Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/5288 E. 2022/5797 K. 13.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5288
KARAR NO : 2022/5797
KARAR TARİHİ : 13.12.2022

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında ihale yolu ile kültür sanat kursları, personel ve hizmet alımına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, edimini yerine getirmesine rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğini, bu alacağı için takip başlattığını, haksız yere takibe itiraz edildiğini belirterek takibe yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; sözleşmedeki hakedişler maddesine göre davacıya borcunun bulunmadığını, davacının ödemekle yükümlü olduğu bedelleri kendisinin ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davalının istinaf başvurusu kabul edilerek sözleşmedeki 7. ve 13. maddeler gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde “yüklenicinin çalıştırdığı personelin ilgili kanunlarda, yönetmelik ya da genelgelerde belirtilen tüm haklarını vermek ve gerektiğinde hak eden personelin kıdem ve ihbar tazminatlarını ödemek zorundadır. Personelin bu haklarından doğan alacaklarından ana iş yüklenici firma ve idare kesinlikle sorumlu tutulamayacağı” düzenlenmiştir. 13. maddesinde ise, “Hak edişler aylık çalışma süresinin sonunda alt yüklenicinin aylık çalışma raporu, çalıştırılan tüm personelin aylık SGK primlerinin eksiksiz ödendiğini gösteren bordrolarının ve bir önceki aya ait personel maaş bordrolarının ana iş yüklenici firmaya verilmesinden sonra düzenlenecektir. Ayrıca alt yüklenici her ay vergi ve SGK borcu olmadığına dair yazıları ana iş yüklenici/idareye sunmak zorundadır. Alt yüklenici firma vergi ya da SGK borcu bulunduğu takdirde Ana iş yüklenici firmanın ya da idarenin bu borçları doğrudan ilgili yerlere ödeyip hakediş alacağından mahsup edilmesini peşinen kabul eder. Personele herhangi bir nedenle ödeme yapılmaması durumunda alt yüklenici firmanın çalıştırdığı personele aylım maaşları ana iş yüklenici firma veya idare tarafından ödenecek olup bu tutarlar alt yüklenici firmanın cari hesabına borç kaydedilecektir” şeklindedir. Sözleşmenin bu maddelerinden anlaşılacağı üzere yüklenicinin hakediş alacağının tamamen ödenebilmesi için yüklenicinin çalıştırdığın personellerin alacaklarının tamamen ödenmiş olması, SGK prim borcunun ve vergi borcunun bulunmamasıdır.
Mahkemece Vergi Dairesi ve SGK’ya yazılan müzekkere cevaplarında, davacının vergi borcunun ve sosyal güvenlik prim borcunun bulunduğu belirtilmiş ise de; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalının davacı adına ödediğini belirttiği ve dosyaya sunduğu dekontlarda belirtilen SGK sicil numaralarının SGK’dan gelen müzekkere cevabındaki sicil numarası ile uyuşmadığını ayrıca Vergi Dairesinden gelen cevaptaki borcunda bu sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirtilmediği tespit edilmiştir. Bu durumda, davacının davasının reddedilme gerekçesi olan sözleşmenin 7. ve 13. maddelerinin koşullarının gerçekleştiğinin kesin olarak tespit edildiği sonucuna varılamamıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde Mahkemece yapılacak iş, davacının hakedişlerden kaynaklanan alacaklarının belirlenerek, SGK ve Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davacının bu sözleşmelerden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığının sorulması, gelen yazı cevabına göre sözleşmenin 7. ve 13. maddelerinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibaret iken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45.Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.