemezlik def’inin koşulları varsa, temlik alana karşı da ileri sürülebilir.
Her ne kadar davalı vekili, süresi içinde ve usulüne uygun verdiği cevap dilekçesi ile işçilik alacaklarından dolayı hapis hakkının bulunduğunu ileri sürmüş ise de; HMK 33. madde gereğince hukuki nitelendirme hakime ait olup, davalının yüklenici şirket işçilerinin işçilik alacaklarının tahsili için açtıkları davalarda ödenmek zorunda kalınan veya kalınacak bedellerden yüklenicinin sorumlu olduğuna dair savunması takas niteliğinde ödemezlik def’ii olduğundan, davalının ödemezlik def’ii değerlendirilerek davalının yüklenici işçilerine ödediği veya ödemek zorunda kalacağı bedel göz önünde bulundurulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/251 Esas, 2021/559 Karar sayılı 27.05.2021 günlü kararının temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.