YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5202
KARAR NO : 2023/2380
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/3640 E., 2018/67 K.
DAVALILAR :1- … 2-… 3-…
vekili Avukat … 4- … İnşaat (… …inşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) 5- … vekili Avukat … 6-… 7- … 8- …
Birleşen Adana Tüketici Mahkemesinin 2008/385 Esas 2008/291 Karar
DAVALILAR :1-… 2-… 3- … 4- …
5-… 6-…
Birleşen Adana Tüketici Mahkemesinin 2011/679 Esas 2011/381 Karar
DAVA TARİHİ : 25.07.2008
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul, Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen, tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davalılar …, … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince başvurunun bir kısım davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davada davalılar …, … ve … tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen asıl davada davalı … … mirasçıları vekili ile asıl ve birleşen davalarda davacı … vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davalı vekili dava dilekçesinde; davalı yüklenici … İnşaat..Ltd. Şti.’ye, davalı arsa sahipleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, isabet eden 14. kat 30 no.lu dairenin harici satış sözleşmesiyle müvekkiline satıldığını ve müvekkilinin daireye oturduğunu, yüklenici şirketin arsa sahiplerine karşı olan edimlerini yerine getirerek dairenin mülkiyetine hak kazandığını, aynı dairenin daha sonra davalı arsa sahiplerinden alınan vekalet ile bu kez de tapuda davalı …’e devredildiğini, söz konusu devrin muvazaalı olduğunu, dairenin hali hazırda davalılar … ve … adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin 2001 yılından beri dairede fiilen oturduğunu ve dairenin iç imalatını yaptırdığını, davalıların bu durumdan haberdar olduklarını ileri sürerek, dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, olmazsa dairenin bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Birleşen 2008/385 E. ve 2011/679 E. sayılı davalarda davacı vekili, asıl davada davalı olarak göstermeyi ihmal ettikleri arsa sahiplerine karşı işbu davaları açtıklarını ileri sürerek, asıl davadaki taleplerini tekrar etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde; müvekillerinin tapu sicilindeki kayda güvenerek iyiniyetli taşınmaz devraldıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2.Asıl davada davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu bağımsız bölümün yükleniciye düştüğünü, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.03.2014 tarihli ve 2008/168 Esas, 2014/281 Karar sayılı kararı ile davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalılar …, … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 30.11.2015 tarihli ve 2014/14816 Esas, 2015/10976 Karar sayılı kararıyla, davanın yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu, somut olayda, dava dışı yüklenici … ile arsa sahipleri arasında 1996 yılında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri düzenlendiği, yüklenicinin işin yapımını ayrı bir protokol ile davalı … İnş…Ltd. Şti’ye devrettiği, davacının da adı geçen alt yüklenici şirketten bağımsız bölüm temlik aldığı, bağımsız bölümün bir kısım davalılar adına kayıtlı olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de kayıt maliki davalıların bağımsız bölümü bedelini ödeyerek satın aldıklarını ve iyiniyetli üçüncü kişi olduklarını savundukları, bu durumda mahkemece TMK’nın 1023 üncü maddesi uyarınca tarafların delilleri değerlendirilerek, kayıt maliki davalıların iyiniyetli olup olmadıklarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davalarda davalı arsa sahiplerince, yüklenici şirketin edimlerini yerine getirmediğini dair bir savunmada bulunulmadığı, dava konusu bağımsız bölümün arsa sahiplerince, davalılar … ve …’e devredildiği, …’in de hissesini daha sonra …’e devrettiği, davacının, yüklenici şirket ile yaptığı harici satış sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiği, davacı tanıklarının, davacının inşaatın bitimine müteakip daire içerisindeki eksiklikleri tamamlayarak daireye oturduğunu beyan ettikleri, davalı tanıklarının davalıların zilyetliğine dair görgülerinin bulunmadığı, uyuşmazlığın son kayıt maliki olan davalılar … ve …’ın, davalıya yapılan temlikten haberder olup olmadıkları ve buna bağlı olarak tapu siciline … ilkesinden yararlanıp yararlanamayacakları noktasında toplandığı, davalı … … ile yüklenici şirket arasında yapılan harici satış sözleşmesinde tarih bulunmadığı, ödemelerinin ise davacının sözleşmesinden ve ödemelerinden sonra olduğu, bu durumda, davalı … ’e yapılan temliğin davacıya yapılan temlikten sonra olduğu, alacağın bir kez temlik edilebileceği, dolayısıyla davacıya yapılan temliğin geçerli olduğu, davalı …’ün yetkilisi olduğu … Emlak İnş…Ltd. Şti. isimli şirketin, arsa sahipleri ile yüklenici şirket arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aracılık faaliyetinde bulunduğu, bu işin karşılığı B bloktan bir daire almasının kararlaştırıldığı, buna göre davalı …’ün, davacının binadan daire aldığını ve binaya ilk oturanlardan olduğunu, diğer bir deyişle gerçek durumu bildiği ve bilmesi gerektiği, davalılar … ve …’ın binada hiç oturmadıkları, taşınmazı alırken görmedikleri, öte yandan, davalı …’ün 10/44 hisse aldıktan sonra diğer maliklere karşı 2003 yılında ortaklığın giderilmesi davası açtığı, 2004 yılında da şüfa davası açtığı, bu davalar açılırken bağımsız bölümün kaydi maliki olan davalılar …,…,… ’in, bağımsız bölümün hali hazırda zilyedi olan davacı …’a karşı men’i müdahale davası açmadıkları, men’i müdahale davasının ancak 2009 yılında açılabildiği, sonuç olarak adı geçen davalıların, davacının çok uzun süren zilyetliğine kayıtsız kaldıkları, tapu devri karşılığı bedeli ödedikerine dair belge sunmadıkları, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bağımsız bölümün davalılar … ve …’a devrinin muvazaalı olduğu, davalı yüklenici şirket ile adı geçen davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri, iyiniyetli olduklarının kabulüne imkan bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada davalılar …, … ve … İnş…Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile davalılar … ve … adına olan tapu kayıtlarının iptali ile dava konusu bağımsız bölümün davacı adına tesciline, asıl ve birleşen davalarda diğer davalıların pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, onlara karşı açılan davaların reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalılar … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Temyiz başvuru dilekçesinde; mahkeme kararında gerekçe bulunmadığını, arsa sahiplerinin, yüklenici şirketin talimatıyla hisseleri devrettiklerini, davacının harici satım sözleşmesiyle aldığı dairenin 30 no.lu daire değil 28 no.lu daire olduğunu, müvekillerinin tapu sicilindeki kayda güvenerek iyiniyetle tapuyu devraldıklarını, tapu kaydında herhangi bir kısıtlama bulunmadığını, muvazaalı bir işlem olmadığını, davacının dayandığı sözleşmenin geçersiz olduğunu, öte yandan bu sözleşmenin düzenlendiği tarihte alt yüklenici … İnş…Ltd. Şti.’nin arsa sahiplerinden izin almadan bağımsız bölüm satma yetkisi bulunmadığını, bu nedenle davacının korunacak bir üstün hakkı bulunmadığını, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının
reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan asıl ve birleşen davalarda davacı … yararına takdir
olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin, asıl davada davalılar … mirasçıları ile
…’den ve davalı … İnş…Ltd. Şti.’den tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden asıl davada davalılar …, …, …
… ‘e yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.