Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/5135 E. 2023/671 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5135
KARAR NO : 2023/671
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin otelinde turist konaklatmak için taraflar arasında 08.06.2011 tarihinde anlaşma yapıldığını, bu anlaşma uyarınca 200.000 Euro’nun davalıya ödendiğini, ancak davalı tarafın ödemeleri almasına rağmen 23.06.2012 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ve müvekkil firma tarafından gönderilecek olan müşterileri kabul etmeyeceğini bildirdiğini, bu durumda 23.06.2012 tarihinden sonrası için davalının bakiye 675,73 Euro’yu hak etmediğinden iadesinin gerektiğini ileri sürerek verilen paranın iadesi için yapılan takibe yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davacının yapmış olduğu 150.000 Euro karşılığı hizmet verilmiş olduğunu, bu nedenle müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.11.2015. tarihli ve 2013/689 Esas, 2015/810 Karar sayılı kararı ile davacı şirketin davalıdan dava tarihi itibariyle 29.784,21 Euro karşılığı 69.849,82 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 07.10.2019 tarihli ve 2016/5247 Esas, 2019/4067 Karar sayılı kararıyla, davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, davalı tarafın diğer temyiz itirazları yönünden incelemede; alınan bilirkişi raporunda, no-show faturasının sözleşmeye uygun olduğunun belirtildiği, taraflar arasında, feshe kadar geçerli olan sözleşme uyarınca, düzenlenen no-show faturasının sözleşmeye aykırı olduğunun iddia edilmemesine göre, no-show faturasına konu olan bedelin peşin alınan bedelden mahsubuna bir engel bulunmadığı, bu itibarla davanın reddi yerine mahkemece kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, mahkeme kararı davalı yararına bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, müvekkilinin 23.06.2021 tarihinden sonra hiçbir müşterisini davalının otelinde konaklatmadığını, ancak buna rağmen davalının 16.11.2012 tarihinde 29.000 Euro bedelli faturayı tanzim ettiğini, kendilerine tebliğ edilmeyen bu faturanın haksız ve geçersiz olduğunu, davalı tarafın sırf borçtan kurtulmak için düzenlendiği ve kendilerine tebliğ edilmeyen bu fatuya itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu hususta alınan bilirkişi raporuna itibar edilmediğini, davalının 23.06.2021 tarihinden sonrası için avans olarak aldığı bedelleri iade ile yükümlü olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesine dayalı alacağın tahsil için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428, 438/7,8,9. maddeleri ile 439/2. maddesi

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesinin atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428. maddesi ile 439/2. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.